/86/ Açelya

3 2 0
                                    

                            Mersin
Yasemin ve Kara kendi odasında oturmuş dünki yaşanan olayı konuşuyorlardı. " Bu kadının gelmesi hayra alamet değil. Gelir gelmez o tavırla kitabı istemesi hele." Kara dikkatini dağıtmak için dışarıyı izliyordu. Annesinin konuşmasına katılmak için döndü. " Evet anne haklısın. Benim orada en çok sinirimi bozan şey sana saygısız davranması oldu." Bunu bir daha duyan Yasemin mutluluktan gülümsedi. " Boş ver kızım. Onu sonra hallederiz. Onun başı büyümeye başladı."

Kara ormanın derinliklerine bakarak Serkan'a olan özlemini belli etmekteydi. Yasemin bu duruma üzülmüş destek vermek için elini omzuna atmıştı.
" Merak etme. Bir gün gelicek. Hemde senin için." Diye teselli vermeye çalıştı. Kara ise annesine dönüp sadece başını salladı.

İsa evin giriş katında camcıların yanında duruyordu. Ustalar işi hallederken kendisi ise Kara ve Yaprak'ın neden kavga ettiğini düşünüyordu. Yasemin'in dediği şeye inanmamıştı, onun için kavga etseler çok mantıksız olurdu. Aklında deli sorular vardı, ama cevabı yoktu. Ustanın bitirip. " Bitti." Demesiyle düşünceleri dağıldı.

Hemen ustaya dönüp. " Ne kadar?" Diye sordu. Usta önce uzunlamasına cama baktı. Daha sonra İsa'ya döndü. " 3000£." Dedi. İsa cebinden parayı çıkarıp ustanın eline saydı. Usta parasını aldıktan sonra yanındaki işlerle beraber evi terk etti. Geldikleri arabaya binip oradan uzaklaşmaya başladılar.

Kapının önünde işçilerin gidişini izledikten sonra, gelen bir araba olduğunu fark edip beklemeye başladı. Araba normal hızla gelip evin önüne durdu. Gelenler Can, Sema ve çocuklarıydı.

Hepsi arabadan inip kapıda gülümseyerek bekleyen İsa'nın yanına geldi. Can elindeki zarfı İsa'nın eline tutuşturdu gülümseyerek.

İsa zarfa baktığında " İsa ve ailesi." Yazıyordu. Merak edip zarfı açtı. İçinden renkli kartlı bir davetiye çıktı. Üzerinde ise Demir ve Melisa yazıyordu. İsa'nın ağzına kulaklarına gelmişti resmen.
" Sen ciddi misin?" Dedi ve Can'a baktı. Can ise İsa'ya doğru kafasını sallıyordu.

                         Antalya
Serkan arabasıyla hızlı bir şekilde okulun önüne geldi. Kız her şeyini kontrol ettikten sonra Serkan'a döndü.
" Çok teşekkür ederim." Dedi kız. Serkan kafasını sallayarak. " Ben teşekkür ederim. Beş dakika kaldı hadi çabuk." Dedi. Kız arabadan inip okula doğru koştu. Serkan ise arkasından bakıyordu.

Kız okula girdikten sonra Serkan hareket edecekti. Ama kızın durumunu merak ettiği için arabayı stop etti. Koltuğu geriye doğru yaslayıp yattı. Gözlerini kapatıp uyumaya başladı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karanlık Savaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin