Savaş babasından kalan tahta oturmuş kan içiyordu. Her şeyi biliyor kimle ilişki geliştirmesini biliyordu. Aslında Alev'den haber beklemekteydi. Her zaman yanında bekleyip ona akıl veren adam içeri girdi.
Savaş adama baktı. Elinde bir kapalı kutu vardı. Merdivenleri tırmanıp Savaş'ın karşısına geldi. Savaş meraklı gözlerle önce kutuya baktı. Daha sonra adama baktı.
" Bu ne eski dostum?" Elindeki kutuyu salladığında içinde bir şey yuvarlanıyor gibi hissediyordu.
" Bilmiyorum. Yuvarlak bir şey herhalde yuvarlanıyor." Savaş ayağa kalkıp kutuyu elinden aldı. Bir eliyle tutarken diğer eliyle kutuyu açtı.
Kutuyu getiren adam ve Savaş kutunun içine baktı. İçinde Ebru'nun topraklarına gönderdiği dostunun kafası vardı. Öylece donmuş bir şekilde baktı.
Ardından sinirlenmiş bir şekilde kutuyu öfkeyle yere attı. Hırsla yerine oturup kadehteki kanı dikti. Ağzının kenarından dökülmesini aldırış etmeden devam etti. Bittiğinde kadehide yere fırlattı.
" Ebru ölüm fermanını kesinleştirdi artık. Ona af yok, görüldüğü yerde öldürülmesini istiyorum."
" Önce Alev'den haber beklemeliyiz. Buradaki adamların hiç birini kaybetme lüksümüz yok." Öfkeli gözlerini gelen adamına çevirdi.
" Gelmedi mi daha haber."
" Hayır. Daha bir haber gelmedi. Bence hala düşünüyor. Çok tehlikeli ve akıllı biri."
" Kabul etmezse onunda öldürülmesini istiyorum. Benim boş adama ihtiyacım yok."
" Burada sizin emrinizde olasalardı ölmelerine gerek olmayacaktı." Savaş bir anda sessizleşti. Soru soran adamına cevap bile vermemişti.
Sistematik düşünen bir vampir olduğu için aklına bir fikir geldi. Bunu dostuyla paylaşmak için baktı ona.
" Aslında bir sistem kurup böyle düşünen insanları ortaya çıkarabiliriz." Bunu mantıklı bulmuştu yanındaki adam. Ama tek ve büyük bir sorunla karşı karşıya kalabilirlerdi.
" Düşüncenizde haklısınız. Ama bunun ilerisini düşünmeniz gerekiyor."
" Bunun bize zararı olacağını sanmıyorum dostum."
" Belki haklı olabilirsiniz ama insanlarda olduğu gibi vampirlerde de sabır var."
" Konuyu açar mısın?"
" Tabi. Bu sistemi uygulayarak belki binlerce vampiri esir alacaksınız. Esir aldığınız vampirin eşi veya çocukları haklı olarak bu duruma karşı çıkacaklar. Bir haftaya kalmaz büyük bir isyan çıkar. Sizi yönetimden indirmek için. İşte o zamam gücümüzün zayıfladığı an olacak."
Savaş bir anlığına geleceğe yönelik hayaller kurdu. Düşündüğü gibi binlerce vampiri esir almıştı. Karıları ve çocukları buna karşı geliyordu. Savaş en mantıklı şeyi yapıp onları ortadan kaldırırdı.
Buna duyan diğer vampirlerin bir olup üzerine geldiğini, Savaş'ı tahttan indirdiğini gördü. Son olarak ahali meydanda Savaş'ın ölümünü izlemekteydi.
Savaş kendine geldiğinde gözleri büyümüş, korkudan kılı kıpırdamıyordu. Karşısında bekleyen adamına baktı.
" Doğru söylüyorsun." Dedi.
Alev kan içme işini bitirmiş yatağına uzanmıştı. Gözlerini tavana dikmiş, ağzı ve elleri kan içindeydi. Zevkten gülümsüyordu.
Kanını emdiği üç kişi ise yerde tepeniyor vampire dönüşümlerini tamamlıyorlardı. İçlerinden bir kız dönüşümünü tamamlamıştı. Oturup sırtını duvara dayadı.
