Ares & Ayda
"Çünkü herkes herşeyi bilmek zorunda değil."
-
O bana sarılmış, ben ona sığınmıştım.
-
Eğer bazı şeyleri akışına bırakmazsan sana acı verir. Kendine acı çektirme.
-
Ona sarılmaya çok çok ihtiyacım vardı.
"Ve her saniye daha da çok yarala...
Odama girdikten sonra yatağımın üstüne yaşananları hazmetmek için uzandım. Fazlasıyla saçma değil miydi?
Az önce fazlasıyla garip şeyler yaşanmıştı. Caner abi genellikle arkadaş gibi davranırken ilk defa bizi azarlamıştı. Ares ile şey olmuştu. Tekrar tekrar soruyordum kendime ama yinede bir cevap bulamıyordum.
Öpmüştü ama niye? Durmadan onu sevemem gibi şeyler düşünürken ben niye onu itmemiştim peki. Bunların konuşulması gerekiyordu ama şuan zamanı değildi sanırım. Çünkü Caner abiden azar işitmiştik.
Yattığım yerden kalkıp dolabımın kapaklarını araladım. Beyaz gömlek ve mavi pantalon seçmiştim. Fazla resmi değildi ama çok özensiz de durmuyordu. İç çamaşırlarımı da hazırladıktan sonra duşa girdim.
Kısa bir duşun ardından tekrar odama gittim. Duştan sonra havluyla dolanmak ilginç hobilerim arasında olduğu için önce saçımı kurutacaktım. Şekil vermeye üşendiğim için kurutup kendi haline bıraktım. Zaten hep şekil vermeye üşeniyordumda neyse.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seçtiğim kıyafetleri de giydikten sonra kemerimi taktım. Günlük hayatımda pek kolyedir veya bilekliktir pek uğraşmazdım ama bugün tanışacağım kişilerin kim olduğunu bilmediğim için biraz güzel gözükmek istiyordum.
Siyah halka küpeleri ve bileklikleri taktıktan sonra aynada kendime baktım. Geriye sadece makyajım kalmıştı.
Fazla abartı görünmemek için günlük makyajımı yapmıştım. Uyuduğumdan dolayı gözlerimin altıda kötü gözükmüyordu zaten. Postallarımı giydikten sonra siyah kol çantamın içine iki telefonu koyduktan sonra hazırdım.
Son kez aynada kendime bakıp aşağı inmek için odamdan çıktım. Aşağı indiğimde dışardan gelen seslerden dolayı kabanımı giyip çıktım.
Genelde evin etrafına dağılmış adamlardan iz yoktu. Siyah arabanın önünde Ares, Caner abi ve Aksel bekliyordu.
Kapı sesini duyunca arkalarını dönüp bana bakmışlardı kısaca. Ares'e bakmamaya çalışarak -tabi artık ne kadar becerdiysem- yanlarına ilerledim.
Caner abi siyah pantolon ve lacivert bir kazak giymişti. Ares ise siyah pantolon ve beyaz gömlek giymişti. Caner abinin aksine benim gibi seçimini kabandan yana yapmıştı.
Sanki önceden anlaşılmış gibi Aksel sürücü koltuğuna geçtikten sonra önce ben arkamdan da Caner abi ve Ares arabaya binmiştik.
Yol boyunca herhangi bir konuşma geçmemişti. Caner abi arada telefonuna bakarken Ares sadece camdan yola bakmıştı.
Araba yavaşladığın da önünde durduğumuz büyük villaya göz gezdirdim. Kiminle tanışacağımı daha fazla merak etmeye başlamıştım sanki. Sanırım Ares'in düşmanlarından birisi değildi çünkü pek gergin gözükmüyordu.
Arabadan indikten sonra merdivenleri çıkarken evin kapısı açılmıştı. Meraklı bakışlarımı yerden çekip kapıyı açan kişiye çevirdim.
