Banyonun önüne geldiğinde durdu. Girimek ve girmemek arasında kalmıştı. Ama bu durum onu kötü yapmış neredeyse heyecanı ve isteği yüreğine vuruyordu. Çok fazla istediğini anladığında elini kapının kulpuna attı.
Yavaş bir şekilde basıp kapıyı araladı. Buzlu camın ardından sadece Serkan'ın silüeti gözükmekteydi. İçeri birinin girdiğini fark edince hafifçe başını çevirdi. Alev tamamen içeri girip kapıyı kapattı. Kapı kapandıktan sonra Serkan tekrar önüne döndü.
Kamera Alev'in Bacaklarına Kadar İnmiştir.
Önce üzerindeki kıyafetler yere düştü. Daha sonra iç çamaşırları yere düştü. Tamamen soyunan Alev duşakabinin önüne geldi. Kapısını yavaşça açıp içeri girdi. Kapıyı kapattıktan sonra Serkan'ın belinden sımsıkı sarıldı...
06.00
Ev normalinden çok daha sakin ve sessizdi. Kurt adamlar büyük savaşı kazanmış onun rahatlığıyla uyumaktalardı. Serkan Alev'i kendi odasına almış dünün yorgunluğuyla uyumaktalardı hala.Yasemin'in kalkmasına yarım saat vardı. Her gün aynı saatte kalkar evdekilere kahvaltı hazırlardı.
Sude üzerine güzel kıyafetler giymiş, güzel kokular sıkmış amacı kendini Serkan'a affettirmekti.
Merdivenlere doğru sessizce yürüdü. Parmak uçlarıyla merdivenleri etrafına bakarak çıktı. Sessizce Serkan'ın odasına geldi. Kapıyı çok yavaş bir şekilde açıp kafasını içeri uzattı.
Yüzündeki gülümseme birden kayboldu. Çünkü Serkan ve Alev yatakta çırılçıplak üzerlerinde yarıya kadar yorgan çekili yatmaktalardı.
En kötüsü ise Serkan Alev'e arkadan sarılmıştı. Sude'nin gözünden sadece bir damla yaş aktı...
Serkan'ın telefonu çalmasıyla birden uyandı. Dünün yorgunluğu gözlerinden belli oluyordu. Eliyle yüzünü ovuşturduktan sonra biraz olsun kendine gelmişti. Elini yatağın yanındaki komidine uzatıp telefonunu aldı. Arayan rehberden biri değil numaraydı.