Mustafa babasını annesinin yanına mağraya taşımış. Aşklarının gücünü göstermek için yan yana yatırmış ve el ele tutuşrurmuştu. Daha sonra babasının kafasını eline alıp yerine boynun üzerine koydu.
Daha fazla dayanamayan Mustafa ağlamaktan harab olmuştu. İşi bittikten sonra mağranın çıkışına doğru yürümüştü. Mağradan çıktıktan sonra girişi ağaç dallarıyla kapattı.
Daha sonra gideceği yöne baktığında akşam olmaya başlamıştı. Mustafa yokuş aşağı inerek o bölgeyi terk etti.
Serkan ve ailesi evlerine gelmişti. Herkes önden ilerlerken arkasından Alev'in geldiğini gördü. Yavaşlayarak grubun arkasına düştü. Alev'in yanına gelince ağacın arkasına itekleyip ağaca yasladı.
Alev neye uğradığını şaşırıp Serkan'ın gözlerine baktı. O anda Alev'in aşkı tekrar alevlendi. Serkan'ı öpmek için yaklaşırken, Serkan ellerini dudaklarına koydu.
" Bu amaçla çekmedim seni." Alev bunu duyduğuna üzülmüştü. İçine atıp belli etmedi.
" Biliyorum amacını. Eğer seni kandırmak isteseydim diğer vampirlerle beraber çoktan gitmiştim. Merak etme sözümü tutucam. Ağaç arkasına çekmene gerek yoktu."
" Bana verdiğin sözü tutmayacağından çekmedim seni. Bu işlemi ikimiz yanlız yapmak istiyorum." Alev durumu anladığında kafasını salladı.
" Ormanın derinliklerine gidelim." Dedi. Serkan kafasını sallayıp önden yürümeye başladı. Alev derin bir şekilde nefes alıp verdikten sonra arkasından takip etti.
Yasemin ve diğerleri eve girdiklerinde Serkan ve Alev'in olmadığını gördü. Herkes birden telaş yaparken Yasemin sakin bir tavırla.
" Merak etmeyin. Alev'in Serkan'a sözü vardı. Anlaşma yaptılar onu gerçekleştirmek için gitmişlerdir." Kara hemen kapıya ilerlemeye başladı. Yasemin arkasından bakıp.
" Kara nereye?" Kapının önünde durup Yasemin'e baktı.
" Ben Serkan'ı o kan emiciyle yanlız bırakmam."
" Kara sakin ol. Serkan yanlız kalmak istemeseydi emin ol giderken bize söylerdi. Yalnız kalmak istediği için aramızdan ayrıldı." Dedi. Kara kapının önünde öylece duruyordu.
Karar vermesi gerekti, elini kapı kulpundan çekip yerine döndü.
Serkan ve Alev ormanın derinliklerine gelmişti. Alev Serkan kendisine dönünce sorusunu sordu.
" Neden özellikle burayı istiyorsun anlamıyorum." Serkan yuvarlak kayanın üzerine oturdu.
" Burası benim özel yerim. Burayı benden başka kimse bilmiyor." Dedi. Alev gülümsedi.
" Bu inanılmaz ama yalnızken bende buraya gelirdim." Serkan gülümseyerek ayağa kalktı.
" Ne sen ciddi misin!" Alev kafasını salladı.
" Evet. Çünkü bu yuvarlak kaya benim için bir şeyi ifade ediyordu."
" Neyi?"
" Gücü. Yuvarlak kayayı yokuş aşağı saldığında önüne ne çıkarsa ezer geçer."
" Benim için çıkmaz bir aşkı ifade ediyordu. Şimdi ise soğuk yuvarlak bir kaya parçası."
" Serkan lütfen bir daha deneyelim. Ben seni çok seviyorum." Serkan sinirli bir şekilde baktı.
" Hayır Alev. Sen o şansını yıllar önce kaybettin." Alev bu cevap karşısında geri çekilmişti sadece. Serkan sinirli bir şekilde soru sordu.