- Hatırlatmak İçin -
-Çünkü insanlar sevdiklerinden hiçbir zaman hiçbir şey saklamazlar. Eğer saklarlarsa o zaman sevgi olmaz. Bunları söylerken artık güneş battıyordu. Garip bir duygu ile gözlermi ondan kaçırdım. Ve nedensizce telefonumu çıkardım. Telefonumu açtığımda Myungsoo yeni bir resim paylaşmıştı. Yanında bir kız vardı! Dans dersinde Myungsoo'ya sarılan kız!!
- Devam -
Myungsoo o kızla sarılarak fotoğraf çekildi. Birden sinir vücudumu ele geçirmişti. Sanki volkana atılmış gibi olmuştu vücudumun sıcaklığı. Elimle ayağım titremeye başlamıştı. Az önce ağlıyacaktı. Ama şimdi kızlarla sarılarak fotoğraf çekilmişti. Myungsoo 'ya acımış gibiydim. Ama şimdi bilerek yapıyor gibi düşünmeye başlamıştım. JB' nin sıcak elleri bir an yanağımla temas etmişti. Bir şey siliyor gibiydi. İşte o an anladım gözlerimden yavaşça süzülüp giden göz yaşlarımın olduğunu. JB ' den duyduğum nefret gitmişti. Zoraki de olsa gülmüştüm. JB ' de gülmüştü. Böyle düşünürken telefona gelen bildirim sesi ile tüm düşüncelerimden ayrıldım.
Bir kez daha o kızla fotoğraf çekilmişti. Bir cafede sıcak çikolata içiyorlardı. Birde video çekmişti.
- Myungsoo'cuğumla eğlenceli bir gün değil mi ? demişti kız Myungsoo ' nun içine girecek şekilde. Myungsoo kahkahalar atıyordu. Belki benimleyken bile bu kadar kahkaha içten atmıyordu.
- Aynen diyerek oda kolunu atıyordu. Gülüşüyorlardı. Benim bunu görmemle daha da kötüleşmem bir oldu. JB elimdeki telefonu alıp kapattı. Sonra kalktı önüme geldi. Bir iç çekti. Ben bir noktaya odaklanıp dalmıştım. Gözlerimi ne kadar tutsam da tutamadığım gözyaşlarım kendiliğinden akıp gidiyordu. JB iki eliyle göz yaşlarımı sildi. Myungsoo ' nun sıcaklığı kadar olmasa da JB ' nin sıcaklığı da çok iyiydi. Sonra yavaşça başını benimkine yasladı. Aynı bunu da Myungsoo yapmıştı. Artık tutamıyordum göz yaşlarımı.
- Kendini tutmana gerek yok Jiyeon. demişti JB en sakin ses tonuyla. Aynen onun gibi iki yüzlü birine ne için ağlıyacaktım. Ama ağlamasam da içimdeki bu kasırga kadar güçlü acı içimi yıpratacaktı. En iyisi şuan tüm acılarımı salmak. Yoksa bu içimdeki kasırga daha kötü bir şeye dönüşecekti...
Diye düşünüp tüm acılarımı ağlayarak saldım. Sonra JB ' de bana sarıldı. Bir abi gibi şevkati vardı. Ben de ona sarılmıştım. JB nedenini bilmesem de bir ilaç gibiydi. Abinin ilacı... Babanın ilacı belkide bir ailenin ilacı. Ama tüm acılarımı çıkarmam da çok iyiydi. Myungsoo 'ya ödetecektim. Görecekti o , benim önümde ağlayıp başka kızlarla eğlenmek nedir çok iyi, tattıracaktım ona .
- JB senden bir şey isteyebilir miyim ? dedim kendimi çekip yüzüne bakarak.
- Tabiki de. Ne oldu ? dedi gülerek. Ben ise bir den pis pis gülmeye başladım.
- Myungsoo 'dan intikam için bana yardım eder misin ? dedim gülerek. İlk güldü.
- Ya ! O kadar da komik değil . dedim dudağımı büzerek. Eliyle başımı sertçe okşadı.
- Bir insan hiç mi değişmez. dedi gülerek. Saçlarımı ondan kurtardım ve saçlarımı düzeltirken ;
- Of ! Gıcık yardım edecek misin ? Etmeyecek misin ? dedim küçük bir çocuk ses tonlamasıyla. Başı ile onayladı. Gülerek aşağıya indik. Merdivenlerde de planımı anlattım. Tabiki de klasik planlardan dı. Sevgiliymiş veya çok iyi arkadaşmışız gibi davranarak Myungsoo ' yu kıskandırmaya çalışmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ Benim Mutlu Günüm ♥
Storie d'amoreSizin hayatınız bilmece gibi mi ? Çünkü benim hayatım bir bilmece gibi. Hiç bitmeyecek gibi. Çünkü gereken parçaları buluyorum. Ama o bulduğum parçaların yerleri birden anlamsız geliyor. Onları başka noktaya koydukça o anlamsız parçaların sayısı 2,3...