sınır hattı

41

Çarşamba.

11.20

Kaya: Çayı sen mi bıraktın?

Doğu: Yoo. Ne çayı?

Kaya: İnkar etme amk.

Kaya: Biliyorum senin bıraktığını.

Kaya: Hazal söyledi.

Doğu: Biliyorsan neden soruyorsun?

Kaya: İnanamadım çünkü.

Doğu: Belli inanamadığın.

Kaya: Not falan bırakmışsın.

Doğu: Biliyorum amk ben de ordaydım farkındaysan.

Kaya: Kantinde konuşurken bitki çayı iç iyi gelir demişti.

Kaya: O yüzden Yaren bıraktı sandım. O da ben bırakmadım diyince

Kaya: Sınıfa girdiğimde Hazal'ın sınıfta olduğunu hatırladım. Ona sordum.

Doğu: Oğlum neyin açıklaması bu?

Doğu: Ben insanlık yapmak için bıraktım çayı, bu arada aranızı da yaptıysam sıkıntı yok ;)

Kaya: Sen insan mısın aq niye insanlık yapıyorsun?

Doğu: Ebenin amı Kaya.

Kaya: Niye elden vermedin?

Doğu: Aradım bulamadım okulda.

Kaya: Sabahtan beri kantindeydim. Gördün beni.

Doğu: Bulamadım diyorum amk. Yalan borcum mu var sana?

Kaya: Eyv o zaman.

Doğu: Bir şey değil.

Kaya: Doğu

Kaya: Cidden sağol.

Doğu: Tamam anladık.

Kaya: Yaren defterini kapattın mı harbiden?

Kaya: Normalde şimdiye birbirimize girmemiz gerekiyordu çünkü.

Doğu: Anlamıyor amk çocuğu

Doğu: Kapandı.

Doğu: Yürü yürüyebildiğin kadar amk.

Kaya: Oğlum habire şunu söyleyip durmasana

Kaya: Sen biliyorsun hayatımı.

Kaya: Sanki vaktim var amk böyle şeylere.

Kaya: Vakti bırak para mı var ulan?

Kaya: Saçma sapan konuşuyorsun.

Doğu: Bana ne abi?

Doğu: Ben sadece benden yana sıkıntı yok demeye çalışıyorum.

Kaya: Sen nerdesin şimdi?

Doğu: Hayırdır?

Kaya: Söylesene amk

Doğu: Bahçedeyim.

Kaya: Kaybolma bir yere geliyorum.

| Kaya çevrimdışı.

____