Selam, nasılsınız?
Zamanın hem hızlı hem de yavaş aktığı bir evrede sıkışmış gibiyim. Sınav haftam ve çok yoğun geçiyor o yüzden buraya fazla vakit ayıramıyorum. Ama sınavlar bitince toparlayacağım.
Önceki bölümde Doruk'un iç dünyasını görmüştük, bu da biraz Asiye odaklı bir bölüm. Neler yaşadığını, neden boşanmak istediğini göreceksiniz bu bölümde. İyi okumalar.
💜🧚🏼♀️
Kızının saçları arasına arka arkaya öpücükler bıraktı Asiye. Kızını göğsüne bastırırken "Sen yeter ki iyi ol, biz hep birlikte olacağız, tamam mı?" dedi. Rüya kendini biraz geri çekip bakışlarını annesi ve babası arasında gezdirdi. "Gerçekten mi?" Doruk, onun küçük eline bir öpücük kondurduktan sonra Asiye'ye baktı birkaç saniye. Onaylar anlamda kafa salladığını görünce "Gerçekten tabi babacığım." dedi. "Artık sen ne istersen o olacak."
Rüya birkaç saniye düşündükten sonra "O zaman babam bizimle kalabilir mi?" diye sordu.
Araba kullanan Doruk'a bakıp tekrar önüne döndükten sonra kendini gülümsemeye zorladı Asiye ve "İsterse kalabilir tabi anneciğim." diye cevap verdi kızına. "Baba kalırsın, değil mi?" "Sen istersen kalırım bir tanem."
Rüya ellerini çırparken "Yaşasın!" dedi bir yandan da. "Ben, annem ve babamla birlikte kalacağım."
Asiye bakışlarını dışarıya çevirirken dolmaya başlayan gözlerini kızından saklamaya çalıştı. Araba durduğunda "Hadi bakalım." diyen Doruk'a döndü. Arabadan indikten sonra kızının küçük elini tuttu ve apartmana doğru yürümeye başladılar birlikte. Dairenin önünde durduklarında anahtarını Melisa'ya verdiği için zile bastı Doruk. Birkaç saniye sonra kapı açılınca "Hala!" diyerek Melisa'ya sarıldı Rüya.
Melisa da "Halacığım." diyerek ona sarılırken Rüya'nın sesini duyan Süeda geldi içeriden. İçeri geçerken Rüya, elini tuttuğu Melisa'ya "Hala biliyor musun, biz artık hep beraber kalacağız." deyince gülerek "Anlamadım halacığım. Nasıl yani?" dedi Melisa. "Yani annem, babam ve ben aynı evde uyuyacağız geceleri."
Melisa, Rüya'nın coşkuyla söylediği şey ile abisine döndü. Doruk sonra anlatacağını söylerken "Ama onlar boşanmışlar, siz aynı evde kalamazsınız. Hem halam ve dayım artık birbirlerini sevmiyorlar ki." diyen Süeda'ya döndü hepsinin bakışları.
Asiye ve Doruk birbirlerine bakarken Melisa "Süeda..." demişti ki konuşmaya başlayan Rüya böldü sözlerini. "Sevgi süt mü, bitsin. Şeker biter, gece biter. Ekmek biter, gündüz biter. Hatta bazen çizgi filmler bile biter. Ama sevgi asla bitmez. İnsan bir kere sevince, sevecektir."
Duyduğu şeylerden sonra kızının önüne diz çöktü Doruk. Yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra kucağına aldı ve "Melisa biz odadayız." deyip odasına götürdü. Asiye arkasından gelirken odaya girdi ve kapıyı kapattı arkasından. Yatağın üstüne oturunca Asiye de karşısına oturdu ve aralarına aldılar Rüya'yı. "Anneciğim," dedi Asiye kızının saçlarını okşarken. "Biz boşandık diye sen çok üzülüyorsun, biliyorum ama anlattım sana. Sen daha çok küçüktün biz ayrıldığımızda o yüzden hatırlamıyorsun ama çok mutluyduk biz birlikteyken, birbirimizi de çok seviyorduk." "Peki o zaman neden ayrıldınız?"
Asiye duyduğu ağlama sesiyle uykusundan uyanırken "Uykunda boğazlıyorlar mı, bu ne feryat, anlamıyorum ki." diye söylendi. Elini destek almak için yatağa dayadığında yanının boş olduğunu fark edince gözlerini aralayıp oraya döndü. Doruk yoktu, gelmemişti daha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leukemia ✓
FanfictionAsDor ama anne ve baba... AsDor ama aşık, tutkulu, inatçı ve savaşçı... AsDor ama bu sefer "Hayat Gibi" Dram, entrika ve tabi ki aşk, sevgi, umut... Onlar şarkılarını söylerken(?) siz de eşlik etmeye ne dersiniz? "Küçük civcivim, güzel kızım..." 💜�...