AYDA • 35

115 11 46
                                    

Gün ilk defa sıradan başlamıştı. Zorda olsa yataktan kopmuş ve aşağı inmiştik. Dört kişi evin herhangi bir köşesine dağılmıştık. Başak ve ben kahvaltı hazırlarken Caner abi bazen bize yardım ediyor bazen ise başka işler ile uğraşıyordu. Ares ortalıkta görünmüyordu.

Hızlıca kahvaltı hazırladıktan sonra masaya oturmuş ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Sessizliği bozan Ares'in inatla çalan telefonu olmuştu. "Niye açmıyorsun?" Diye sordum.

Omuz silkti. "Laftan anlamayan birisi için kendimi yoramayacağım." Diyerek kısaca kendini açıkladı.

"Arayan kim?" Dedi Caner abi. Başak her zaman olduğu gibi yine sessizliğini koruyordu. Gözlerim baş parmaklarına düştü. Yarası açılmış fakat yeniden iyileşmek için kabuklaşmaya başlamıştı. Açık yarası olduğu halde eğer çok stres altında hissediyorsa acısını önemsemeden o yarayı açıyordu. Gözlerimi ondan çekerek Ares'e çevirdim.

"Asım." Dedi kısaca. Şimdi neyden bahsettiğini daha net anlayabiliyordum. "Ne diyor?"

"Aynı zırvalıklar. Sanki ben holding kapısından çıktığım anda bina başına yıkılacakmış gibi davranıyor." Dedi. Sesindeki bıkkınlık benim bile ruhumu daraltmıştı.

"Peki o zaman, sen holdinge geçerken benide bırakırsın değil mi?" Dedi Caner abi. Ares kahvaltısına ara vererek gözlerini ona çevirdi ve kaşlarını çattı. "Nereye?"

Omuz silkti ve sanki önemsiz bir şeyden bahsediyormuşcasına "Bir apartman dairesi kiraladım. Fazla uzak kalmıyor buraya. Oraya taşınmaya karar verdim." Dedi.

Ares kaşlarını biraz daha çattı. "Niye? Bu evin neresi yetmedi sana?" Sesindeki gerginlik benimde gerilmeme sebep oldu. Gözlerimi ikisi arasında gezdirmeye başladım.

"Sadece kendi evime çıkıyorum o kadar Ares. Bu evin bana yetmediği falan yok." Yüzüne zoraki yerleştirdiği gülümsemesi ile Ares'e bakıyordu.

"Üstelik apartman dairesi. Ben güvenliğini nasıl sağlayacağım senin?" Ares'in aksi davranmasının sebebi ortaya çıkmıştı demek ki. Güvenliğini düşünüyordu.

Birbirlerine yabancı olduklarını düşünen abisinin güvenliği düşünüyordu. İronik bir durum değil miydi?

Caner abi geçiştirmek ister gibi "Önemli değil, başımın çaresine bakabilirim. Zaten Asım'ın veya Hakan'ın benim peşimde koştuklarını zannetmiyorum. Onlar benden alacağını aldı." Dedi.

Ares'in sesi yükselerek "Alacağını aldı demek. O zaman senin canının bir değeri yok. Sana başının çaresine bakamazsın dediğim yok abi. Bu ani kararının nedenini anlamaya çalışıyorum fakat öne sürdüğün nedenler fazlasıyla saçma." Dedi.

Caner abi aniden masadan kalktı. "Güvenliğimi sağlamak senin sorumluluğun değil. Sadece ayrı eve çıkıyorum o kadar. Artık bazı konularda da bana güvenmeye başlayabilirsin, aptal değilim ben."

Ares sakin olmaya çalışırken elindeki bıçağı ve çatalı bıraktı. Öfkesinin artmaya devam ettiğini hissediyordum. "Bu cümleleri en son ne zaman kurdun hatırlıyor musun? Arkana bakmadan gittiğin o günden önce! Başımın çaresine bakabilirim Ares. Zaten benden alacağını aldı Ares. Haberim yokmuş beni yalnız bırakacağından. Yine aynısını mı yapacaksın? Ben bir gün senin aldığın apartman dairene geleceğim ve aslında senin evin olmadığını ardına bile bakmadan gittiğini öğreneceğim." Öfkeyle yerinden kalktı. "Yazdığın yeni senaryo bu mu?" Dedi hırsla.

Caner abi her geçen saniye biraz daha donmuş, ağzını açtığı halde dilinin ucuna gelen kelimeleri sarfedecek gücü kendinde bulamamıştı. Öylece sessizliği korudu.

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin