Kendini karanlığa hapseden bir adam. Hayatını insanlara yardım etmeye adayan bir psikiyatrist. Peki bu adam babasının zoruyla gittiği psikiyatriste aşık olursa ve aşkının karşılıksız olmadığını fark ederse? Kadın adamı hayata döndürse ve aşkları içi...
Bugün Emir'in bir arkadaşının düğünü vardı. Üzerime mavi, ip askılı, kadife bir elbise giymiştim. Ön kısmının çapraz olması elbisenin daha farklı olmasını sağlıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Açelya'nın giydiği elbise)
Hazırlandıktan sonra aşağıya indim. Emir beni görünce bir ıslık çaldı. Hayran dolu gözlerle bana bakıyordu. "Nasıl bu kadar güzel olabilirsin ki?" "Teşekkür ederim sevgilim. Sen de her zamanki gibi çok yakışıklısın." Bana kocaman gülümseyerek "Gidelim mi kraliçem?" "Lütfen." Emir elini belime yerleştirip şakağımdan öptü. Evden çıkıp arabaya doğru yürüdük. Emir kapımı açıp binmemi bekledi. O da yerine yerleşince yola çıktık.
Geldiğimiz yer çok güzeldi. Kır düğünü olsa da çok şık düzenlenmesi ortamı çok değiştirmişti. Abartıdan uzak olması ise hoşuma gitti. İçeri girdiğimizde dikkatler üzerimize çekilmişti. "Sen daha önce bir düğüne kadınla gelmedin mi?" "Geldim." "O zaman niye bize bakıyorlar?" "Sen şirketin sahiplerinden birisin. O yüzden olabilir." Abimleri görünce oraya yöneldik. "Hoş geldiniz." Emir bana fırsat vermeden konuşmuştu. "Hoş bulduk abi." "Nasılsın Emir?" "Abi ben de buradayım yalnız. Haberin olsun. Sizi kıskanmaya başlıyorum." İkisi de gülmeye başlayınca "Şaka bir yana sizin iyi anlaşmanızı çok seviyorum. Ama abi arada beni de hatırlasan diyorum." "Gel buraya." Abim beni kolunun altına alıp alnımdan öptü. "Seni çok sevdiğimi biliyorsun zaten canım." "Olsun sen arada sevgini göster bana." "Sevgi arsızı seni." Biz kendi aramızda gülüşürken Emir ciddileşip abime döndü. "Abi izin verirsen Açelya'yı ailemle tanıştırmak istiyorum." "Tabii gidin siz. Bende uğrarım bir ara." Emir beni belimden tutup yürütmeye başladı. Ona kızarak "Neden daha önce söylemediğini sorabilir miyim acaba?" Emrivaki yapması hoşuma gitmemişti. "Düğüne gelmek istemezsin diye düşündüm." "Ne alaka?" "Bilmem." "Bunu evde konuşacağız Emir." Onlara doğru yürüdük. Emir annesiyle babasını öptü. Mete amca "Kızım gel buraya." Kollarını açınca ona sarıldım. "Nasılsın Mete amca?" "İyiyim kızım sen nasılsın?" "İyiyim." Mete amca ile ayrıldığımızda Melek teyze "Biraz da bana bıraksaydın Mete." Gülerek ona da sarıldım. Annesi de çok sıcakkanlıydı. Daha önce birkaç kez telefonda konuşma fırsatımız olsa da ilk defa yüz yüz tanışıyorduk. "Nasılsın Melek teyze?" "İyiyim canım benim sen?" "Bende iyiyim." Geri çekildiğimde "Anne valla sevgilimin hakkını yiyemem. Her gün bana sizi soruyor. Aradın mı? Hastalanmışlar mı? Valla benden daha ilgili. Bazen sizi aramayı unutuyorum yoğunluktan. Açelya hatırlatıyor." Melek teyze içten bir gülümsemeyle bana döndü. "Kızım sen olmasan bizi arayacağı yok." "Deme öyle Melek teyze. Emir sizi çok seviyor. Sadece çok yoğun geçiyor günleri. Vakit bulunca arıyor sizi." "Sevgilisine de kıyamazmış." Mete amcanın söylediği şeyle Emir'e baktım. Ona