Aşağı doğru hızlıca düşüyordum.. Hızlıc a... Tam yer ile bir bütün olacak iken açık bir kapıdan birisi beni çekti.
- Salak olduğun kadar da sakarmışsın. Gerçekten çok ilginç bir kızsın. bu ses yoksa ? Başımı o anki korku ile kaldırdım. JB ? Bana utanmadan birde gülümsüyordu. Onu iktirerek ayrıldım. Beni kurtaran JB mi idi ?
- Senin burada ne işin var ? Beni neden kurtardın ? Hafızan geldi mi ? O salak- pardon Hyomin' de geldi mi ? ilk dediklerim bu olmuştu. Hala bana gülüyordu.
- Evet geldi. Şuan Myungsoo ile konuşuyor. Doğrusu o kızdan herşeyi beklerim. Hafızam yavaş yavaş geliyor. Eskiden çok iyi arkadaş olduğumuzu falan hatırlıyorum. güler Aramızda kalsın ama Hyomin'e yarın akşam havuzun önünde çıkma teklifi edeceğim . ( yanakları kızarır.)
- Evet ? Jiyeon ne diyorsun. Çok iyi arkadaşmışız . Sence kabul eder mi ? ' dedi masumca.
- Bence.. artık ilk aşkımı bırakma zamanı geldi. Hatta geçiyor. Ne yapacağım ki başka ? Myungsoo'yu daha fazla kullanamam.
- Bence ? dedi merakla. Gözlerini gözüme dikmişti.
- Kabul eder. dedim zoraki bir gülümseme ile. Elveda Kalbimin Beyaz Atlı Şovalyesi ve Elveda İlk Aşkım..
- Ne oldu iyi misin ? .
- Ne ?
- Neden ağlıyorsun ? Karnın mı ağrıyor. Yoksa asansördeyken bir şey mi oldu ? Ne ağlıyor muydum ? Onun demesiyle anlamıştım. Ama neden ağlıyordum. Galiba... Myungsoo'yu ben... Aniden JB'ye sarılmıştım. Şuan onun arkadaşça sevgisine ihtiyacım vardı.
- Jiyeon ? dedi şaşkınca. Ben son kez de olsa ona sarılıp son kez bu sıcaklığı hissetmek istiyordum.
- Lütfen son bir kez daha böyle kalalım... Lütfen. dedim ağlayarak. Oda bana sarıldı. Biraz öyle kalmıştık. Sonra bir kafeye gittik. Bir şeyler içmek için.
- Jiyeon. dedi yumuşak bir sesle. Ben ise göz yaşlarımı siliyordum.
- Evet. dedim titrek bir sesle.
- Hatırlamadığım önemli şeyler oldu değil mi ? Ve sende bana bunları söylemiyorsun Deyince dona kalmıştım. Ne yapacaktım. Herşeyi hatırlamasına yardımcı mı olacaktım ? Yoksa her şeyi hatırlamamasına mı ? Eğer her şeyi anlatırsam eskisi gibi olacaktık. Ama anlatmazsam Hyomin ile mutlu olacaktı. Bence her şeyi anlatmamak...
- Aslında evet. Sen eskiden beni seviyordun. Ama Hyomin'de seni. Bende seni ona- derken lafımı böldü.
- JİYEON YALAN SÖYLEME !! ben orada öylecene kalmıştım.
- Bıktım artık şu yalanlarından. Hiç utanmıyor musun ? Hyomin Myungsoo'yu seviyordu. Tamam anladım. Aşağlık bir kızsın da bu kadarda beklenemez di. Sana baktıkça midem bulanıyor. İnanılmaz derecede pislik birisin. Hem salak , hem sakar, hemde yalancı. Hyomin ve benden artık uzak dur. Nasıl senin gibi birisini sevebildim ki. Gerçekten de kendime acıyorum. Hyomin neden senden uzak durduğunu artık çok iyi anlıyorum. Deyip sinirli biçimde gitti. Giderkende bana sinirli baktı. Artık göz yaşlarım akarken gözlerim yanmaya başlamıştı. Boğazımda bir şey oldu. Yutkanamıyor ve nefes almakta zorlanıyordum. Derin derin nefes alıyordum. Kalbim... Kalbim çok acıyordu.
Birisi gelip karşıma oturdu. Kim olduğunu bilmiyordum. Gözlerimdeki yaşlardan düzgün göremiyordum. İyicene gözlerim yanmaya başladı. Keşke JB beni orada kurtarmasaydı. Keşke orada ölseydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ Benim Mutlu Günüm ♥
Storie d'amoreSizin hayatınız bilmece gibi mi ? Çünkü benim hayatım bir bilmece gibi. Hiç bitmeyecek gibi. Çünkü gereken parçaları buluyorum. Ama o bulduğum parçaların yerleri birden anlamsız geliyor. Onları başka noktaya koydukça o anlamsız parçaların sayısı 2,3...