Serkan gözlerini açtığında perdenin arasından Güneş yüzüne vuruyordu. Yattığı yerden kalkıp yatağının kenarına oturdu. Kara birden odaya girip Serkan'a baktı. Uyandığını görünce gülümsedi.
" Beklenen misafirler geldi." Dedi. Serkan birden ayağa kalkıp kapıya ilerlemeye başladı. Kara kapıdan geçmesine izin vermedi. Serkan'ı durdurduktan sonra yüzüne baktı.
" O kadar kişiye aşağıdan seslenebileceğini sanmıyorum." Dedi. Serkan bir anda duraksadı, kaç kişi gelmişti ki. O anda Kara balkonu işaret etti. Serkan arkasını dönüp balkona adımlamaya başladı.
Kara arkasından takip ediyordu. Serkan kapının önüne gelip elini kapının koluna koydu. Öylece beklemekteydi, çünkü dışarıdan sesler geliyor bu durum Serkan'ı heyecanlandırıyordu.
Arkasında bekleyen Kara'ya döndüğünde kapıyı açması için kafasını sallıyordu. Serkan kendini toparlayıp kapının kolunu çekti. Kapı açıldığında ilk başta gözüne Güneş çarptı. Bu durum çok rahatsız edici olduğu için kolunu gözünün önüne koydu.
Kapı açıldıktan sonra dışarıdaki ses kesilmişti. Serkan göremediği için daha da heyecan yapmıştı. Dışarı adım attığında gözü Güneş'e alışmıştı. Ama gördüğü manzara karşısında gözlerine inanamadı.
Evinin önü dahil ormanının içine kadar insanlar vardı. Resmen hepsi ayakta öylece durmuş Serkan'a bakıyordu. Kara Serkan ile birlikte balkona çıkmıştı. Serkan öylece baka kalınca Kara bir şey söyleyemeyeceğini anladı.
Yanına gelip kulağına yaklaştı.
" Şu anda hepsi can kulağı ile seni dinliyor." Dedi. Serkan aşağı baktığında ise ailesi bile aşağıda kendisine bakıyordu. Cesaretini toplayıp gelen insanlara baktı.
" Çağrıma cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Kardeşlerim, arkadaşlarım bugün size ihtiyacımın olma sebebi bir savaş. Mersin'de Savaş adında bir vampir var, bunun başı büyümeden ezilmesi lazım. Benim asıl ve yegane amacım Mersin'den bu kan emicileri temizlemek." Dedi.
En önde dinleyen adamın biri bir adım öne çıkıp Serkan'a baktı.
" Madem amacın vampirleri kovmak, bu vampirin ne işi var burada?" Dedi. Serkan adamın işaret ettiği yere bakınca Alev'i gördü. Alev gülümseyip Serkan'a el salladı.
Alev yanında binlerce kişi ile gelmişti. Adamları ve ailesi vardı.
Serkan soru sorduğu adama döndü cevap vermek için.
" Sorduğun soru doğru bir soru. Ama şöyle bir şey var, o vampir benim arkamda. Yani bu savaşta beni destekleyen tek kişi."
" O zaman bu vampir Mersin'de nasıl kalacak. Yegane amacın bütün vampirleri kovmak."
" Doğru amacım bütün vampirleri kovmak. Ama, kovmak derken kökünü kazımak değil. Kalmak isteyenler bizim kurallarımız altında yaşayacaklar. Yani Mersin bizim olacak." Adam bu durumu onaylayarak geri yerine geçti.
Savaş Bahçederesi yakınındaki orman boşluğunda yanındakilerle gelmişti. Yanında Mustafa ve Mahir ile birlikte binlerce vampir vardı. Mustafa kendi vampirlerinin yanında beklemekteydi.
Mahir ve Savaş orman boşluğunda beklemekteydiler. Yana yana durup konuşmaktalardı.
" Savaş nasıl olacak?" Dedi Mahir. Savaş alana baktı.
" Ormanın içinde olmaz. Orada ağaç sıklığı var. Kurt adamlar iri, ağaçlara çarparlarsa devrilir. Bu bizim zararımıza olur. O yüzden burası uygun." Dedi. Mahir arkasını dönüp kendi vampirlerinin yanına gitti.