Selam, n'aber?
Önceki soft bölümlerin tersine karışık bir bölümle geldim. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
💜🧚🏼♀️
Aralık perdeden giren ışık gözlerini rahatsız edince koluyla gözlerini örttü Doruk. Yatakta yavaşça doğrulurken uyumaya devam eden Rüya'ya gülümsedi ve kalkıp perdeyi kapattı güneş onu da rahatsız etmesin diye.
Saate baktığında öğlen olmak üzere olduğunu gördü. Nasıl uyumuştu bu kadar ya? Banyoya girip rutin işlerini hallettikten sonra nemli elleriyle saçlarını düzeltti özensizce. Mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladı sonra.
Yaklaşık yarım saat sonra hazırladığı kahvaltı masasına gururla bakarken Rüya'yı uyandırmak için odasına gitti. Yüzündeki muzip ifadeyle kapıyı tıklatırken "Küçük hanım kahvaltınız hazır?" dedi.
Rüya'dan bir karşılık alamayınca "Uyku düzeni bozuldu, uyanamaz tabi." dedi yatağın kenarına otururken. "Babacığım hadi kalk." dedikten sonra elini yanağına koymuştu ki hissettiği sıcaklık kaşlarını çatmasına sebep oldu. Kollarından tutup kaldırırken kısık sesiyle "Baba?" demesi üzerine "Buradayım babacığım." dedi.
İçeri götürüp koltuğa oturttuktan sonra dün eve geldiğinde kapatıp televizyonun yanına koyduğu telefonu aldı eline. Güç düğmesine basılı tutarak açılmasını beklerken koltukta Rüya'nın yanına oturup elinin tersini vücuduna dayayarak ateşini kontrol ediyordu.
Sonunda telefon açıldığında rehbere girdi ve Asiye'nin numarasını buldu. Aradıktan kısa bir süre sonra Asiye'nin "Günaydın anneciğim!" diyen sesini duydu. Rüya kalkınca onunla konuşmak istediğini düşünmüştü. Doruk dudaklarını dişledikten sonra "Asiye, benim." dedi. "Doruk? Ne oldu?" demesi üzerine boğazını temizleyip "Rüya'nın ateşi var, ben ne yapsam bilemedim." diye cevap verdi.
Asiye "Ateşi mi var?" derken sesinin ciddileştiğini hissetti. "Derece var mı evde? Ölçtün mü?" "Ölçmedim, daha yeni uyandı zaten. Seni aradım hemen." Gelen tıkırtılardan sonra Doruk'un "39.5" demesiyle "Sen ılık bir duş aldır, ben geliyorum." dedi Asiye hızlıca ve bir şey demesine fırsat vermeden kapattı telefonu.
Rüya'yı kucağına aldığında kollarını boynuna dolayıp kafasını omzuna bastırmasıyla içinin ezildiğini hissetti Doruk. Banyodan içeri girdiklerinde Rüya "Baba," deyip cümlesini bitiremeden kusmaya başlayınca onu lavaboya yönlendirdi.
Birkaç saniye sonra durulduğunda avcuna doldurduğu suyla yüzünü yıkadı kızının. Dizlerinin üstüne çöküp "Su ister misin babacığım?" diye sorduğunda Rüya kafa sallayınca tekrar kucağına aldı ve mutfağa getirdi.
Bardağa doldurduğu suyu uzatırken tek başına içemeyeceğini anlayınca sırtını kendi göğsüne yaslayıp yardım etti içmesine.
Tekrar banyoya geldiklerinde üzerindeki kıyafetleri çıkardı yavaşça. Elinin değdiği yerlerin sıcaklığı korkmasına sebep olurken ılığa ayarladığı duş başlığını tuttu kızının vücuduna. Rüya titrerken "Baba çok soğuk." deyince "Geçecek güzelim." dedi sadece.
Ateşinin biraz düştüğünü hissedince suyu kapattı ve yine yavaşça çıkardı duştan. Çantasında getirdiği kıyafetlerden giydirdikten sonra uyumak isteyince buradaki odasına götürdü ve yatağa yatırdı. Rüya küçük elleriyle elini tutarken boştaki eliyle yüzünü sevdi. Duyduğu kapı sesiyle doğrulurken kızının alnına bir öpücük bırakıp çıktı odadan.
Kapıyı açtığında telaşla "Rüya nerede?" diyen Asiye'ye "İçeride, uyuyor." diye cevap verdi. "Uyuyor mu? Ya Doruk havale geçirebilir çocuk, niye uyutuyorsun?" "Asiye sakin ol. Duş aldırdım, düştü ateşi. Yanındaydım zaten ben de." Hala kapıda durduklarını fark edince geri çekilerek "Geçsene içeri." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leukemia ✓
FanfictionAsDor ama anne ve baba... AsDor ama aşık, tutkulu, inatçı ve savaşçı... AsDor ama bu sefer "Hayat Gibi" Dram, entrika ve tabi ki aşk, sevgi, umut... Onlar şarkılarını söylerken(?) siz de eşlik etmeye ne dersiniz? "Küçük civcivim, güzel kızım..." 💜�...