AYDA • 31

121 9 0
                                    

Sıradanlaşmaya başlamış bir sabaha uyandığımı düşünerek gözlerimi aralamıştım. Aslında bir süredir gözlerim kapalı yatmaya devam ediyordum.

Karnımdaki ağırlığın ne olduğunu anlamam için gözlerimi açmama gerek yoktu. Karnımı gıdıklayan saçları hissedebiliyordum.

Ares tam anlamıyla şekilden şekile girerek yatıyordu. Tek olduğunda hiç kıpırdamadan iki saati geçmeyen uykuları varken benimle olduğunda koca bir bebek gibi şekilden şekile giriyordu.

Bütün gece boyunca irkilmelerini saymazsak önce biraz kalkmış yatağın ucunda oturmuştu. Sonra tekrar kollarını belime sararak uyumaya devam etmişti. Sabaha karşı kafasını karnıma koyarak kıvrılmıştı.

Her hareket ettiğinde uykum bölünüyordu çünkü kâbus görmüş olması ihtimalinden dolayı tedirgin oluyordum. Ama bu sıralar irkilmek dışında uykusunu alabiliyordu.

Çıplak karnıma çarpan nefesi huylanmama neden olsa da bu sessiz anın tadını çıkarmak istiyordum. Bir süre düzenli nefes alışverişlerini dinledikten sonra elimi saçlarının arasına daldırdım.

Saçlarını okşarken gülme sesi ile irkilerek gözlerimi açtım. "Her seferinde böyle uyandırılacaksam hayatımı bu yatakta geçirebilirim."

Kıkırdadıktan sonra "Sana da günaydın."

Karnımdan kalkarak bana doğru yaklaştı. "Gün aydı, aydı. Hemde nasıl aydı." Kafasını boyun girintime gizledi. "Sana emrediyorum. Hemen bana sarıl çünkü bütün gün boyunca kokundan mahrum kalacağım."

"Bu seni özlüyorum demenin bir başka yolu muydu acaba?" Dedim.

"Eğer özlüyorum dersem sarılacak mısın?" Dudaklarımı büzerken, "Bilmem, keyfim ve kahyasına kalmış." Dedim.

"Sarılmazsan holdinge giderken senide peşimde sürüklerim."

"Biliyor musun Ares, sarılmayacağım. Gerçekten beni peşinden sürüklersen en azından etrafında dolaşan yılanı yanına yaklaştırmam." Ben sinirle yüzüme buruştururken Ares gülmüştü.

"Gülmesene, şaka yapmıyorum ben. Çalışmak istiyorum. Hem bak kolayda öğrenirim. Yanı başında asistan olabilecek birisi duruyor ve sen elinin tersiyle itiyorsun."

Geriye çekilirken Ares'in "Tamam sarılma. Bir şey demedim." Diyen söylenmeleri duyuluyordu.

🌑

Bütün günü bir şekilde kendimi oyalayarak geçirmiştim. Gece üçte kapının açılma sesi ile uyuduğum koltukta irkildim. Gelenin Ares olduğu ortadaydı. Gözlerimi ona çevirdiğimde hızla üstündeki ceketten kurtulduktan sonra yanıma gelmiş, beni kucağına alarak merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

Bebek saçlarıma sıcak dudakları ile öpücük kondurduktan sonra sadece "Uyumaya devam et güzelim." Olmuştu. Sabah uyandığımda ise yanım bomboştu. Erkenden çıkmıştı evden, ben daha onu göremeden. Onu neden görmek istediğimi bilmiyordum. İstiyordum işte. Nedeninin farkındaydım ama görmezden gelemez miydim bir süre daha.

Bu sefer bütün günümü asık suratımla geçirmiştim. Caner abide onun gibi erken çıkmıştı. Başak fiziken yanımda olsa da ruhen pek yanımda değildi. İkimizde dalgındık ama benim nedenim belliydi en azından.

Başak ile sohbet etme şansı bulduğumuz kısacık zamanda ben yokken neler değiştiğini öğrenebilmiştim. Kitabevini işletmeye kısa süreli bir ara vermişti. Dinlenme ihtiyacı olarak bahanesini ileri sürsede benim yanımda olmak istediğini biliyordum. Evi ben yokken daha da düzenlemek için küçük bir tadilata sokmuştu.

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin