70

12K 700 83
                                    

Aynı gecenin devamı.

02.35

Doğu: İyi misin?

Kaya: İyiyim.

Doğu: Bir şeye ihtiyacın olursa gel yanıma. En alt katta, koridorun en sonundaki oda benim.

Kaya: Biliyorum.

Kaya: Daha önce de kalmıştım.

Doğu: Doğru.

Kaya: O geceyi unutsak daha iyi sanırım.

Doğu: Kafan yerine geldi mi biraz?

Kaya: Aynen, kahve iyi geldi sağol.

Kaya: Sadece biraz midem bulanıyor.

Doğu: Mide bulantısı kusmadan geçmez. Gelirse tutma, yoksa yarın bütün gün taşşak gibi gezersin.

Kaya: Uyuyacak mısın sen?

Doğu: Ne oldu?

Kaya yazıyor...

| Kaya çevrimiçi.

Kaya yazıyor...

Kaya: Söylediğim şey yüzünden mi benle uyumak istemedin?

| Doğu çevrimiçi.

Doğu yazıyor...

Doğu: Diğerleri evdeyken benle uyumak istemezsin diye düşündüm.

Kaya yazıyor...

| Kaya çevrimiçi.

Kaya yazıyor...

| Kaya çevrimiçi.

Doğu: Benimle uyumak ister miydin ki?

| Doğu |

Odanın kapısı yavaşça aralandığında karanlığa rağmen karışık saçlarını tanıdım. Yatakta doğrulup oturdum ve gözlerini yüzüm dışında her noktaya odaklayarak odaya süzülmesini izledim. Alkolün etkisi geçince o deli cesareti de silinip gitmişti anlaşılan.

Odanın ortasında dikilmeye devam edince yatakta sağa kayıp boş kısma vurdum.

"Gelsene."

Kedi gibi sessiz adımlarla yatağa yanaşıp açtığım örtünün altına girerek yanıma oturdu. Sessizlik uzayıp giderken birbirimiz dışında her yere bakarak oturmaya devam ettik. Konuşmaya korkuyordum, çünkü ne zaman iyi bir an yaşasak arkası felaket oluyordu.

"Sen kızdın mı bana?"

Bakışlarımı kaçırmaktan vazgeçip gözlerinin içine baktım.

"Neden kızayım?"

Yeşil gözleri tereddütle bakışlarımdan ayrılırken soluğunu sesli bir şekilde dışarı saldı. Böyle çocuk gibi boynu bükük otururken bir sebep olsa bile ona kızamayacağımı hala anlayamamıştı.

"Ne bileyim, herkesin içinde saçma sapan konuştum gali-"

"Saçmalama Kaya."

Ellerine diktiği bakışları hızlı bir hamleyle benimkileri bulduğunda karanlığa rağmen gözlerindeki ışıltıyı görebiliyordum.

"Ne istediğimi yüz kere söyledim ama hala tereddüt ediyorsun."

Başını sallarken bakışları olmayan bir noktaya doğru daldı.

"Düşünme. Bugün kendin söyledin, dönüp dolaşıp varacağımız yer burası oğlum. Ne olur dolaştırıp durma beni artık."

Ellerini başının arasına alıp saçlarını ağır hareketlerle karıştırırken sıkıntılı bir soluk aldı.

sınır hattıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin