11| Hasta

1.6K 117 357
                                    

Selam, nasılsınız?

Öncelikle bu bölümün geçiş bölümü olduğunu ve beklentinizi yüksek tutmamanız gerektiğini söylemeliyim. Sonralıkla, her şeyin ortaya çıkacağı bir bölüm bu. Yeni olayların başlangıcı da tabi.

Uzun bir sürecin ilk bölümü bu, iyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

"Küstah!" dedi Asiye elini sinirle direksiyona vururken. "Küstah! Dün bana neler söyledi, birde yaptığına bak. Ben tüm gece onun için ağlarken beyimiz gününü gün ediyormuş. Sende değil ki suç, suç sana kendini anlatmaya gelende. Hayır, bırak. Ne sanıyorsa sansın, değil mi? İlla kendini açıklayacaksın, savunacaksın. Senin mesleki deformasyonuna tüküreyim ben Asiye. Öyle her şeyi, herkese karşı anlatmaya çalışırsan böyle sana anlatılamayacak şeyler yaşarsın işte."

Oluşan birkaç saniyelik sessizliği duyduğu korna sesi böldü. "Patlama be, keyfimizden gitmiyoruz sanki. Trafik var, kör müsün?" diye kendi kendine söylendi arkasındaki arabayı kullanan adama. "Ama erkek milleti değil misiniz, hepiniz aynısınız. Beklemeyi, sabretmeyi bilmezsiniz hiçbiriniz. Topunuzun köküne kibrit suyu."

"Dün evimde bağırmayı biliyordun 'Ben seni sevdim, seni bekledim.' diye. Bayağı beklemişsin yani, tebrik ederim. Kim bilir 4 yılda kaç tane... Tamam Asiye, pis pis şeyler düşünme. Pisliğin vücut bulmuş hali olan bir adamla evliymişsin çünkü sen. Hani sen sadece beni sevmiştin? Aşk anlayışın gözlerimi yaşarttı doğrusu."

💜🧚🏼‍♀️

Elindeki havluyla saçlarını kurulayan Melisa içeri girince gülümsedi ona Doruk. "Ya ben ne kadar özlemişim seni, fıstığım benim." dedi kardeşine sarılırken. Melisa da ona sarılırken "Ben de seni özledim ve geldim işte." deyince "Tabi gecenin bir yarısı arayıp 'Abi gel, beni havaalanından al.' demeseydin daha iyi olurdu." dedi Doruk işaret parmağıyla burnuna vurarak.

Melisa "Ya Doruk," dedikten sonra "O kadar saat yol, çocukla zor olur diye 'Akşam git.' dedi Kadir." diye açıkladı. "Şaka yapıyorum bir tanem, iyi ki geldin." Koltuğa oturduktan sonra "Rüya ne yapıyor?" diye soran Melisa'ya "İyi, dün yanındaydım. Sizi özlemiş o da." dedi gülerek.

"Ya ben de onu çok özledim. Asiye ile konuşsak bugün burada kalsa olur mu?" "Sen daha burada değil misin? Hafta sonu doya doya severdik. Hem belki Şile'ye falan giderdik birlikte." "Yok abi, yarın akşam gideceğim ben. Öyle özledim diye geldim." "E ben işe gideceğim birazdan. Birkaç saat mi göreceğim seni sadece?" "Sen bize gelirsin sonra Rüya'yı alıp. Hem ben sana yemek yaparım sen gelene kadar, özlemişsindir ev yemeğini." "Valla özledim ya. Yani kendim yapıyorum ama bir türlü sizin yaptıklarınız gibi olmuyor."

Melisa bir şey demek için dudaklarını aralamıştı ki "Anne?" diyen sesle odanın kapısına döndü "Efendim anneciğim?" diyerek. Etrafa uykulu gözlerle bakarken Doruk'a odaklandı küçük kızın bakışları ve coşkulu sesiyle "Dayı!" dedi. Doruk ona gülerken "Dayısının güzeli." dedi ve yanına gidip kucağına aldı yeğenini.

Kolları birbirine sarılıyken "Ben okula başladım, biliyor musun?" demesi üzerine "Öyle mi?" dedi bilmiyormuş gibi. "Evet, hem de okulumun duvarında bir sürü resim var." "Bak sen, sen de seviyor musun resim çizmeyi?" "Hem de çok. Sen de çok güzel resim çiziyormuşsun, annem öyle dedi." "Evet ama ben daha çok ev resmi çiziyorum, sevmezsin sen onları." "Dayı, akşam birlikte resim yapalım mı?" "Olur dayıcığım. Hem belki Rüya da gelir akşam, hep birlikte yaparız. Olur mu?"

"Yaşasın!" Melisa ve Doruk onun neşesine gülerken "Biliyor musun dayı, öğretmenim bize en sevdiğimiz arkadaşımızı sordu. Ben de 'Rüya.' dedim." diyen Süeda'ya gülümseyerek "Rüya da seni çok seviyor güzelim benim." dedi Doruk.

Leukemia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin