Sivrisinek Gibi

120 11 6
                                    


Şarkı ile okumayı unutmayın efenim ^^

Okula vardığımda üstümdeki uyku hala geçmemişti. Sırama geldiğimde direk kafamı sıraya koyup uyumaya başlamıştım. Artık ders işlenmiyordu okulda. Çünkü öğretmenler seminere gitmişlerdi.

- Jiyeon?

- Efendim ?

- Uykun mu var ?

- Hayır, sadece beni çekiyorlar.

- Çekiyorlar ?

- Rüyalar Ülkesi'ne.

- ...

İU bana iğrenç iğrenç bakışlarını attıktan sonra kendi sırasına geçmişti. Neden benim bu kadar uykum vardı ? Parmağımla sırada amaçsızca daire çizdikten sonra derin bir nefes aldım. Hayatım bu sıralar normaldi. K ortalıkta yoktu. Myungsoo ile iyiyiz, Hyomin, JB,İU ile de normal. Şimdi dürüst olmak gerekirse o kadar aksiyonlu hayattan sonra bu hayat... Sıkıcı geldi...

Geriye doğru yaslanıp gerildikten sonra derin nefes alıp tavana diktim gözlerimi. Çantamdan kitabımı çıkarıp bir kaç sayfa okuduktan sonra pencereden dışarı baktım. Bir grup gencin ellerinde raketlerle ile şakalaşıyordular. 

- Jiyeon ?

Hyomin başımda dikilip bana bakıyordu.

 - Efendim ?

- Telefonunu verir misin ?

Çantamı kucağıma alıp elim ile biraz karıştırdıktan sonra telefonu çıkartıp ona doğru uzattım.

- Teşekkürler. Deyip yanımdan ayrıldıktan sonra tekrardan pencereden dışarı baktım. Okulun kapısında bir grup genç, ellerinde sopalar ile güvenlikle konuşuyorlardı. Pek anlaşamadıkları belliydi. Baştaki... O erkek kimdi ? 

Daha sonra baştaki erkek güvenliğin kafasına elindeki  sopa ile geçirdi bir tane. Oturduğum sıradan korku ile kalkmıştım. 

- Onlar da kim ?

Grup biraz okulun önünde durup pencerelere göz attıktan sonra baştaki erkeğin telefonu çalmış olmalı ki telefonu açıp kulağına götürdü. Bir şey dedikten sonra gaza gelip elindeki sopasını yanındaki gencin kafasında parçaladı. Sonra sinirli biçimde saçlarını sıvazladı ve okul kapısına doğru yöneldi. Fazla geçmeden de arkadaşları da okulumuzdan ayrıldı.

Bugün aldığım haberden dolayı sinirim bozuktu. Çünkü Krystal,Woohyun ve Sungyeol aile durumları yüzünden okulumuzdan ayrılmıştı. Ama hala Sungyeol ile telefondan konuşuyor iletişimimizi kesmiyorduk. Ama Krystal ile JB için o kadar çabalarımızdan sonra duygularını söylemden ayrıldığı için içim kötüydü... Woohyun'da zaten özel ders için geliyordu. Ama yinede... Bilemiyorum, duygularımı bir türlü şu dudaklarımdan dökemiyordum. Özleyecektim onları... 

Tekrardan sıraya sırtımı dayayıp gerildikten sonra Hyomin elinde telefonum ile geri geldi.

 - Teşekkürler Jiyeon, Sungyeol ile konuşmuştum. Hepimize selamı var ve eve daha yeni varmış. 

- Ya...

- Jiyeon keyfin pek yok galiba.

- Yani

-... Gülümse be, her zaman yaptığın şey değil mi ? 

- Haklısın. Diyerek sıramdan kalkıp elindeki telefonumu aldım ve alt kata kütüphaneye doğru ilerledim. Wifi oradan daha iyi çekiyordu.

Aşağı vardığımda müdürün odasında azarlanan gençleri duydum.

- Ne demek kavga ettiniz evladım ?! Kaç yaşına geldiniz düzgün düşünemiyor musunuz ! Siz ergen misiniz ?

- A-Ama hocam-

- Ben bilmem hocam mocam ! Ya size bir şey olursa ben ne halt yiyeceğim !

- ...

Anlaşılan müdürün moralleri yine bozuktu. Kütüphaneye girdiğimde, masaya sıralı sandalyelerin bir tanesine dayanıp telefonumu cebimden çıkartıp wifiyi açtım. Bildirim sesleri duyulmaması içinde sessize aldım. 

Yine Friendship'ten bildirim gelmişti. Dayanamayıp açtığımda BigDanger adlı kullanıcı beni odaya çağırıyordu. İsteği reddedip telefonumu cebime koyup yaslandığım sandalyeden  ayrılarak kütüphaneden çıktım. Müdürün bağırması koridorda yankılanıyordu. İçimden gençler için sabır dilerken merdivenlerden çıkmaya başladım ve bir elimi cebime atıp telefonumun sesini açtım.

Sınıfa girdiğimde herkes pencereden dışarı bakıyordu.  

- Hyomin ?

- Ji-yeeeğğğooon koooşşş kavga va !

- Kavga mı va ?

-  Kavga va kavga !

- (-_-) Tatlı mı olduğunu sanıyorsun Hyomin ?  

- ... Gelmeyeceksen gelme !

- Tamam tamam.

Yanına gittiğimde erkekleri zorla ittirip cama ulaşabilmiştim. 

Dışarıda öğretmenler gençleri ayırmaya çalışıyor ama başaramıyordu. Bunun sonucunda da bir kaç darbe yemişlerdi.  Gençler zorla ayrıldıklarında yüzlerini görebilmiştim. O ?

O elinde sopa ile okula giren değil miydi ? 

Bir süre sonra  erkek öğretmenin ellerinde kurtulup karşısındakine sinirle baktıktan sonra yine çıkış kapısına doğru yöneldi. Derin bir iç çektiğimde Myungsoo elini omzuma koymuştu. 

- Jiyeon ?

- Myungsoo ?

- Moralin mi bozuk ?

- ... Yani...

- Hadi gel, kantine gidelim. Kahve ısmarlarım sana . Belki iyi gelir.  Yüzümde bir gülümseme belirirken bir sivrisinek gibi Hyomin ve JB ortalığa çıkmışlardı.

 - Bize de bize de !

- ... Peki.  Dedi Myungsoo iç çekerek. 

- İU nerede?  Dedim ortalığa bakınırken.

- Abin ile birlikteler. 

 - Bunlar işi de bayağı yürüttüler.  Diyerek  sebepsizce haykırmıştım.  Bana attıkları iğrenç bakışlarla sınıftan çıktıklarında bende arkalarından onlara yetiştim.

 Arkadaşlar biliyorum uzuun bir süre tekrardan yoktum. Ama artık sizlerleyim. ^^  

♥ Benim Mutlu Günüm ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin