Ares'in talimatı ile araba hiçbir yere uğramadan eve gitmişti. Sessizlik aramızda kol gezerken hepimiz yeri izliyorduk. Caner abi, Ares'e söyleyememiş olacak ki, Aksel'e evine gitmesini söylediği halde Aksel sessizce bu isteğini reddetmişti.
Ben ada tezgaha yaslanırken Başak yanımdaki bar sandalyesine oturmuştu. Caner abi arkamıza gizlenmek istermişcesine adanın diğer tarafında tezgaha ellerini yaslamış öylece boşluğa bakıyordu. Ares ise elleri cebinde arada bana kayan gözleri ile etrafı izliyordu.
Arabadan indiğimiz sırada Caner abinin ve Başak'ın önden gitmesini fırsat bularak ona "İyi misin?" Diye sormuştum fakat aldığım cevap beklediğim bir cevap olmamıştı.
"Uyumak istiyorum, seninle." Dediğinde duraksama yaşamamak için kendimi zorlamıştım.
Başak gerginliği giderek artmış olacak ki yerinden yavaşça kalkarken "Ee şey... Kahve... Kahve yapacağım, isteyen var mı?" Dedi.
Şu deli gibi kahve istiyordum.
Ben onu sessizce reddederken ona cevap veren tek kişi oldu. "Ben içmeyeceğim, teşekkürler Başak." Diyen Ares, oldukça sakin gözüküyordu. Bende geriliyordum zaman geçtikçe.
Kafasından geçenleri bilmemek beni geriyordu.
Başak sessizce tezgahın arkasına dolanırken en sonunda Caner abinin sesi duyuldu. "Bir şey söylemeyecek misin?" Dediğinde sesindeki tını canımı yakmıştı. Tezgaha tutunarak bar sandalyesine oturduktan sonra yan döndüm. Bir yanım Caner abide diğer yanım Ares'in tarafında kalıyordu.
Ares'in yaklaştığını bacağıma değen bedeni ile anladım. Gözlerim ona döndüğünde o benim yerime Caner abiye bakıyordu. Kollarını önünde bağladığı için gömleğin kumaşı gerilmişti.
"Senin söyleyecek şeylerin daha çokmuş gibi gözüküyor. Önceliği sana tanımak daha mantıklı geldi."
Sessizliğin sürmesine izin vermeden Caner abi konuşacakken Ares vazgeçmiş gibi izin vermedi. "Vazgeçtim. Günlerdir beni kendinden uzak tutman, yeni apartman dairesi satın alman. Bunların hepsi, öz olmadığını öğrendiğim için miydi?"
Caner abi cevap verecekmiş gibi ağzını araladı ama hemen ardından pişman olarak kapattı. "Hayır-"
Ares tekrar onu böldü. "Evet abi. Evet sebebi buydu." Abi dediği anda Caner abi sonunda gözlerini Ares'e çevirmişti. "Ares!"
"Efendim abi?" Caner abi alttan bakışlarını gönderirken Ares aksine başını dik tutuyordu.
Sanki ona kafa tutuyormuş gibi.
"Söylemesene şunu!" Dedi Caner abi öfkeyle.
"Neyi abi?" Dedi bu seferde Ares.
Başak, Caner abinin yanında, ben Ares'in yanında ikimizde olan biteni izliyorduk. Caner abinin hızlı solukları biraz daha da hızlandı. Ani bir hareket ile tezgahtan uzaklaşarak birkaç adım geriye giderken yüksek sesi evde duyuldu.
"İnatla mı yapıyorsun oğlum?! Kullanma şu kelimeyi! Kullanma! Abi deme! Canımı yakmak için mi söylüyorsun?! Başardın! Tamam mı? Haklısın, yine haklısın. O lanet evi tutmam, o lanet aramalarına cevap vermemem! Sikeyim böyle kaderi!"
Başak ve ben yerimizden sıçrarken kalbimdeki acıyı daha derinden hissettim. "İnatla bir şey yapmadım abi." Dedi bu sefer Ares.
"Niye geldim ben bu eve tekrar! Siktir olup gitmem gerekmiyor mu benim?!" Diye bağırdı bu seferde.
Ares sakince kafasını iki yana salladı. Fısıldarken "Gitme." Dedi.
"Ne dedin sen?"
Ares sesimi eski güçlü haline getirirken "Gitme abi." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
ChickLitAres & Ayda "Çünkü herkes herşeyi bilmek zorunda değil." - O bana sarılmış, ben ona sığınmıştım. - Eğer bazı şeyleri akışına bırakmazsan sana acı verir. Kendine acı çektirme. - Ona sarılmaya çok çok ihtiyacım vardı. "Ve her saniye daha da çok yarala...