İlk Temas B-2-

3.9K 221 1.2K
                                    

Merhaba, Temas ailesi!

Nasılsınız?

Yeni hikayemi nasıl buldunuz?

Sizlerin fikirleri benim için çok değerli.

Satır arası yorumlarınızı bekliyor olacağım...

Evvelin ayak izleri insanın kuluncuna çengeli takmıştır bir kere. Siz, ne yaparsanız yapın geçmiş peşinizden gelir, zira geride bıraktığınız maziye kazma kürek gömdüğünüz sizsiniz; bir başkası değil. Bu kesinlik ruhunuz bedeninizden çıkmadıkça o geçmiş sizinle birlikte gittiğiniz her yere gelecektir; ondan kurtuluşunuz yoktur...

Tek çözüm seviye sarılmak ve geçmişten olabildiğince kaçmaktır...

Unutmak unutturmaya çalışmak ve her zaman ondan bir adım önde olmaktır...

İlkem Öğretmen, tayin konusunda annesiyle mücadele etmek yerine onu ikna etme yolunu seçmişti. Çünkü annesinin yüzüne düşen hüznün gölgesi her şeyi özetliyordu. Onu ikna etmek kolay olmayacağa benziyordu. Sırtını oturduğu sandalyenin arkalığına dayadı. İçine çektiği nefesi geri verirken ince belli bardaktaki çayından bir yudum daha aldı. "Zarife Hanım, suskunsun? Yoksa buradan gitmeyi istemiyor musun?"

Zarife Hanım, kızına cevap vermeye hazırlanıyordu ki dış kapının zili çaldı... "Ben bakarım!" diye ayağa kalkan İlkem, üzerindeki kurşuni renk hırkayı düzelterek koridora oradan da antreye ulaştı. "Kim o?" diye sordu ve cevap beklemeye başladı. "Benim!" cevabını alınca kapıyı hiç düşünmeden açtı.

"Hoş geldin Neslihan teyze!" Orta boylu, balık-etli Neslihan, "Hoş bulduk," derken elindeki poşetten çıkardığı terliği ayağına giyip kendi eviymiş gibi koridora yöneldi. Neslihan Hanım'ın peşine takılan İlkem, durumdan memnundu. Neslihan Hanım, annesinin en yakın arkadaşı yani ahiretliğiydi.

"Mutfaktayız Neslihan teyze," sesiyle rotasını değiştiren Neslihan Hanım, ayağındaki terliğin çıkardığı 'şıpıdık şıpıdık' seslerle mutfak kapısına doğru yürüdü. Mutfak kapısı önüne geldiğinde Zarife Hanım'ı kahvaltı masasının başında görünce yumuk yumuk kahverengi gözleri sevinçle parladı; dünkü haline kıyasla baya da neşeli görünüyordu.

"Günaydın arkadaşım," derken nefes nefeseydi. Hep bu kilosu yüzündendi. Aşırı kilosu yoktu ama boyuna göre kilosu fazlaydı. Biraz da koşturunca nefesi tıkanıyor nefes nefese kalıyordu. Tabii işin içinde yaşlılık da vardı. Ellisine çoktan merdiven dayamıştı...

Arkadaşını görünce ayağa kalkan Zarife Hanım, "Sana da günaydın Neslihan'cığım nefes nefese kalmışsın geç otur şöyle de nefeslen biraz," derken yanı başında duran sandalyeyi düzelterek arkadaşına doğru ittirdi. Kendisine gösterilen sandalyeye çekinmeden otururken, "Ay hiç sorma Zarife'ciğim yaşlandık artık biz yaşlandık. Ödenmesi gereken birkaç fatura vardı onu ödemek için postaneye kadar gittim tıkandım vallahi."

İlkem öğretmen, kollarını birbirine dolayarak mutfak tezgâhına belini dayadı. "Kahvaltı yaptın mı Neslihan teyze? Eğer yapmadıysan sana da bir şeyler hazırlayayım biz de yeni bitirmiştik zaten." Yüzüne olumsuz bir ifade takınan Neslihan Hanım, "Yaptım kızım hiç zahmet etme, ama bir fincan kahveni içerim."

SICAK TEMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin