Selam, n'aber?
Finale geri sayımı başlatsak mı artık, ne dersiniz? Son 3 🥺
Severek yazdığım bir bölümle geldim, umarım siz de severek okursunuz.
İyi okumalar.
💜🧚🏻♀️
Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtığında vücuduna sarılı kolları hissedip gülümsedi Asiye. Sırtı, sevdiği adamın göğsüne yaslıydı, yuvasındaydı. Kollarının arasında yüzünü ona döndüğünde karanlık yüzünden tam seçemese de sıcaklığını hissettiği nefesi dünyayı önüne seriyordu.
Sol eli yavaşça havaya kalkarken, kocasının kumral saçları arasında dolaşmaya başladığında gülümsedi istemsizce. Öyle çok özlemişti ki gözlerini onun kolları arasında kapatmayı, uykuya onunla dalmayı, uyuyamadığı gecelerde saçlarını okşarken ona şarkı söylemesini, gözünü ona açmayı...
Karşısında uyuyan görüntüsü savaşı sonlandıran barış çağrısı, açlığı bitiren nimet, sonu gelmeyen yolculuğun varış noktası gibiydi.
Ona biraz daha sokulurken kafasını boyun girintisine yerleştirdi ve bir öpücük bıraktı cenneti vaat eden tenine. Aldığı her nefeste içine hapsolan kendine has kokusu, ciğerlerinde bayram havasına sebepti.
Karşı koyamayarak bir öpücük daha bıraktı boynuna. Kolları arasında yukarı kaydı ve yanağına bıraktı sıradaki öpücüğünü. Dudakları, sevdiği adamın dudaklarına doğru yol alırken onu uyurken sevmenin güzelliği doldu içine.
Doruk kaşlarını çattıktan sonra gözlerini açmadan beline sarılı koluyla kendine çekti Asiye'yi. Asiye kolunu boynuna dolarken, başını omzuna bastırdı ve Doruk'u izlemeye başladı olduğu yerden.
Saçlarına bir öpücük bırakan Doruk "Bu ne güzel uyandırmak böyle karıcığım?" deyince gülümsedi Asiye. Doruk da güldükten sonra "Uyandırmak için sence de yanlış bir zaman seçmedin mi?" dedi.
"Aslında sadece uyurken seni izlemek istemiştim ama o kadar güzelsin ki..." "Cazibeme karşı koyamadın mı?" Asiye gülerken bir öpücük bıraktı saçlarına Doruk ve "Biraz da uyanıkken mi sevsen acaba?" dedi.
Avuç içini onun yanağına yasladıktan sonra yanağına bir öpücük bıraktı. Doruk, onun üstünde kollarından destek alarak doğrulduktan sonra bir öpücük bıraktı boynuna. Asiye'nin gözleri kapanırken, bir öpücük de gerdanına bıraktı.
Öpücükleri gittikçe aşağı kayarken ellerini onun ensesinde birleştirdi Asiye. Üzerinde hiçbir şey olmamasını fırsat bilerek tenini seyredalarken, dudakları Asiye'nin teniyle örtüldü. Dudaklarının altındaki teni dişleri arasında ezdiğinde engel olamadığı bir ses çıktı Asiye'nin dudakları arasından.
"Doruk..." diyen Asiye'ye cevap vermeden kendini yatakta yanına atmıştı ki vücudunu onun üstüne attı Asiye. Kucağına yerleştikten sonra ellerini Doruk'un omuzlarına koydu ve uzanıp bir öpücük bıraktı dudaklarına.
Doruk, öpüşlerini derinleştirmek isterken kendini geri çekse de uzaklaşmadan tekrar buluşturdu dudaklarını, oynamak istiyordu. Öpücüklerini kendisine yuva olan göğse hediye ederken, Doruk'un nefes alıp verişlerinin hızlandığını fark edince bir gülümseme yerleşti yüzüne.
İkisinin de daha fazla dayanamayacağının bilincinde olarak ellerini Doruk'un karnına dayadı ve üstünde yükselerek onu içine aldı. Tamamen onla dolduğunda ise kafasını geriye atarken sert bir nefes bıraktı.
Bacaklarında kendisini yukarı taşıyacak gücü bulamazken kalçalarını yukarı kaldırdı ve hemen ardından tekrar yerleşti az önceki yerine. Bir süre sonra kendinde devam edecek güç bulamayınca yardım ister gibi Doruk'a baktı ve birkaç saniye içinde sırtı yatakla buluştu.
Doruk, içine sert darbeler bırakırken ikisi için de sonu hazırladı yavaş yavaş. Gittikçe hızlanan hareketleri, ikisinin de nefeslerini keserken aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmeden serbest bıraktılar kendilerini.
💜🧚🏻♀️
"Ya Doruk istemiyorum ben, hayır." "Asiye, güzelim bak beni bir dinlesen hak vereceksin zaten." "Hayır, hak vermeyeceğim." "Asiye..."
"Ya olmaz," dedi Asiye kolları arasındaki Umut'a sarılırken. "Benim oğlum daha çok küçük." "Asiye ben de ondan diyorum zaten güzelim. Daha küçükken olsun, bitsin işte. Sonra onun için de bizim için de daha zor olur."
Asiye, Umut'a bakarak "Ama ya canı yanarsa?" dedi. "Sevgilim narkoz verecekler ya, kendinde bile olmayacak." "Hayatta olmaz." dedi Asiye kafasını iki yana sallarken. "Ya ben küçücük oğluma nasıl narkoz verdireyim Doruk? Ya ağır gelirse dozu? Ya bebek o daha, vücuduna sokturmam o şeyi."
"Asiye ayıkken mi yapsınlar güzelim?" "Yapmasınlar ya, istemiyorum. Benim oğlum daha çok küçük." "Asiyeciğim, canım, güzeller güzeli karım benim... Küçükken olsun, bitsin işte." "Ya istemiyorum. Benim oğlum daha altına bağladığım beze işiyor ya, nasıl sünnet olacak?"
"E daha iyi işte, bez bağlarken daha çabuk iyileşiyor." Sıkıntıyla bir nefes verdikten sonra "Ya of, Doruk, ben istemiyorum ya." dedi Asiye. "Korkuyorum, ya bir şey olursa?" "Aşkım ne olabilir? Sünnet olacak alt tarafı?" "Söylemesi ne kadar basit ya? O kadar kolaysa sen ol."
Asiye söylediği şeyi yeni fark ederken sesli gülüşüne engel olamadı Doruk. "Ben olalı 27 sene kadar oldu güzelim." dedi kahkahaları arasından. "Ya sen olduğunda 6 yaşındaymışsın, benim oğlum neden küçücükken olsun?" "Çünkü aklının erdiği yaşta olması travma gibi bir şey Asiye. Yani farkında olacak, görecek, daha kötü onun için." "Öyle mi diyorsun?"
Kolunu onun omzuna attıktan sonra "E öyle tabi." dedi Doruk. Yanağına bir öpücük koyduktan sonra onun kucağındaki oğlunu kendi kucağına aldı ve "Benim aslan oğlum sünnet mi olacakmış?" dedi. "Kesin değil, düşüneceğiz sadece." "Aynen annenin dediği gibi oğlum, düşüneceğiz sadece." dediğinde gülen Umut'a bakarak "Güzel oğlum, olacaklardan habersiz nasıl gülüyor?" dedi Asiye.
"Asiye çocuğu zekarete sokmayacağız, sünnet olacak." "Ya ama Doruk..." "Biliyorum, bizim oğlumuz daha çok küçük, sen canı yanar diye korkuyorsun ama eninde sonunda olacak bir şey bu, biliyorsun. Ne kadar erken, o kadar iyi."
"Baba, sünnet ne?" "Yani babacığım, kardeşinin pi..." diye anlatmaya başlayan Doruk'u öksürerek susturdu Asiye. "Umut'u doktora götüreceğiz anneciğim, doktorlar da ilaç verecekler kardeşine." "Neden ki, Umut hasta mı?" "Yok, Allah korusun. Bu yapılması gereken bir şey sadece." "Ben de sünnet olacak mıyım?" Doruk, ona güldükten sonra "Sadece erkekler sünnet olur babacığım," dedi. "Hani bir kere gitmiştik ya, çocuk ata binmişti." "Hatırladım, Umut da mı ata binecek?"
"Yok artık," dedi Asiye. "Onu da istemeyeceksin, değil mi Doruk?" "Ama Asiye..." "Ya Doruk, bu çocuk daha 1 yaşında." "E ama ben hep hayalini kurdum böyle şeylerin, içimde mi kalsın?" "İçinde kalmasın diye çocuğum at tepelerinden düşsün mü?" "Niye düşsün ki?" "Doruk!" "Tamam sevgilim, tamam karıcığım. Sen nasıl istersen öyle olsun." diyen babasına güldü Rüya.
Rüya "Ne oldu prensesim, çok mu hoşuna gitti?" diye soran Doruk'a kafasını aşağı yukarı sallayarak cevap verdi ve "Ben, annemle seni izlemeyi çok seviyorum." dedi. Doruk, kızının önüne diz çöküp yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra "Ben de sizi çok seviyorum." derken kollarını ona sardı Doruk.
💜🧚🏻♀️
Nasıl buldunuz bölümü?
Benimkiler alev alev yine dbfhdsgfghsdfdf
UmutAşkım sünnet olacak, ouyy 😍
Rüya'mın tatlılığı peki? Çok aşığım be!
Okuduğunuz için teşekkür ederim. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leukemia ✓
FanfictionAsDor ama anne ve baba... AsDor ama aşık, tutkulu, inatçı ve savaşçı... AsDor ama bu sefer "Hayat Gibi" Dram, entrika ve tabi ki aşk, sevgi, umut... Onlar şarkılarını söylerken(?) siz de eşlik etmeye ne dersiniz? "Küçük civcivim, güzel kızım..." 💜�...