Herkese merhaba. Lütfen yukarıda koyduğum şarkı ile okuyun ^^ İyi okumalar.
Eve geldiğimde ağzım kulaklarımdaydı. Ellerimi yanaklarıma götürüp bir çocuk gibi sevindikten sonra eve doğru yürüdüm ve cebimdeki anahtar ile kapıyı açtım.
- BEN GELDİM!
- IU'NUN AĞZINDAN -
Bir hafta, tam bir haftadır ne Jiyeon'u görüyordum, nede Seul'a gidiyordum. Tam bir haftadır büyücünün yanındaydım. Jiyeon'u öldürmeden nasıl K'yi öldüreceğimizi ve tekrardan doğumasını engelleyeceğimiz hakkında konuşuyor, çözümler arıyorduk. Ama... Ne yazık ki bir noktaya varamadık.
- Şimdi ne olacak ?
Başını yavaşça kaldırıp gözlerime alayla bakıyordu.
- Sen hayatında kaç kişiyi öldürdün ?
- ...
- He ? Kaç kişiyi ?
- Hiç kimseyi...
- Bak kızım, sen daha genceciksin ve korkaksın. İşin gerçeği ben sayısız kişiyi öldürdüm, öldürtürdüm. Sende dahilsin buna.
- Korkuyorum.
- O kadar kişi gözünün önünde ölürken korkmadın mı ?
- Korktum-
- Aynı olay. Sadece bu kız senin ellerinde ölecek. Sende K'sin, o da K. Aynı kişilersiniz. Aynı kanıyı paylaşıyorsunuz. Sadece vücutlarınız farklı. Eğer sen o kızı öldürmezsen, kızın sonu aynı annen gibi olacak. Bunu ister misin ?
- Hayır.
- O zaman öldür. Yada bir çok kişinin ölümüne sebep ol. Biliyorum zor olacak senin için. Ama mecbursun. Direk K'yi öldürürsen yeniden doğacak o korkular, o nefretler. Yine çekecek o hisleri kız, acıyı da . Bunu istemezsin. Zaten o kıza değer verdiğin her halinden belli. Bana hançeri uzattı. Git ve o kızı öldür.
- ... Yapamam...
- Yapmak zorundasın.
- Korkuyorum!
- Ben mi yapayım ?
- Ahh! Şuan hiç düzgün düşünemiyorum. Sinirle ellerimi saçlarıma doladım ve sinirle düşünmeye başladım.
- Haklısın delirmekte. Şuan senini için çok zor bir karar olacak. Sonuçta en iyi arkadaşını kendi ellerinle öldürmek zorundasın.
- KAPA ÇENENİ !
- ...
- KAFAYI YİYECEĞİM !
- ... Kadın ilk şaşırsa da sonra beni üzgün gözlerle süzüp elini omzuma koydu.
- Kolay gelsin. Bir süre omzumu eliyle yavaşça vurup küçük evden dışarı çıktı. Şuan gerçekten de ne yapacaktım ! Arkadaşımı nasıl öldürecektim. Neden Jiyeon ile karşılaştım. Neden hayatım bu hale geldi ! Keşke hiç bu lanete bulaşmamış olsaydım.
- Jiyeon'un Ağzından -
Odama çıkıp yatağa yayıldıktan sonra tekrardan İU'yu aradım. O ise her zaman ki gibi aramalarımı açmadı. Nereye gitti bu kız, bize neden haber vermedi ?
Soluma döndüğümde gözüm pencereden içeri yansıyan aya ve yıldızlara kaydı. Bugün çok az olsalar da pırıltılarını hiç bir şey engel olmuyordu. Olamıyorlardı da. Acaba bir gün yıldızları tek tek toplayıp saçıma koyar mıydım ? Yada bir gün kocaman Ayı'yı elime alıp kolye yapar mıydım kendime ? Yada kocaman denizi odama alıp her gün denizin kokusu ve o güzel sesi ile uyanır mıyıdım ? Myungsoo benim için yapar mıydı hepsini ? Demişti bir gün bana ' Ne olursa olsun seni seveceğim ' ciddi miydi bunu derken ? Hyomin'de demişti bana ' Aramızdaki en masum sensin ' diye. Acaba biliyor muydu K'yi. Tabiki de bilmiyordu. İnanmamıştı bana. Eğer öğrenseydi bilecekti, aslında aralarında en kötüsü benim olduğumu. JB... JB ölmüştü önceki hayatımda. Hemde K tarafından. Annem, babam... Onlarda ölmüştü K tarafından. Ben öldürmüştüm. Annemi, babamı ve JB'yi... Hepsini ben öldürmüştüm. Hiç acımadan.
- JİİYEEOOOONNNN! KALSANAA! Başıma yediğim yastık darbeleri ile yataktan kalktım. Ama kalkmaz olsaydım. Abim elindeki su torbaları ile başımda adeta anırıyordu.
- Jiyeon ehuhuuehuehu! İğrenç bir gülüşün ardından elindeki yastığı son bir kez kafama atıp diğer elindeki su torbalarını da kafama atıyordu.
- ABİ ! Ama bağırmalarım boşunaydı. Ardı ardına yiyordum su torbalarını.
- Hey! Büyüdünüz siz. Yeter artık, çocuk olmayın.
- AMA BABAA! Diyerek üzüldüğümde beklemediğim bir hareket oldu. Babamın yüzünde sinsi bir gülümseme yayılırken kolunu havaya kaldırıyordu.
- Jiyeon, GAME OVER !
- YOK ARTIK ! Babam aniden elinde sulu tabancayı bana sıkmaya başladı. Ters yöne kaçmaya çalışırken abimin su torbalarına tutsak oldum ve kendimi ne olduğunu anlamadığım biçimde yerde buldum.
- Ne oluyor ! Derken annem elindeki tava aile görüş alanıma girdi.
- Onu kafama mı geçirdin ?
- Puhahaha! Annemden ilk defa duyduğum anırmanın ardından kendimi lavaboya kilitledim.
- Ailecek delirmiş bunlar !
Derin derin nefes alırken aynadaki yansımam ile ağzım bir karış açık kaldı.
* Resmen banyo olmuş gibiyim. Bakayım... Valla beleşe banyo oldum. Bu ne hal ? Birde şampuan sıkayım tam olsun-
Aniden kesilen ışıklar ile tüylerim ürperdi.
- A-Abi aç ışığı! Hiç komik değil!
Kendimi bildim bileli karanlıktan korkarım. Gece manzarası varken korkmam. Çünkü hep bir ışık olurdu. Ama kapalı bir alandayken korkarım. Bunun sebebi de küçükken kaçırılmam. Hani beni küçükken kaçırıp bir dereye atmışlardı. Sonra da içimdeki K yeni bir kişilik olarak dışarı çıkmıştı... Evet ondan işte !
- A-ABİ!!
- Hahahaha! Bu sesi ilk defa duyuyordum... Ve korkuyordum.
Aniden gelen gülmem sesleri ile iyicene korkmam artmıştı.
- S-Sende k-kimsin!
- Hahaha!
- Işığı aç!
- HAHAHA!
- IŞIĞI AÇÇ! Aniden korkmam ile yere küçülüp tüm gücüm ile bağırmaya başladım.
- Jiyeon iyi misin ? Hey Jiyeon ! Kapının ardından gelen sesler aileme aitti. Babam kapıyı açmaya çalışıyor, ama başaramıyordu.
- HAY AKSİ ! Diyerek kapıyı dahada zorluyordu. Ama nafile.
Gülme sesin şiddeti artarken birden yüzüme hissettiğim bir cisim ile daha da bağırmaya başladım.
- JİYEON KORKMA ! K ?
- Ben yanındayım. Korkmana gerek yok. Gözümü hafifçe araladığımda gülen K'yi gördüm. Ama gülmesi... Rahatlatıcıydı.
- Korkuyorum.
- Korkma ben yanındayım.
- G-Gülen kim ? Bu sırada gülme sesleri artıyordu.
- Kontrol edemediğin korkuların.
- Der-ken ?
- Daha sonra konuşuruz. Şuan seni buradan çıkartmam gerekiyor.
- Ne ?
- Gözlerini kapat. Dediğini yapıp gözlerimi kapattığımda aniden tüm korkularım geçmişti.
Yavaşça aynaya baktığımda kendimi gördüm. Ama korkunç biçimdeydim. Yanımda duran masaya bakıp tekrardan aynaya baktım. Yüzümde yayılan gülümseye hiç engel olmadan onu aynaya fırlattım. Bu sefer gülen çığlıklar acı çeker gibi bir ses çıkarttıktan sonra her şey yavaşça normale dönmeye başladı ve babam hızlıca kapıyı açtı.
- Jiyeon ?
- Kızım iyi misin ? Annem,babam ve abim büyük bir korku ile bana sarıldığında şuan ki halime şükredip bende onlara sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ Benim Mutlu Günüm ♥
RomantizmSizin hayatınız bilmece gibi mi ? Çünkü benim hayatım bir bilmece gibi. Hiç bitmeyecek gibi. Çünkü gereken parçaları buluyorum. Ama o bulduğum parçaların yerleri birden anlamsız geliyor. Onları başka noktaya koydukça o anlamsız parçaların sayısı 2,3...