Serkan arabasına ulaşmıştı. Etrafına bakınarak hemen bindi. Araba çalışır vaziyette olduğu için gaza bastı. Yolun ortasında devrilmiş bir ağaç olduğu için yolun kenarından geçti. Ara ara dikiz aynasından arkasından gelen var mı diye bakıyordu. Kimsenin olmadığını anlayınca gaza daha fazla yüklendi. Anlayamadığı bir şey vardı. Bu vampirler neden Serkan'ı öldürmeye çalışıyordu. Aslına bakarsak Serkan biraz üzülmüştü. Anne ve kızın karşısında babalarını öldürmüştü. Ama oradan kurtulmak için yapabileceği başka bir şey yoktu. Babası uyansaydı belkide orada o adam yerine Serkan yatıyor olacaktı.
Karşıdaki yol dörde ayrılıyordu. Serkan yolu bildiği için nereden gideceğini biliyordu. Ama sağına ve soluna bakıyordu yolun. Çünkü gelen giden var mı diye bakmak zorundaydı. Yolun boş olduğunu gören Serkan daha da gaza bastı. Neredeyse arabanın hız limitine ulaşmıştı. Dörde ayrılan yola ulaşmak üzereydi. Emin olmak için tekrar sağına soluna bakındı. Tam geçeceği sırada kamyon sağ arka kapısından vurdu. Araba kontrolden çıkıp olduğu yerde dönmeye başladı. Daha sonra arkası kalkıp takla atmaya başladı. Serkan içeride kemerine tutunmuş gözünü kapatmıştı. Araba takla attıkça ortada sivri cam parçaları uçuyordu. Elli metre takla attıktan sonra yolun kenarına devrilip durdu.
Kamyon vurduğu yerde duruyordu. İçinden kimsenin çıkmadığını görünce sanki bir şey olmamış gibi yoluna devam etti.
Serkan'ın arabasının yanına bir araba durdu. İçinde o kızla annesi vardı. Baş aşağı baygın duran Serkan'a gülümseyerek bakmaktaydılar. Öldürmek için arabadan inmeye başladılar. Kız inip Serkan'ın arabasının yanına geldi. Kadın ise diğer tarafta olduğu için arabanın arkasından dolanıyordu. Tam arabanın arkasındayken Alev arabanın arkasına son sürat vurdu. Kadın iki arabanın arasında kalıp bir kaç metre öylece gitti. Alev arabadan indiğinde kadının belinin koptuğunu gördü. Daha sonra diğer kızın üzerine yürümeye başladı. O kızda Alev'in üzerine yürümekteydi. Kız sert bir yumruk savurdu. Alev altından geçip arkasına geçti. Ellerini arkaya atıp bir elini kızın çenesine diğer elini gözünün boşluğuna yerleştirdi. Sert bir şekilde çektiğinde kızın kafası eline gelmişti. Vicudu ise yere yığılmıştı. Alev kafasını bir kenara atıp arabanın yanına geldi.
Yüz üstü yere yatıp içeri baktı. Serkan bilincini kaybetmiş asılı duruyordu. Alev kafasını içeri soktu, elini koltuğun yanında bağlı duran emniyet kemerine attı. Ama doğru yere atmıyordu o yüzden bulamamıştı. Sırt üstü yatıp arabanın içine girdi. Elini kemere atıp durdu. Kemeri açarsa Serkan direk üstüne düşecekti. Yapacak başka bir şeyi yoktu ama. Kendini toparlayıp kemeri açtı. Serkan birden üzerine düştü. Alev yüzünü buruşturdu, Serkan tahmin ettiğindende ağırdı. " Aaaah siktir." Dedi. Kendini toparlayıp altından çıkmaya çalıştı. Bu pek mümkün görünmüyordu. Neredeyse yerinden hiç kıpırdamıyordu. Vampir gücünü kullanmaktan başka çaresi yoktu. Elini yumruk yapıp yolcu kapısına sert bir yumruk attı. Kapı ormanın içine doğru uçtu. Ayaklarını içine sokup tavana dayadı. Dizlerini kırıp kendini itelemeye çalışacaktı. Ayaklarıyla aniden itti, çıkmak yerine ayakları tavadandan dışına çıktı. " Hay aksi." Zor olsada ayaklarını geri içine soktu. Daha sonra arabanın iskeletlerine dayadı. İnce pevhalar hemen deliniyordu. Arabanın iskeleti en mantıklısıydı. Kendini hazırladı. Aniden tekrar itti kendini. Arabanın iskeleti yamulmuştu, ama Alev altından çıktı. Tekrar altına eğilip Serkan'ın kolundan tuttu. Vampir gücünü kullanarak tekrar çekip oradan çıkardı. Doğrulduğunda ise bir arabaya baktı, bir yerde yatan Serkan'a baktı. " Valla ben seni kaldırırsam belim yerinden çıkar. En mantıklısı arabayı buraya getirmek." Dedi. Alev arabaya doğru yürüdü. Açık kapısından içeri girdi. Kaputuna baktığında yüz üstü yatan kadın vardı. Onu umarsamayıp geriye doğru gelmeye başladı. Zaten beli kopan kadında yere düştü. Serkan'ın yanına geldiğinde arabayı durdurup açık kapısından indi. Arka kapıyı açtı. İçine girip sağ kapıyıda açtı. Tekrar sol kapıya gelip yerde yatan Serkan'ın kollarından tuttu. Çekmeye başlayınca önce kafası ve kolları girdi içine. Daha sonra bütün vicudu girdi. Alev arkasındaki açık kapıdan çıktı. Kapıyı kapatıp koşturarak diğer kapıya gitti. Onuda kapatıp hemen sürücü koltuğuna oturdu.
Saat 6'ya geldiğinde Güneş tamamen doğmuştu. Diğerleri ise ormanın içinden eve doğru gelmektelerdi. Garip bir olay vardı çünkü Kara ve Ömür arkadan, Gürkan ve Buse önden gelmektelerdi. Can daha bunun farkında değildi. Çünkü sabaha kadar uyuyan kızını izlemişti. Eve yaklaştıklarında Can fark etti. Gürkan ve Buse içeri girdiklerinde Yasemin ve Sema kapı sesine sıçrayıp kalktılar. Yasemin yarı açık gözleriyle gelenlere baktı. " Hoş geldiniz çocuklar." Dedi. Gürkan ve Buse koltukta bir yere oturdu. Kara önden girdi Ömür içeri girip kapıyı kapattı. Kara ve Ömür'de onlardan daha uzak bir yere oturdu. Yasemin gözlerini ovduktan sonra Kara'ya döndü. " Ee ne yaptınız çocuklar, bir şey bulabildiniz mi?" Kara Yasemin'e baktı. " Evet Antalya yolunda bir şeyler bulduk. Ormanın içinde erkek bir vampir cesedi bulduk, kafası kopmuş. Daha sonra 3km ilerde arkasından vurulmuş bir araba, onun arkasında ise bir vampir cesedi. Beş adım arabanın arkasında ise genç bir kız vampirin cesedi var. Kadının beli kopmuş." Yasemin duyduklarının karşısında şaşırmıştı. " Ya bu ne biçim savaş. Acaba Serkan'la bir alakası var mı?" Ömür düşündükten sonra. " Abim olsa hepsini aynı anda halletmez mi? Hem arabanın arkasından vurulmuş. Kurt olduğunu sanmıyorum. Bence araba vurdu. Klasik anlaşamayan vampir grubu." Sema öylece yere baktıktan sonra kafasını kaldırdı. " Bende öyle düşünüyorum. Serkan olması imkansız gibi bir şey." Yasemin konuşanlara baktı. " Valla sizden iyi araştırmacı olurmuş ha. Yav bu kadar nasıl emin olabiliyorsunuz. Ya beli kopmuş kadına Serkan arabayla vurduysa. Biliyorsunuz araba yok." Dedi. Yasemin'in haklı olduğunu anlayıp kafasını salladı. Kara Yasemin'e tekrar baktı. " Ama Mavi Pick Up. Lan hassiktir. Mavi Pick Up. Bu Serkan." Yasemin herkese baktı. " Lan olum siz gerizekalı mısınız! Serkan'ın arabasının ne olduğunu bilmiyor musunuz?" Dedi. Ömür suç işlemiş bir çocuk gibi baktı.
" Anne ben daha aileye yeni dahil oldum. Yani kimin arabası kimin bilmiyorum." Yasemin sinirli bir şekilde diğerlerine döndü. " Tamam hadi Ömür daha yeni. Ya siz. Ya kaç yıldır Serkan'ın yanındasınız. Daha arabasının ne olduğunu bilmiyor musunuz!" Diye bağırdı. Bir anda herkes sus pus oldu. Yasemin'in haklı olduğunu biliyorlardı.
Yasemin Kara'ya baktı. " Madem Serkan'ın arabası devrilmiş, o zaman neyle yoluna devam etmiş." Kara düşünmeye başladı. Aklına sadece yoldaki başka bir araba izi geliyordu.
" Emin değilim ama başka bir arabayla gitmiş olabilir." Yasemin Sema ve Can'a baktı. " Tamam biz Antalya'ya gidiyoruz. Serkan oraya gitti o zaman. Biz durumları düzeltince arabaya atlayıp gelin." Can kafasını salladı. " Tamam abla." Dedi. Yasemin ayağa kalkıp diğer kızlara döndü. " Kalkın hazırlanın hadi. Antalya'ya gidiyoruz." Dedi.
Alev hala yoldaydı. Antalya'ya gelmek üzereydi az kalmıştı. Güneş tam karşında olduğu için gözünü kamaştırıyordu. Arabanın güneşliğini açıp rahatladı. Arada arkasına dönüp Serkan'a bakıyordu.
