| Kaya |
Kaya
Doğu
Cuma.
02.30
Bu yatağa uzanıp tavanı izlediğim bir başka gecenin izleri hala hafızamdan silinmemişti. O duşa girdiğinde aletimdeki kondomla boş boş tavana baktığım anları düşündüğümde hala midem bulanıyordu. O an hissettiğim rahatsızlık kendisini bir türlü unutturmuyordu.
Yanımda sessizce uzanırken de aynı şekilde rahatsız hissetmem tuhaftı. Her iki şekilde de bu duygudan kurtulamayacağımı anladığım için bir parça buruktum. Yanıma uzanması ya da arkasına bakmadan yürüyüp gitmesi fark etmiyordu, her iki durumda midemi aynı çalkalanmaya mahkum ediyordu.
Odadaki tek ışık kaynağı, yatağın yanındaki komodinin üzerinde duran gece lambasıydı. Dünya şeklindeki küre mavi mavi parlarken ülkelerin gölgesi tavana yansıyordu.
"Bana sigara getirdiğin gece daha önce kimseye tek dal vermedim demiştin ya."
Yastığın üzerinde başını yavaşça döndürdüğünü duydum. Bakışlarını yüzümde hissederken bir şey söylemesini bekledim ama sessizce bakmaya devam etti.
"Bana vermiştin. Sarhoş olduğumuz gece, arka sokakta."
Başımı tam olarak ona çevirmeden yüzüne kaçamak bir bakış attım. Gülümsüyordu. Merak duygusu üstün gelirken vücudumu ona döndürüp yan yattım.
"Ne var?"
Tebessüm etmeyi bırakıp sarsılarak gülmeye başladı.
"Keşke sana verdiğim tek şey sigara olsaydı."
Onun aksine ben gülmüyordum. Daha önce bu konu hakkında tek kelime etmemiştik. Zira bittikten sonra oturup durum değerlendirmesi yapacak vaktimiz olmuyordu. Kafası ayıkken konuyu açmak ise başlı başına bir savaş sebebiydi. Aramızdaki barışı bozmak, öptüğüm dudağa yumruk atmak istemediğimden ve belki de götüm yemediğinden bu konulara hiç girmiyordum.
"Pişman mısın?"
Yüzünü elinin arkasına gizleyip gözlerini ovuştururken vücudunu olduğum tarafa çevirdi.
"Sen değil misin?"
Pişmandım ve değildim. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Bu yüzden ağzımı açıp cevap veremedim.
"Sen cevap ver."
"Pişman mıyım?"
Gözleri yüzümde dolaşırken soruyu bir kez daha sordu kendine.
"Bunu yapıp pişman olmayan biri var mıdır?"
"Devrim?"
Göz kapakları aşağı düştüğünde gözleri perdelerin ardında kıpır kıpırdı.
"Devrim vermemiştir bence."
"Pişmanlığın bununla ne alakası var? Bir erkekle yaptıktan sonra üstte ya da altta olmak neyi değiştirir?"
Kısık gözlerle güldü.
"Altta olan taraf sen olsaydın, her seferinde göt gibi bırakıp gittiğim halde gelir miydin buraya?"
Cevap vermek için ağzımı açtım ama hiçbir şey söyleyemedim. Beni o kadar iyi tanıyordu ki, tüm sözlerim boğazıma diziliyordu.
"Ben de öyle düşünmüştüm."
"Niye her seferinde gidiyorsun?"
Acımasız bir ifade gözlerini örttü. Bu bakıştan sonra sivri dilinin açığa çıkacağını bilecek kadar tanıyordum onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır hattı
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.