Unutmak

350 21 4
                                    

Myungsoo ile sebepsizce vedalaştıktan sonra yavaş adımlarla hotele gittim. Oda da Hye Sun ve Woohyun vardı. Oda da Myungsoo'nun kokusu yavaş yavaş kayboluyordu, aynı benliğim kaybolduğu gibi.  Sağa sola baktım Myungsoo ' yu arar gibi. Ağlamak istiyordum. Ama ağlasam da elime ne geçecekti ki ? Sadece koca bir boşluk... Evet o boşluk ise Myungsoo ' nun yokluğuydu... Derin bir nefes aldım ve yatağa kendimi saldım.

-  Ne oldu keyfin yok Denizin Kızı.  Tamam Woohyun iyi birisiydi. Ama şuan bile onu dinleyecek halim yoktu. Kolum ile yüzümü kapattım. Sanırım uykuya kalmışım. Kalktığımda gece olmuştu. Yanımda Hye Sun unni vardı. Hızlıca doğrulup yatakların kenarlarına baktım. Belki de o hissim bir yanlışlıktır diye yada izlediğim filimler den etkilenmişimdir.

Aynen Myungsoo yoktu. İşte en çok korktuğum başıma gelmişti. Myungsoo artık yoktu. Hayatımdan çekip gitmişti.  Yatağımdan yavaşça doğruldum ve Myungsoo2nun yattığı yere yavaşça uzandım. Soğuktu... Ama onun kokusu vardı bu yerde. Aynı onun gibi kokuyordu. Gözlerimden akan yaşı yavaşça sildim ve onun yattığı yastığı kokladım. Yanımda gibi hissediyordum.

Myungsoo o elveda yı bilerek söylemişti kesinlikle. Of ! Myungsoo... Bilerek mi hayatıma girip berbat ettin. Bilerek mi bütün bu acıları bana bırakıp gittin. Bilerek mi beni eğlenirdin , güldürdün. Sonra da bir kağıt gibi buruşturup attın. Söylediklerin her şey yalan mıydı ? Myungsoo !

Hah ! Aslında bütün hata bende onun gibi birisine güvenmek , sevmek , hayatın anlamı yapmak , her şey ! Jiyeon asıl salak olan sensin. Belalı olduğunu bildiğin halde nasıl yüz verirsin. JB ve Woohyun gibiler i varken neden Myungsoo ? Neden ? Aslında bende nedenini bilmiyorum. Ve de bilmek istiyorum nedenini.Nasıl onun gibi birisine kalbimi verdim. Nasıl ona güvendim ?

Gözlerimi pencereden gelen güneş ışığı ile açtım. O yerde uyumuşum. Şimdi fark ettim de son 2 gündür tek yaptığım uyumak Ailemi bile aramadım. Telefonu cebimden  çıkarıp oynamaya başladım. Acaba şuan ailem nasıl. Abimle Hyomin yüzünden aramda bozuk. Bir dakika Hyomin demişken bura da işi ne ? Gerçekten burada ne yapıyor. Yine mi peşimden geldi cadaloz. Ama ona teşekkür borçluyum.

Acaba hala burada mı ? Hemen üstümü değiştireyim. Hızlıca dolabı açar. Myungsoo' nun kıyafetleri olmadığını fark eder. 

Myungsoo... Acaba şuan nerede ? Seul, Amerika , İtalya , Türkiye ? Jiyeon unut onu unut ! Bir daha göremeyeceksin nasılsa ? Seninki şuan tek taraflı aşk. Ne kadar çabalarsan çabala asla olmayacak bir şey. Hem o senden nefret ediyor.

Ama demekle olmuyor işte. Unutamıyor sun hayatındaki en önemli kişiyi.'' Körü körüne bağlanmayacak sın bir şeye '' ben bu lafa inanmazdım. Ama artık inanıyorum. Çünkü ne kadar gitmemesi için körü körüne bağlan. Olmuyor işte. Karşısında duramıyorsun. Birde ne kadar körü körüne bağlanmışsan gittiğinde onun adeta 4-5 katı kadar acı veriyor. İşte bir şeye öyle körü körüne bağlanmayacak sın. Yoksa sonu hiç iyi olmuyor.

Ah Jiyeon düşünme dedikçe sen inadına düşünüyorsun. En iyisi git giyin ve Hyomin' i bulursan konuş. Hemen dolabından bir kot ve bir t-shirt çıkartıp giyer. 

Dışarıya çıktım . Onu bulmak için dolaşmaya karar verdim. Yoksa onu nasıl bulacağım . Belki yarım saat dolaştım. Ama bulamadım. Galiba bu gündü yarışma hemen geç kalmayayım diyerek arkama döndüm, derken karşıdan sevinçle yürüyen ve elinde bir poşet olan Hyomin gördüm. Hemen yanına gittim.

-  Hyomin .  dedim kararla. Beni görünce şaşırmışa benziyordu.

-  Ji yeon ? 

-  Senle konuşmamız lazım.  dedim kendimden emince.

-  He ? 

Bir kafeye gittik. Ben çay o ise su istedi sadece.

♥ Benim Mutlu Günüm ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin