Çarşamba.
10.28
Doğu: NABER LA
Doğu: KERANACİ
Kaya: Oğlum şaka mısın sabah sabah
Doğu: Rüyamda dedemi gördüm.
Doğu: O yüzden çok şeyapma.
Kaya: Alaka?
Doğu: Dedem herkese keranacı diye seslenir.
Kaya: Nasıl yani?
Kaya: Siz süper elit bi aileden gelmiyor musunuz?
Doğu: Yoo
Doğu: Tır şoförüydü benim dedem.
Doğu: Babam da okuyan tek çocuğu hatta.
Doğu: Bakma babamın doktor gibi kasıldığına o aslında doğuştan bir KERANACIshajaj
Kaya: Shsjsj malsın amk
Doğu: Harbi diyorum oğlum ya.
Doğu: Şaka değil yani.
Doğu: Annem hiç istemezdi biz çocukken babaannemlere gitmeyi.
Doğu: Eve dönünce hepimiz küfürbaz oluyorduk.
Kaya: Neyse amk içim rahatladı
Kaya: Fakir delikanlı triplerimle sizin ailenin içinde eğreti dururum diye korkuyordum.
Doğu: Oğlum sen zaten bize uyum sağlayamazsın.
Doğu: Onu bi geç
Doğu: Evlenince yemeğini falan mutfakta hizmetçilerle yersin.
Görüldü.
Doğu: Dün akşam niye gelmedin?
Kaya: Annem nohut pilav yaptı akşam yemeğine.
Kaya: Bırakıp da gelemedim.
Doğu: Cacık da var mıydı?
Kaya: Vardı.
Doğu: Canım çekti amk.
Kaya: Siz zenginler de cacık yiyor musunuz?
Doğu: Yok biz cacığı götümüze sokuyoruz.
Doğu: Malum zengin bünye cacığı sindirmiyor, direkt sıçmak açısından
Kaya: Amk sabah sabah ne iğrenç muhabbetlere girdin ya.
Kaya: Daha kahvaltı yapmadım ulan, midem kalktı.
Doğu: Pardon prensesim. Hassas olduğunu unutmuşum.
Doğu: Neyse o değil de
Doğu: Keşke beni de çağırsaydın yemeğe.
Kaya: Sever misin ki?
Doğu: Severim de bizim evde pek öyle şeyler yenmez.
Kaya: Ne yenir?
Doğu: Izgara, et
Doğu: Ne bileyim dışardan pizza, lahmacun falan.
Kaya: Derdine sokayım.
Kaya: Ben de saf saf üzülecektim.
Doğu: Oğlum üzül zaten.
Doğu: Bunlar hep basit yemekler.
Doğu: Evde öyle nohut, pilav pişiren bir annemiz yok.
Doğu: Kim uğraşacak onunla diyen 5 erkek + 1 erkek gibi kızın yaşadığı bir ev sonuçta.
Kaya: Oğlum dert ettiğin şeye bak
Kaya: Ben sana dışarda bir yerde ısmarlarım aynı yemeği.
Doğu: Korkma aq evine falan gelmem zaten.
Doğu: Hemen dışarda kelimesini tıkamana gerek yok.
Kaya: Hala mı aynı konu?
Doğu: Yok.
Kaya: Şu konu yüzünden trip atma bana gözünü seveyim.
Doğu: Boşver abi.
Doğu: Bu konuyu konuşmanın ne yeri ne sırası.
Doğu: Neyse ben sana bir şey sormak için yazmıştım zaten
Kaya: Ne soracaksın?
Doğu: Bugün anneme gidiyoruz Çeşme'ye.
Doğu: İki gün kalıp döneceğiz.
Doğu: Sen de gelmek ister misin?
Kaya: Çalışıyorum. Nasıl geleyim?
Doğu: Babam halleder Bünyamin'i. Sen gelmek istiyor musun, istemiyor musun onu söyle
Kaya: Oğlum gerilirim ben ya.
Kaya: Annen falan.
Doğu: Arkadaşım olarak tanışacaksın, niye gerilesin?
Kaya: Ya öyle de
Kaya: Yine de gerilirim işte.
Kaya: Abin varken bile rahat edemedim.
Doğu: Tamam anladım ben seni.
Kaya: Ne anladın?
Doğu: Boşver ya. Neyse ben iki gün yokum buralarda.
Doğu: Haberin olsun.
Kaya: Ya benim anlamadığım bir boklar oldu şu an.
Doğu: Bir şey olmadı.
Doğu: Dönünce haber veririm ben sana.
Doğu: İstersen görüşürüz.
Kaya: O ne demek şimdi?
Doğu: Ne ne demek?
Kaya: Oğlum niye şimdi böyle konuşuyorsun
Kaya: İstersen görüşürüz falan.
Kaya: Sanki ben istemiyorum görüşmeyi.
Doğu: Ya bu konuşmayı cidden şu an yapasım yok.
Doğu: Başka bi zaman yapalım tamam mı?
Doğu: Şimdi gitmem lazım zaten işim var.
Doğu: Hadi dikkat et kendine.
| Doğu çevrimdışı.
Kaya: Of amk ya.
Kaya: Neyse tamam, istediğin gibi olsun.
Kaya: Görüşürüz sonra.
____
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır hattı
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.