21| Özür Dilerim

1.6K 118 347
                                    

AY ÇOK SIKILDIM! 

Sizden ne haber?

Bu bölümde işler değişiyor, gerçekler ortaya çıkıyor ve biraz ortalık karışıyor. Ayrıca hatırlatmak isterim ki güzel olan şeyleri bozmayı severim. 😈

İyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

Sabah erken saatte geldikleri hastanenin koridorunda beklerken açılan kapıyla bakışlarını yerden çekip oraya döndü Doruk. "Buyurun, sizi alabiliriz." diyen hemşireye kafa salladıktan sonra oturduğu koltukta uyuyakalan Asiye ve kucağındaki Rüya'ya döndüğünde bir gülümseme yayıldı yüzüne.

Çömelerek onlarla aynı boya geldikten sonra güzellikleri karşısında bir iç çektikten sonra "Asiye." dedi kısık sesle. Bir kez daha adını seslendiğinde hareketlenen Asiye, sonraki seslenişinde gözlerini aralayınca "Kan testi için bekliyorlar." dedi kısaca.

Asiye, onu kafa sallayarak onayladıktan sonra kucağındaki Rüya'yı uyandırdı kibar bir şekilde. Uyku mahmurluğu ile annesine dolanan kızına "Gel bakalım buraya koala." dedi Doruk ve kucağına aldı kızını. Saçları arasına bir öpücük kondurduktan sonra Asiye de ayaklanınca ilerideki odaya girdiler birlikte.

Doruk, Rüya'yı kan alım odasındaki koltuğun üstüne oturttuktan sonra geri çekilecekken eline uzanmasıyla ona döndü. "Babacığım, sen benim yanımda dursan, elimi tutsan olur mu?"

Yanına çöktükten sonra elini tutan küçük eli kendi avuçları arasına aldı ve bir öpücük kondurdu içine. "Buradayım ben, tamam mı babacığım? Elini sımsıkı tutacağım, sen korkma." Rüya, ona gülümserken uzanıp yanağına bir öpücük kondurunca yüzüne yerleşen tebessümle kollarını kızına sardı.

İçeri giren hemşire ayrılmalarına sebep olurken "Rüya, hiç korkma, tamam mı anneciğim?" dedi Asiye. "Bak, baban yanında zaten, elini de tutuyor. Hiç acımayacak." Annesine kafa sallayarak cevap verdikten sonra "Evet," diyen hemşireye döndü. "Benim adım Hevin. Senin adın ne?"

Hemşirenin gülerek sorduğu soruya "Rüya." diyerek cevap verdi kısaca. "Ne güzelmiş adın, aynı senin gibi." dediğinde "Rüya, annemle babamın şarkısının adıymış, biliyor musun?" dedi Rüya sevinçle. "Öyle mi? Ne güzel. Kaç yaşındasın Rüya?" Elindeki ilacı enjektöre çekerken sorduğu soruya "5." dedikten sonra Asiye'ye döndü ve "Anne, ben 5 yaşındaydım, değil mi?" diye sordu.

Asiye, onu yüzüne yayılan gülümseme ile kafa sallayarak onaylayınca "Benim Efloşum da hemşire, biliyor musun?" dedi Rüya heyecanla. "O da böyle iğne yapıyor, iyileştiriyor hasta insanları." "Biliyorum, biliyorum. Efla hep seni anlatıyor bana." dedikten sonra çektiği tabureye oturdu ve "Bakalım Rüya nefesini tutabiliyor mu?" dedi gülümseyerek. "Şimdi ben beşe kadar sayacağım, sen de nefesini tut, tamam mı?"

Rüya kafa sallayarak cevap verdikten sonra yüzündeki gülümseme ile nefesini tutunca elindeki iğneyi yaptı hemşire. Rüya'nın gülümseyen yüz ifadesi değişirken Doruk, kızının yüzünü kendine çevirdi ve "Bir şey yok, bitecek birazdan." dedi. "O bitene kadar biz seninle şarkı söyleyelim mi?"

Rüya'nın cevap vermesini beklemeden "Bir küçücük tavşancık varmış, bir küçücük tavşancık varmış." deyince yüzünde bir tebessüm oluştu Asiye'nin. "Kırlarda ko- koşar oynarmış, kırlarda ko- koşar oynarmış. Babası onu çok, çok severmiş." dedikten sonra "Annesi onu pek çok severmiş." diye devam etti Asiye.

Doruk'un bakışları onu bulurken birkaç saniyelik bir sessizlik oluştu aralarında. "Evet, geçmiş olsun." diyen hemşireye döndüklerinde gülümseyerek teşekkür etti ikisi de. Hemşire ile birlikte odadan çıktıktan sonra kantine indiler birlikte ve aldığı vişne suyunu zorla Rüya'ya içirdi Doruk.

Leukemia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin