Çarşamba.
11.27
Doğu: Niye yalnız oturuyorsun?
Kaya: ?
Doğu: Bu nasıl cevap amk?
Kaya: Sen nerden gördün beni?
Doğu: Arkandaki masada oturuyoruz oğlum.
Doğu: Kafanı telefondan kaldır da bi' dünyaya bak.
Kaya: Normal şartlarda sen benim olduğum tarafa bile bakmazdın. Hayret.
Doğu: Soruma cevap verecek misin kardeşim?
Kaya: Yazılılar bitti malum. Herkes devamsızlık hakkını kullanıyor.
Doğu: Bitmemiş mi daha?
Kaya: Yok onlar hiç devamsızlık yapmadılar, sene sonunda kullanmak için.
Doğu: Oğlum devamsızlık yapmanın amacı dersten kaçmak değil mi?
Doğu: Tüm dersler boş geçiyor, şimdi devamsızlık mı kullanılır amk
Kaya: Bana söyleme abi, ben devamsızlığın dibini sıyırdım.
Kaya: Gördüğün gibi okuldayım.
Doğu: Çünkü sen akıllı adamsın.
Kaya: Eyv.
Doğu: Bizim masaya gel istersen.
Kaya: Sesli yapsana lan böyle teklifleri.
Kaya: Şimdi gelirsem durup dururken gelip masaya çökmüşüm gibi görünecek.
Görüldü. (11.30)
Doğu: Oldu mu?
Kaya: Oldu. Eyvallah.
Doğu: Annen nasıl oldu?
Kaya: Oğlum aynı masada otururken de mi yazışacağız?
Doğu: Ailevi mesele diye buradan sorayım dedim
Doğu: Ama istersen olduğu gibi masaya yatıralım.
Kaya: Yok, iyi yaptın.
Kaya: Sabah taburcu oldu.
Kaya: Abimle eve geçtiler.
Doğu: Geçmiş olsun.
Kaya: Sağol.
Kaya: Devrim sana bakıyor.
Doğu: Bakabilir.
Doğu: Sonuçta göz alıcı bir yakışıklılığım var.
Kaya: Onu mu diyoruz ya.
Kaya: Telefonuna bakıp beni kesiyor amk.
Kaya: Anladı yazıştığımızı.
Doğu: Ee?
Kaya: Eesi sus artık aq.
Doğu: Oğlum ne var bunda?
Kaya: Bu Devrim'in yanındaki eleman kim bu arada?
Doğu: Eray.
Kaya: Niye sürekli dokunuyorlar lan bunlar birbirlerine?
Doğu: Sana ne kardeşim?
Kaya: Okulda bir ara dedikodular dönüyordu.
Kaya: Doğru muydu onlar?
Doğu: Ne dedikodusu?
Kaya: İşte Devrim bu elemanla takılıyormuş falan diye saçmalıyorlardı.
Doğu: Doğru.
Kaya: Oha.
Doğu: Dik dik bakma lan ağzına sıçarım.
Kaya: Abi nasıl ya?
Doğu: Ne oldu?
Kaya: Biraz midem bulanır gibi oldu.
Doğu: Oğlum şu yüzünü gözünü topla amına koyacağım bak.
Doğu: Sen kendine bak lan ayrıca?
Kaya: Ne varmış bende?
Doğu: Sence?
Kaya: Sarhoştum lan ben.
Doğu: Neyse ne. Kardeşimi ya da Eray'ı rahatsız edecek en ufak bir imada bulunursan
Doğu: Gerçi öyle bir şey yaparsan bana gerek kalmaz bizzat Devrim sıçar ağzına.
Kaya: Bir şey demedim amk. Şaşırdım sadece.
Doğu: Tamam.
Kaya: Hem sen niye o konuyu açtın ki şimdi?
Doğu: İkisine aptal aptal baktığını görünce sinirlendim.
Kaya: Sana göre normal mi yani bu sahne? Bakınca tuhaf gelmiyor mu?
Doğu: Başlarda geliyordu da alıştım artık.
Doğu: Devrim mutlu, o mutluysa bana laf düşmez.
Kaya: Baban biliyor mu?
Doğu: Biliyor.
Kaya: Oha amk
Kaya: Kızmadı mı öğrenince?
Doğu: Oğlum babamın benim gibi bir oğlu var.
Doğu: Böyle şeyler ona koyar mı sence?
Kaya: Sen de haklısın.
Doğu: Tamam sus artık amk. Yeter bu kadar yazışmak.
Kaya: Aq dengesizi.
Görüldü. (11.40)
| Doğu çevrimdışı.
Kaya: Bu arada
Kaya: Dün gece geldiğin için sağol.
| Doğu çevrimiçi.
Görüldü. (11.40)
Doğu: Teşekkür edecek bir şey yok.
Doğu: Senin için gelmemiştim zaten.
Kaya: Öyle diyorsan öyledir :)
Doğu: İmalı imalı gülme amk.
Doğu: O kadar yolu senin için gelecek halim yok herhalde.
Kaya: Yine de sağol. Bu yaptığını unutmam.
Doğu: Bana borçlandın ;)
Kaya: Oğlum mahalle bakkalı gibisin amk nefes alsak veresiye defterine yazıyorsun.
Kaya: Neyse sus hadi. Dikkat çekmeyelim daha fazla.
Görüldü. (11.45)
____
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır hattı
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.