Of, çok sıkıldım ben. Ondan sebep de yeni bölümü aldım geldim. Siz nasılsınız?
Doruk'un depresyonunu gayet edebi şekilde yazdığım bir bölüm oldu bsdhgfsj
İyi okumalar.
💜🧚🏼♀️
Doruk kapıyı açıp eve girdikten sonra sinirle yere fırlattı elindeki anahtarı. Gördüğü gevşek gülüş gözünün önünden silinmezken Asiye'ye söylediği şeyler yankılandı kulaklarında. Söz vermişlerdi birbirlerine, başkasına mühürlüydü ikisinin de kalbi halbuki.
Kapının arkasına çökerken sinirle saçları arasına daldırdı ellerini. Sabah evden çıkmadan önce özenerek yaptığı saçlarını dağıttıktan sonra yüzüne indirdi ellerini. Yüzünü sıvazlarken kulağında yankılanan kahkahalarla gözyaşları düşmeye başladı pınarlarından.
"Tamam, sıra sende." diyen Doruk'a kahkahalarını durdurmaya çalışırken baktı Asiye. "Soruyorum, hazır mısın?" Doruk onu kafa sallayarak onayladıktan sonra aklındaki soruyla az önceki kahkahalarına tezat bir ifade peyda oldu yüzünde. "Bir gün bir şey oldu ve ayrıldık, diyelim." diye konuşmaya başladığı an sözünü kesti Doruk. "Öyle bir şey olmayacak." diyerek.
Asiye gülümsedikten sonra "Hayatın acımasız olduğunu, insana en beklemediği anda tokat attığını en iyi biz biliriz Doruk. O yüzden büyük laflar etmeye gerek yok." dedi. "Diyelim ki, bir gün ayrıldık. Benden başkasını sever misin?"
"Ya az önce sen benim çocukluk anılarıma gülüyordun. Ne ara buraya geldik biz?" "Doruk, çocuk değiliz artık, 20 yaşındayız. Madem birlikte bir gelecek hayal ediyoruz, her şeyi dahil etmemiz gerek ona."
Doruk bir nefes verdikten sonra dalgın bakışları Asiye'nin biraz yanına kayarken "Eğer bir gün ayrılırsak..." dedi. "Senden sonra yaşamam ki ben, yaşayamam. Bakma bana öyle Asiye. Kalbime senin ışığın doğmuş, ayı kıskandıran güzelliğini görmüşüm ben. O kalbe başkasını alabilir miyim sanıyorsun?"
Sırtını Doruk'un göğsüne yaslayıp kolları arasında kayboldu Asiye. Kafası, sevdiği adamın omzuna yaslıyken "Sen peki?" diye sormasıyla açtı az önce huzurla yumduğu gözlerini. "Sen sever misin benden sonra başka birini?" "Sevemem. Sen benim ilk aşkımsın Doruk. Ondan da değerlisi, her şeyimsin. Acı, tatlı her duyguyu seninle yaşadım ben. Yolumu senin ışığın aydınlattı. Eğer bir gün aydınlığın beni karanlıklara terk ederse kaybolurum. Senin ışığın olmadan yapamam ki ben."
Sona doğru Asiye'nin sesi titreyince boynuna bir öpücük bıraktı Doruk. "Ama biz hiç ayrılmayacağız. Her yeri sarkmış iki ihtiyar olduğumuzda bile her nefesimde kokunu hissedebileceğim kadar yakın olacaksın bana. Biz, seninle çocuklarımızı büyüteceğiz Asiye, torunlarımızı seveceğiz birlikte. Yok öyle 'Ya hayat bizi ayırırsa?' demek. Sımsıkı sarılacağız birbirimize. Hayat bizi ayırsa bile biz ayrılmayacağız."
Ayrılmışlardı... En acı şekilde, birbirlerini deli gibi severken ayrılmışlardı. İkisinin de canı yanmıştı. Onun uyuyamadığını bildiği için gecelerce uyku düşmanı olmuştu Doruk'un. Evden ayrılırken özledikçe yanında hissetmek için aldığı fularındaki kokusu gidinceyse kendisi için kavga etmişti uykuyla.
Çok sevmişlerdi birbirlerini, her şeyden çok. Öyle ya, belki de ondandı bu yaşadıkları. Ondan en sevdikleri yerden kırılmışlardı belki.
"Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım... Ve ekler; 'Onsuz yaşayamam' deme, seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar. Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya. Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur... 'Düşmem' dersin düşersin, 'Şaşmam' dersin şaşarsın. En garibi de budur ya; 'Öldüm' der durur, yine de yaşarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leukemia ✓
FanfictionAsDor ama anne ve baba... AsDor ama aşık, tutkulu, inatçı ve savaşçı... AsDor ama bu sefer "Hayat Gibi" Dram, entrika ve tabi ki aşk, sevgi, umut... Onlar şarkılarını söylerken(?) siz de eşlik etmeye ne dersiniz? "Küçük civcivim, güzel kızım..." 💜�...