B-40-

421 17 0
                                    

Telefona düşen not tüyler ürperticiydi. Sonun başlangıcındayız. Bundan sonrası yok!

Ne demekti sonun başlangıcı? Sabahtan beri hissettiği huzursuzluğun kaynağı sonunda belli olmuştu, bu adam hiç pes etmez miydi? Şu an saçlarını tutam tutam yolası vardı ama ortalık yerde yapamıyordu. Canından can kopuyordu ama dişlerini sıkıyordu. Ne zaman bitecekti bu işkence? Artık hiçbir şey umurunda değildi ne olacaksa olsun inceldiği yerden kopsundu.

"Korkak herif, yüreğin yetiyorsa karşıma çık!"

Gözleri yuvasından fırlayacak kadar büyümüştü, çevrimiçi.

Merak etme, istediğini sana vereceğim.

Göğsünün üstünde hissettiği baskı nefesini kesecek kadar güçlüydü. Yoksa artık kalbi bunca ezayı kaldıramıyor muydu? "İlkem abla!" omzuna değen elle irkildi. Nasılda unutmuştu genç kızın varlığını. "Neyin var?"

Bu arada ders zili de çalmaya başlamıştı, "Yok bir şeyim, biraz başım döndü."

"Bana tutun seni evine götüreyim." Eve gitmek işte bu katiyen olmazdı. Şimdi bir de annesine hesap vermek istemiyordu. Madem sona gelmişlerdi boş yere kimseyi üzmenin gereği yoktu. "Ben iyiyim derse girmem lazım."

Suskunluk silahını kuşandı onların da dili sustu.

İki kadın kendi sınıflarına doğru sessizce yürüdüler. Sorun yokmuş gibi yaptı, "Sonra görüşürüz!" derken.

Hayatın sinsi yüzüyle henüz tanışmayan genç kız, anında değişiklik gösterdi: "İlkem abla Sude abla gelince bize de getir. Annem görsün gelin adayını, bakarsın beğenir."

Zaten psikolojisi alt üst olmuştu bir de genç kızla uğraşmak onu cidden yoruyordu. "Tamam, Songül, getiririm."

"Hadi hoşça kal o zaman," dedi havalı havalı kendi sınıfına giderken. Onun saf görüntüsü zihnini sıfırladı ve içinden havanı sevsinler, diye geçirdi.

&&&

Gergin geçen bir gün yerini kopkoyu bir geceye devretmeye hazırlanıyordu. Mütevazı bir akşam yemeğinden sonra Zarife Hanım, üçlü koltuklardan birine uzandı. Her zaman yemeğin üzerine biraz uzanır şekerleme uykusu çekerdi. Annesinin huzur içinde uyuduğunu görünce iç geçirdi. Arif, gelmese annesi Ömür'ü evlendirmek istemezse her şey yolunda gidecekti ama maalesef hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Tabii bir de sapkın ruhlu adam vardı onu da göz ardı etmemek lazımdı. Açıkçası korkuyordu yine o eski günlere dönmekten...

"Anne yemeğin üstüne iyi gider bir kahve yapsam içer miyiz?"

Yarı uykulu gözlerin bir kere açıp kapattı, bu evet anlamına geliyordu. Anne kız yemeğin üzerine bol köpüklü kahvelerini içtiler. Kahve Zarife Hanım'ın uykusunu dağıtmıştı zaten televizyon dizisi de başlamıştı.

Sabah huzurunu kaçıran mesaj canını sıkmıştı ama arkadaşından bir haber alamamak ve belirsizlik daha da çok canını sıkıyordu. Arasa mıydı acaba?

Kalp kalbe karşı derler ya, tam masanın üzerindeki telefona uzanıyordu ki çalan telefon yüreğini hoplattı. Neyse ki ekranda gördüğü isim yüzünü güldürdü. "Sude!"

"Uyuyor muydun yoksa?"

Uyumak ve genç kadın şimdilik bu iki faktör ondan uzaktı. "Ne uyuması kızım ya? Sen ne yaptın, izin alabildin mi?"

SICAK TEMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin