Ankara ahlatlıbel kavşağı ormanında, korkunç derinliklerde yaşayan kurtlar. Ormanın içinde birden fazla çadır ve adamlar vardı. Büyük çadırda ise kurt adamların lideri vardı.
Çadıra girildiğinde ise çadırın yarısı yataktı. Ortada kurtların lideri vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sağında ve solunda kadınlar vardı. Hepsi ile birlikte oluyordu. Bundan hiç bir kadın hoşnut değildi. Ama yapmak zorundalardı. Lider ne derlerse yapmak zorundalardı.
Kampın içinde bir kaç kız grubu vardı. Ormana doğru gitmeye başladılar. Kamptan biraz uzaklaştıktan sonra birbirine döndüler.
" Sana bir haberim var." Dedi. Arkadaşı etrafına bakındıktan sonra, tekrar arkadaşına döndü.
" Neymiş?"
" Duyduğuma göre Mersin Taşucun'da bir söylenti var."
" Bizleri kurtaracak bir şeyse ben varım."
" Dur bi, söyleceklerimi dinle."
" Ben o adamın koynuna girmem."
" Bende çok hevesli değilim. Ama önce beni dinle."
" Tamam söyle hemen."
" Mersin'de Kara Ölüm söylentileri var."
" Ne!"
" Evet. Hatta isyan başlatmış. Mersin'deki 12 kabile o tarafta. Bu bizim için bir umut olabilir."
" Onların tarafına mı geçeceğiz."
" Evet. Ama önce kamptaki herkese sormamız gerek. Daha sonra işleme sokacağız."
" Plan ne?"
" Sonunda ölüm olabilir."
" Namusum benim elimde olmadıkça yaşamama gerek yok."
" Tamam. Birimizin kamptan kaçması gerek."
" Sen kaç beceriklisin."
" Bu gece gidiyorum o zaman."
" Tamam bende kamptakilerle konuşacağım." Kafasını salladıktan sonra geri kampa dönmeye başladılar.
Ormanın içinden kampa doğru koşarak bir kurt adam geldi. Büyük çadırın önünde beklerken, etraftakiler yanına toplandı.
Hemen ardından çadırdan Demir çıktı. Önce etrafına bakındı neler olduğunu anlamak için. Ardından kendisine doğru gelen kurda döndü.
" Efendim size haber getirdim." Demir kurt adama yaklaştı.
