| Kaya |
Kaya
Doğu
Cuma.
01.20
Odasına giden koridorda yürürken gözlerim yumuşak ensesindeki kısa saçların üzerindeydi. Parfümüne karışan alkol kokusu bedeninden ayrılıp burnuma çarparken uzanıp omzunu kavradım. Yavaşlayıp hızıma uyum sağladı.
Kim kimi kullanıyordu bilmiyordum. O sarhoş olmadan bana gelmiyordu ve ben bunu yapmamam gerektiğini bile bile her seferinde ona istediğini veriyordum. Karşımdaki bir kadın olsaydı sarhoşluğundan faydalandığımı düşünerek kendimi kötü hissederdim ama Doğu söz konusu olduğunda tüm yargılarım tepetakla oluyordu. O içtikçe ben sarhoş oluyordum, onun alkolde bulduğu cesaret beni de yüreklendiriyordu. İkimiz de rezil durumdaydık. Çünkü her orgazmdan sonra beni göt gibi ortada bırakıp gitmesine kızsamda gitmediği takdirde ne söyleyebileceğimi bilmiyordum. Ondan daha masum olmadığımı fark ettiğimden beri ne kızlarla flört etmesine kızabiliyordum ne de sadece sarhoş olduğunda beni aramasına. Boşaldıktan sonra yanımda kalırsa bir erkekten etkilendiğim için kendimi suçlu hissedeceğimi biliyordum çünkü. Belki de farkında olmadan, beni bu duygudan koruyordu.
Odasına girdiğimizde teması keserek doğrudan yatağının yanındaki çekmeceli dolaba yöneldi. Krem ve prezervatif çıkarıp yatağa attıktan sonra pantolonunun düğmesini açtı.
Üstüne düşen görevi yerine getiriyormuş gibi yaptığı her duygusuz hamle göğsümü ağrıtıyordu.
"Şunu yapma."
Buğulu ve alkolün etkisiyle mayışmış bakışlarını gözlerime dikti. Uzun kirpiklerinin arasında parlayan kahverengi gözleri yavaşça yüzümde dolaşırken derin bir nefes aldım.
"Korkma yaparken yüzüne bakmayacağım, elini de tutmayacağım." diye fısıldadığımda göz bebekleri titredi. "Sadece bu kadar duygusuz olma."
Göz kapakları aşağı düşerken başıyla onayladı. Yanına yaklaşıp dudaklarına eğiline kadar gözlerini açmadı. Sıcak dudaklarını hissettiğim anda yine o tanıdık uyuşma hissiyle ürperdim. Ellerim istemsizce omuzlarını kavrayıp hafifçe sıktığında gövdesini yıkılır gibi göğsüme yasladı.
Dilimi alt dudağının üstünde gezdirip yavaşça öpmeye devam ettim. Gecenin sessizliği içinde dudaklarımızın her hareketi yankı gibi kulaklarımda çınlıyordu. Elimi ensesine kaydırıp kısa saçlarını okşayarak dilimi ağzının içine ittim. Diliyle benimkini iterek reddettikten sonra alt dudağımı dişleyerek boşta sallanan ellerini belime çıkardı. Kendimi tutamayıp kolumu omuzlarına sardım. Dudaklarımız ayrıldığında nefes nefese birbirimizin boynuna sığındık. İtmesini beklediğim için kollarını belime sardığında şaşkınlıkla duraksadım. Kabuğumun içinde ruhum titriyordu. Öyle karmaşıktım ki göğsümden yayılan burukluk boğazımı yakıyordu.
Ereksiyon halindeki aletim anın etkisiyle sönmüş, bütün isteğini kaybetmişti. Hayatım boyunca bir sürü şeyden korkmuştum ama içinde bulunduğumuz anın bozulmasından korktuğum kadar korkmamıştım hiçbir şeyden. Parmaklarımı saçlarının arasına kaydırırken çekinmemin sebebi de buydu. Sessiz soluğunu boynuma bıraktığında saçlarını okşamama izin verdiğini anladım.
Ne kadar olduğunu bilmediğim bir sürenin sonunda geri çekildiğinde derin bir boşluk hissiyle ürperdim. Gözlerimin içine bakarak geriye bir adım attı. Biraz önce sıcaklığıyla ısınan kollarım şimdi iki yanımda amaçsızca sallanıyordu.
Birdenbire aletimi avuçladığında tepkisiz bir şekilde bekledim. Aletimin uykuda olduğunu hissedince gülerek başını iki yana salladı. Elini tutup alt tarafımdan uzaklaştırdıktan sonra bileğini hafifçe okşadım.
"Gideyim ben.".
Gözlerini kaçırıp benim dışımda her yere bakarken düz bir sesle "Kalabilirsin." dedi. Hem tereddüt hem öfke vardı bu düzlükte.
"İstersen yani. Sıkıntı yok benim için."
Ne istediğini kestirmek zordu, bu yüzden kendi isteklerime kulak verdim.
"Olur."
Gözleri bir kez daha yüzüme kayarken küçümser gibi gülümsedi. Hala avcumun içinde olan elinin titreyişlerini hissetmeseydim bu ifadenin maske olduğunu anlamazdım. Mantığım, benim istemeyeceğimden korktuğu için tereddüt ettiği gibi imkansız bir fikrin peşine takılıp giderken gözlerinin içine bakmaya devam ettim.
____
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır hattı
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.