Akşam yemeğinde ailecek sofrada oturuyorduk. Babam ağzında ki kimchiyi şapırdata şapırtada yerken birden duraksadı. Yutkundu. Gözlüğünün üstünden bana ve abime bakmaya başladı dik dik.
- Kang, Jiyeon, siz evde mi kalacaksınız? Torun göremeyecek miyim lan ben?
-...
Bu konudan abim ile çıkamayacağımızı anladığımızda ağzımızdaki lokmayı yutup hemen masadan kalktık. Babam ne kadar arkamızdan bağırsa da odamıza varıp görev tamamlanmıştı.
-Abi !
- Efendim Jiyeon ?
- Sana bir şey söyleyecektim.
- Buyur
- Okulum bitince ben Myungsoo ile evlenmeye karar verdim.
- ...
- Abi ?
- Jiyeon, abim ban bak.
- Huzursuz biçimde abime baktım.
- Sen mutlu ol yeter bize. Ama sonra pişman olacağın şeyler yapma yeter bana. Tamam mı abim ?
- - -
Abim okul bitince Myungsoo ile evleneceğimi söylediğimden beri uzun zaman geçmiş günler birbirilerini kovalamış ve en sonunda o meşhur mezuniyet günü gelmişti. Hem korktuğum hem de içimde sevinç balonların patladığı o gün... Annemin birkaç göz yaşından sonra babamın da duygusal konuşmasından sonra abimle sıkı sıkı sarılıp konuşmamı yaptım ve kepimi attım.
Belki siz hala o bahçede kavga eden çocukları kavga ediyorsunuzdur. Belki geçmişe gidersek hatırlayabilirsiniz. O güne her şeyin başladığı o gün. Myungsoo ile tanışmamı sağlayan güne! Hani takip edildiğim ve beni kurtardığı güne. Aynen o çocuklardı. Ama asıl mesele ne biliyor musunuz ? Bu çocukların asıl meselesi ben değildim. Aynen, ben değildim. Bu sefer Hyomin için gelmişlerdi. Okulu birbirine katmış ve Hyomin ile zoraki bir konuşma yapmışlardı. Bizim için zor zamanlardı, onlar için. Grup başındaki JaeJoong zorla birkaç kez Hyomin ile buluşmaya gitmişlerdi. Hyomin birkaç defa benim gözüm de ağlamıştı bu olay için. Ama Myungsoo ve Woohyun artık canına tak etmiş insancıl biçimde konuşmaya gitmişlerdi. Bu olaylar sırasında da IU ile görüşmeyi bırakmıştık. Yine ortalıktan kaybolmuştu her zamanki gibi. Artık alışmıştım bu haline. Ama... Zordu yine...
Hyomin bu olay sırasında Woohyun ile iyicene yakınlaşmış Krystal ise arada JB yi görmeye geliyordu. Woohyun da gitmişti aslında onlar gibi ama Hyomin ile telefonda bu konu hakkında konuşmuşlardı. Ve Hyomin anlatırken bunları ,korkudan sesi titrediği için hemen buraya gelmişti. Sungyeol ise hayallerin peşinden koşup birkaç ufak dizi ve reklamlarda oynuyordu.
Woohyun dediğim gibi Hyomin ile yakınlaşıp, Hyomin 'i o erkeklerden korumaya ant içmiş ve dediğini de yapmıştır. Ben ise... Ben ise Myungsoo ile uzun zamandır koruduğum mutlu hayatıma devam ediyorum. Belki hemen okuldan sonra evlenmek ile hata yapabilirim. Ama... Ben onunla olmak istiyorum. Belki saçma... Ama seviyorum...
Takashi ise her zamanki gibi çılgınlıklarına devam ediyordu. Mezuniyet pastamızın içinde bikini ile çıkıp onun yüzünden birkaç öğrenci psikiyatriste gittiler. Nasıl bir görüntü olduğunu siz tahmin edin. Hatırladım da ... Anne !!
Suzy ise okulumuzda mezun olup okulumuzda müzik öğretmeni olacak. Ama onun için özel kurslara gitmesi gerekiyormuş. Belki ilerleyen zamanlarda oda öğretmen olmaktan vazgeçip iyi bir şey olur ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ Benim Mutlu Günüm ♥
RomanceSizin hayatınız bilmece gibi mi ? Çünkü benim hayatım bir bilmece gibi. Hiç bitmeyecek gibi. Çünkü gereken parçaları buluyorum. Ama o bulduğum parçaların yerleri birden anlamsız geliyor. Onları başka noktaya koydukça o anlamsız parçaların sayısı 2,3...