Selam, nasılsınız?
Sizce ben haftada 2 bölüm atma planı yaptığım kitaba aynı hafta içinde 4. bölümü atıyor muyumdur? jsahsjaskhask
Ben çok severek yazdım bölümü, umarım siz de severek okursunuz. İyi okumalar.
💜🧚🏼♀️
Çalışma odasının kapısında gördüğü Rüya "Anne, ben çok sıkıldım. Ne zaman gelecek babam?" deyince "Bilmiyorum ki bebeğim. Daha saat erken, gelir birazdan." diye cevap verdi. Rüya'nın sıkılmış yüz ifadesine bakarak "Baban gelene kadar birlikte oynayalım mı fıstık?" dedi Cem.
Rüya olduğu yerde zıplarken "E dosya ne olacak?" dedi Asiye. "Biraz ara vermiş oluruz biz de." Cem, Asiye'nin vereceği cevabı beklemeden oturduğu yerden kalkarak "Ne oynamak istersin prenses?" deyince "Evcilik oynayalım ama annem de oynasın." diye cevap verdi Rüya. "Anne, baba ve çocuk çok mutlu olsunlar ama, olur mu?"
Asiye, dolu gözleriyle kızının önüne diz çöktükten sonra yanağına bir öpücük kondurdu ve "Sen istersen oynarım tabi bir tanem." dedi. Kızının elini tutup salona geldikten sonra "Anne, oyuncaklarımı buraya getirsem olur mu?" diyen Rüya'ya "Getir bebeğim." diyerek cevap verdi.
Bir süre sonra Rüya kucağında oyuncaklarıyla salona geldikten sonra yere oturdu ve "Anne, sen benim annem ol. Ben, senin kızın olayım." diye anlatmaya başladı. "Cem Abi de Ömer Dayım gibi benim dayım olsun. Babam gelince o da babam olur."
Asiye onu yüzündeki gülümsemeyle dinlerken "Tamam anneciğim." dedi. "O zaman anne sen şimdi işe gitmiş ol ben de okulda hasta olayım, dayım gelip beni alsın okuldan." "Bence, sen hiç hasta olma. Biz başka oyun oynayalım." "Anne, oyuncuktan hasta olacağım. Sonra babam gelince siz birlikte bana bakacaksınız, ben de iyileşeceğim."
Asiye'nin duygusallığını fark eden Cem, ortamı yumuşatmak için "Sevgi, en büyük ilaçtır, diyorsunuz yani Rüya Hanım." deyince "Evet, evet." dedi Rüya el çırparak. (Vermek istediği mesajı kendisi açıklayan yazar yapmışlar.) "Tamam anneciğim, oynayalım." diyen annesinin yanağına bir öpücük kondurdu Rüya.
💜🧚🏼♀️
Çalan kapıyla "Siz oynamaya devam edin, ben bakarım." dedi Asiye gülerek ve ellerinden destek alarak kalktı oturduğu yerden. Kapıyı açtığında Doruk'u görünce "Hoş geldin." dedi yüzünden silmediği gülümseme ile. Doruk, geçen günkü kavgalarının üstüne onu böyle karşılamasına şaşırsa da gülen yüzü karşısında tepkisiz kalamayıp gülümseyerek kafa salladı.
"Nerede benim prensesim?" dediğinde "İçeride oyun oynuyor." diye cevap verdi Asiye. Doruk gülerek içeri girdiğinde Cem ile oyun oynayan Rüya'yı görünce "Oh, ne güzel. Herkes de buradaymış." dedi yapmacık bir şekilde gülümseyerek.
Rüya "Baba!" diyerek oturduğu yerden kalkıp ona doğru gelince "Babam." derken diz çöküp onun boyuna geldi Doruk. Önünde durduğunda kollarını ona sardıktan sonra bir öpücük bıraktı yanağına. Rüya da onu öperken gülerek karşılık verdi kızının sulu öpücüklerine.
Geri çekildiklerinde "Merhaba." diyen Cem'e kafa sallayarak karşılık verdi. "Siz ne güzel böyle birlikte oyun oynuyorsunuz. Dışarıdan gören biri sizi mutlu bir aile sanırdı." Cem gülerek "Rüya, beklerken sıkılınca birlikte oyun oynadık biz de biraz." dedi. "Babacığım, geç kaldım, özür dilerim. Ama halanla konuştuk, ondan geciktim." dedi.
"Halam mı? Baba, ben bir daha sende kalınca halamlara gidelim mi? Süeda ile oynarım hem." "Olur bir tanem, gideriz." "Rüya, biz oyunumuza devam edelim mi?" diyen Cem ile bakışlarını yere eğip sabır çekti Doruk. Yani, buraya her geldiğinde bu adamı mı görecekti cidden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leukemia ✓
أدب الهواةAsDor ama anne ve baba... AsDor ama aşık, tutkulu, inatçı ve savaşçı... AsDor ama bu sefer "Hayat Gibi" Dram, entrika ve tabi ki aşk, sevgi, umut... Onlar şarkılarını söylerken(?) siz de eşlik etmeye ne dersiniz? "Küçük civcivim, güzel kızım..." 💜�...