/44/ Önemli Anlaşma

5 3 0
                                    

Alev bu duruma üzülmüştü ama belli etmiyordu. Oda kendi olmayan kolunu işaret ederek.

" Sen yaşınla bedel ödersin, ben koluma bedel öderim." Serkan bu konuşmanın saçma ilerlediğini düşünmeye başladı.

" Ne saçmalıyorsun Alev. Neden geldin buraya?"

" Sana makul bir teklifle geldim Serkan."

" Ne teklifi?"

" Mustafa'nın babası geri dönmüş."

" Biliyorum. Her şeyden haberim var."

" Peki babanı öldürmeye çalıştığını biliyor musun! Çünkü yıllardır babanın peşindeymiş. Pelin'in ölümünden sonra bunun bedelini babana canıyla ödetmek istemiş sanırım."

" O artık benim babam değil. Anneme ve bana ihanet ettikten sonra baba demeyi bıraktım. Ah pardon beraber ihanet etmiştiniz."

" Evet buna katılıyorum. İnkar edemem babanla beraber ihanet ettik. Baban benimle ilişki yaşayarak annene, benimle bir olarak sana ihanet etti." Bunu duyan Serkan'ın beynine kan sıçradı resmen.

" Sen ne diyorsun lan." Deyip üzerine yürümeye başladı. Yanındaki kurtlar hali hazırda hırlayıp beklemektelerdi. Alev eliyle dur işareti yaptı.

" Bir adım daha atarsan sınırlarından çıkıyorsun. Tavsiye etmem."

" Seni öldürmeden defol git buradan."

" Seninle konuşmaya gelmeden Serkan anlaşma yapmaya geldim."

" Ne anlaşması?"

" Benimle ittifak olacaksın. Bende sana güzel bir hediye bahşedeceğim."

" Saçmalama seninle ittifak felan olmam ben." Dedi ve arkasını döndü.

" Peki teyzenle dayınla bir görüşme ayarlarsam." Dedi. Serkan bir anda durdu. Alev'e dönüp dibine kadar korkmadan geldi.

" Ne saçmalıyorsun sen?''

" Açık olmadı mı, teyzenle ve dayınla bir görüşme ayarlayabilirim. Aysu ve Muhammed."

" Doğru söylediğini nereden bilicem?"

" Beni birazcık tanıyorsan verdiğim sözde duracağımıda biliyorsundur Serkan." Serkan ve Alev bir dönem ilişki yaşadıkları için Alev'in verdiği bütün sözleri yerine getirdiğini biliyordu.

" Tamam. Beni takip et." Dedi. Serkan ve yanındakiler önden yürümeye başladı. Alev arkasından takip edip koşturarak Serkan'ın yanına geldi.

Yasemin ve diğerleri evde oturmuş bir haber beklemekteydi. Sema daha fazla bekleyemezdi, sabrı taşmak üzereydi. Ayağa kalkıp kapıya doğru yürümeye başladı.

Yasemin Sema'nın gittiğini fark edince arkasından bakıp seslendi.

" Sema nereye?" Dedi. Sema kapının önünde durup Yasemin'e baktı.

" Ben daha fazla bekleyemem. Bir şey oldu mu ona bakıp gelicem." Yasemin Sema'nın yanına geldi.

" Sema saçmalama. Serkan bizi eve gönderdi. Yoksa onun sözünü mü çiğneyeceksin." Sema tedirgindi. Serkan'a veya bir başkasına bir şey oldu telaşesiyle durmaktaydı.

" Biliyorum ama merak ediyorum. Hiç bir haber gelmedi."

" Bunun bende farkındayım ama beklemekten başka çaremiz yok. Bir şey olsaydı Serkan kesinlikle haber gönderirdi." Sema Yasemin'in haklı olduğunu düşünüp oturduğu yere döndü.

Karanlık Savaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin