Selam!
Finalden bir önceki bölümle biz geldik.
Nasılsınız Temas ailesi?
Keyifli okumalar!
Oy verip yorum bırakmayı unutmayın lütfen.
Katran karasına boyandı gecenin matemi. Göğün göğsünden koptu bütün yıldızlar. Taş kesilirken kadının kalbi, sağ elini sol göğsünün üstüne kuvvetlice bastırdı. Soluksuz ciğerleri kaburgaları arasında sıkışıp kalmış dalından kopan yaprak misali savruluyordu varlığı. İlk defa ateşin oduna yanmıyordu fani bedeni, bu kaçıncı vaveylaydı semaya yükselen...
Başını usulca çevirdi omzunun üstünden arkasına doğru baktı. "Arif!" kadının tiz çığlığı fezaya yükseldi. "Arif, dur yapma!"
Genç adam, kendi hayatıyla rulet oynuyordu. Biraz önce genç kadının etekleri dibine diz çöken adam şimdi ayağa kalkmış avına odaklanan bir aslan gibi ve soğuk metalin namlusunu başına dayamıştı. "Arif, lütfen yapma!"
Kaybedenler zümresine katılmıştı adam, ruhsuz bakışlarında hiçliğin yolculuğu vardı. Kadın adım atmak şöyle dursun olduğu yerden bir milim kımıldayamıyordu bile. Yanlış adım atmaktan ve yanlış anlaşılmaktan ödü kopuyordu. Ellerini uzattı, "Bırak o silahı bunun çözüm olmadığını sende biliyorsun."
"Sen yoksan benim yaşamamın bir anlamı yok!"
Birinci adım ikinci adımı ikinci adım üçüncü adımı tetikledi. Genç kadın ayaklarını yerde sürüyerek ona yaklaşmaya çalışıyordu. "Kahretsin bunu bana yapamazsın. Sırtıma bir de vicdan azabı yükleyemezsin. Buna hakkın yok. Hani beni seviyordun?"
Tepkisiz bakışları boşlukta geziniyordu. "Neye yarar ki sen beni sevmiyorsun!"
Bir adımlık mesafe kalmıştı aralarında. "Bak geldim bırak artık elindekini."
Bir ölüyü andıran donuk bakışlar kadının ağlak gözlerine değdi. "Ben çocuk değilim!" Anlık bir kargaşa kulakları sağır eden bir patlama ve elleri yüzüne kapaklanarak çığlık atan bir kadın.
Geceye kan kokusu egemen kılınmış kırmızı elbiseye kan kokusu sinmişti. İsyankâr bir beden yatıyordu çimenler üstünde onu kucaklayan kadın ağıtlar yakıyordu gidişine. Genç adamın yarı baygın gözleri hafifçe aralanırken, "Beni bırakma!" deyip bir daha hiç açılmadı.
"Lütfen gitme, lütfen gitme!" Kadın kucağındaki cansız bedeni beşikte sallar gibi sallıyordu. Şuursuzdu, etrafında olup biteni ne duyuyor ne görüyordu.
&&&
Bulanık fulü bir görüntü hâsıl oldu gözleri üzerindeki perde kalkınca. Hissettiği tek şey kolundaki hafif sızıydı. Gitgide görüntü berraklaştı ve bilinci yavaş yavaş açılmaya başladı. Kırmızı elbisesi hala üzerindeydi ve koluna bir serum bağlanmıştı. Odanın kapısı yarı açıktı. Başucunda oturan ise annesinden başkası değildi. "Anne, ne oldu bana?"
Zarife Hanım, suskundu. Aralık kapıdan beyaz forma giymiş bir hemşire girdi peşinden iki polis. "Hastamız kendine gelmiş. Sormak istediklerinizi sorabilirsiniz." İlkem'in bakışları sus pus oturan annesine kaydı. "Hanımefendi size sormak istediklerimiz var, eski eşinizi siz mi vurdunuz?"
İlkem, bir süre düşünür gibi yaptı ama hafızası bomboştu. "Ben bilmiyorum. Arif, vuruldu mu?" Yatağından kalkıp doğrulmak istedi ama başarılı olamadı çünkü diğer eli yatağa kelepçelenmişti. "Bu da ne demek oluyor, beni neden kelepçelediniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SICAK TEMAS
Teen FictionElleri bornozun kuşağına giderken bütün uzuvları titriyordu. Hala gözleri kapalıydı. Kuşağı çözdü bir omuz hareketiyle bornoz bedeninden kayarak ayakları dibine düştü. Her dokunuş ruhunda sarsılmalara neden oluyor, parmak uçları göğüs çevresinde da...