O kalabalık yerde tüm gücüm ile koşmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Çok sıkışıktı orası. İnsanları ittikçe sanki onlar dahada sıkışıyorlardı. Tam karşımda alışveriş merkezi gözüktüğünde bir el kolumu sarmıştı ve beni bir fotoğraf kabine sokmuştu. Ben bağırdıkça adam daha da vücudunu bastırıyordu.
- İstersen fazla karşı çıkma farecik ...diye kulağıma fısıldadı. Ben kurtulmaya çalıştıkça birden makine fotoğraf çekti. İşte o sıra adamın dikkati dağılmıştı. Bende o şansı deneyip adamı iktirdim. Ama yer daracık olduğundan adam kabinden dışarı doğru düştü. Ve insanlar bize bakarken ben tüm hızımla koşmaya başladım. Ama bu sefer o festivalden uzak olmaya çalıştım.
O yerden uzaklaşınca, arkama geliyorlar mı diye baktım. Ama ortalıkta hiç kimse yoktu. Bir banka oturarak, mutlu biçimde derin nefes aldım. -Ki mutluluk bir yere kadar. Tekrardan bir elbise gibi sürünüyordum. Ama bu sefer yoldan geçen insanlar beni kurtardı. Bir tanede delikanlıda beni alışveriş merkezine kadar bıraktı. Yakın olsa da beni oraya kadar bırakması içimi rahatlattı.
Anlattığına göre her festivalde böyle tecavüz olayı çok olurmuş. Biz alışveriş merkezine gittiğimizde Hyomin'de karşıdan geliyordu. Gülümseyerek delikanlıya veda ederken de Hyomin'e hoşgeldin dedim.
- Merhaba Jiyeon'da o kim ?
- Bende bilmiyorum.
- Nasıl ? Tanımadığın birisi ile mi geliyorsun ?
- B-Boş ver Hyomin. Hatırlamak istemiyorum.
- Ne oldu ?
- Her şeyi anlatır.
- Ne ! Şuan iyi misin ?
- Bende bilmiyorum.
- İstersen hemen eve gidelim .
- Yok iyiyim. Hem bu gün bizim günümüz.
Gülerek hemen içeri girdik. Alışveriş edip sinemada '' Ters Yüz '' izledik. Çok komikti. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Tam kafe de kahve içerken abim aramıştı.
- Alo abi ?
- Alo Jiyeon ! Saat kaç ?
- Bir dakika deyip saate baktım. 22.13 !!! Yok artık!!
- Var artık. Hemen eve gel. Dua etki babam gececi. Yoksa çok kızardı. Hatta bekle ben geliyorum. Akşamları Seul güvenli değil. Neredesin.
- Bizim alışverişte. Böyle dediğime bakmayın. Burası bizim değil. Sadece arkadaşlarımla ve ailemle çok geliriz ondan.
- Tamam en geç 20 dakikaya oradayım. Deyip yüzüme telefonu kapattı.
- Ne oldu Jiyeon ? Diye üzgünce bana baktı. Anlaşılan telefondaki bağırmasını duydu.
- Hiç, her zamanki abim işte. Diye güldüm.
Kapıya çıktığımda azcık üşümüştüm. Hyomin ' de yanımda kalmakta kararlıydı. Çünkü bu sabahki olaydan...
Fazla geçmeden abim geldi. Hyomin'i geç olduğu için eve bıraktık ve eve gittik. İşin asıl ilginç olanı'' Yol boyunca konuşmadık. Genelde bi bir araya geldik mi hep konuşuruz. Sanki moralimin bozuk olduğunu biliyor gibiydi. ''
--
Pazartesi heyecanla gidecektim okula. İlk dersimiz danstı. Dans etmeyi çok seviyordum. '' Dansız ve müziksiz hayat... Ben buna hayat demem!! '' benim hayat felsefem budur. Birde '' Geçmiş geçmişte kaldı. Sen geleceğine bak diyorlar. Ama o zaman İnkilap , Sosyal Bilgiler ve Tarih diye niye ders var ? '' her neyse yine konudan saptım.
Sabah heyecanla kalktığımda formamı giyip çantamı hazırladım. Dans ayakkabılarımı almayı da UNUTMADIM ve Hyomin'i aradım.
-Alo Hyomin günaydın.
- Günaydın Jiyeon.
- Ne yapıyorsun ?
- Yemek yiyeceğim sen ?
- Çantamı hazırlıyorum. Şey... Kaçta çıkacaksın ?
- Ya şey... Benim biraz işim var. Sen yalnız gitsen olur mu ? dedi üzgünce.
-Yaa.. Sorun değil. Derste görüşürüz. Geç kalma ama.
- Tamam tekrardan üzgünüm bu arada.
- Sorun değil. Okulda görüşürüz. Deyip telefonu kapattım .
Bu gün okula erkenden gitmiştim.. Okulda yani dans odasında tek başıma dans etmeyi çok severdim. Bu sabah INFINITE '' Back '' şarkısı ile dans ettim. Nefes nefese kalana kadar dans ettim.
Bu derste öğretmene bir dans koreografi gösterecektik. Ben her zaman hızlı şarkılarda dans etmeyi tercih ederdim. En çokta yabancı şarkılarda dans etmeyi severdim. Zil çaldığında bende dans etmeyi bıraktım.
Öğretmen geldiğinde ise yanında birisi daha vardı. Ben o anki yorgunlukla ağzımadaki suyla oynuyordum. Öğretmen yeni öğrenci diye tanıttığına bakarken ağzımdaki suyu hepsini püskürttüm. Hatta bir kısmı da boğazıma kaçmıştı. Çünkü o dün alışveriş merkezine birlikte gittiğim delikanlıydı. Bu sırada Hyomin geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ Benim Mutlu Günüm ♥
RomanceSizin hayatınız bilmece gibi mi ? Çünkü benim hayatım bir bilmece gibi. Hiç bitmeyecek gibi. Çünkü gereken parçaları buluyorum. Ama o bulduğum parçaların yerleri birden anlamsız geliyor. Onları başka noktaya koydukça o anlamsız parçaların sayısı 2,3...