gülümseyip Melek teyzeye döndüm. "Kimin düğünü bu?" "Uğur, Mete'nin yakın arkadaşlarından birinin oğlu. Emir'le de çocukken oyun oynarlardı. Büyüyünce pek anlaşamadılar ama." "Neden?" "Ben annemin yerine cevap vereyim. Babası zengin olduğundan egolunun teki. Çok ukala. Bütün kızların ona hayran olduğunu düşünüyor." "Anladım." Arkadan birisi gelip Emir'in omzunu sıktı. "Vay vay! Kimleri görüyorum." Emir gülümseyerek "Nasılsın Tarık amca?" "İyiyim oğlum sen nasılsın?" "İyiyim amca." Bana bakarak "Bizi tanıştırmayacak mısın?" "Sevgilim Açelya. Açelya Tarık amca da Uğur'un babası." Bana elini uzatınca sıktım. "Merhaba." "Merhaba." "Eee düğün ne zaman?" İkimizde cevap vermeyince "Oğlum bak çok güzel sevgilin var. Sen onunla evlenmezsen başkası evlenecek. Bir bakmışsın sevgilin yok." Emir belimden tutup kendine çekti. "Bu kadın benim amca. Kimseye de vermeye niyetim yok." "Sana kalmıyor bu işler yalnız." Emir'in bedeninin iyice gerildiğini anlayınca araya girdim. "Pardon ama ben otuz dört yaşındayım zaten. Eğer evlenmek isteseydim bu kadar beklemezdim. Ayrıca Emir'le ilişkimiz çok güzel ve başkasının karışma hakkı olduğunu düşünmüyorum." Mete amca gülerek adamın omzunu sıktı. "Aldın mı cevabını Tarık?" "Gayet güzel aldım abi." Bir alkış tufanı kopunca gelin ve damadın geldiğini anladım. İlk önce dans ettiler. Sonra da nikahları kıyıldı. Tekrar dans müziği çalınca diğer çiftler dansa kalkmaya başladı. Mete amca, Melek teyzeye koluna girmesi için uzatıp "Benimle dans eder misin sultanım?" "Her zaman." Onlar gittikten sonra Emir bana elini uzatıp "Güzelim bu dansı benimle beraber yapar mısın?" Avcuna elimi koyup ukalaca sırıttım. "Bugünlük evet." Emir gülerek beni piste çıkardı. Melek teyze ve Mete amcayla göz göze gelince gülümsedim. Yüzlerinden ne kadar mutlu olduklarını anlayabiliyordum. Emir ellerini belime koydu. Kollarımı boynuna sardım. Elleri belimi okşarken kulağıma eğilip konuşmaya başladı. "Neden sadece bugünlük?" "Sana biraz kızgınım. Ama bunu ailenin bilmesine gerek yok. Evde bana neden öyle düşündüğünü anlatacaksın. Şimdilik sana güzel davranıyorum." Emir'in nefesini kulağımın altında hissettim. Orayı öpüp kulağıma fısıldadı. "Seni çok özledim." "Yapma." "Neyi?" "Beni kışkırtma." Bu sefer dudaklarımı hedef almıştı. Dudaklarıma bakarak "Seni öpsem ne yaparsın?" "Kızarım." Emir gülerek dudağıma kısa bir öpücük bıraktı. "Ailen burada." "O zaman içeri gidelim." Ben tam cevap verecekken Mete amca "Eşleri değiştirelim." Bana elini uzatıp kendine çekti. Bir elini belime koydu. Bende omzuna koyup elimi onun avucuna bıraktım. Dans ederken bana minnet dolu gözlerle baktı. "Oğlumu hayata döndürdün." "Ben sadece ona yardım ettim. Eğer kendisi istemeseydi hayata geri dönemezdi. Ayrıca kendimi bir konuda kötü hissediyorum." "Ne için?" "Emir benim hastamdı. Etik olarak yaptığım şey doğru değil. Hastama aşık oldum. Gerçek bir psikiyatrist bunu yapmazdı. Ondan uzak kalmaya çalıştım ama yapamadım." "Kendini kötü hissetme çünkü o senin hastan değil. Sen her zaman onun bir psikoloğa ihtiyacı olduğunu söylüyordun. Emir'in bir hastalığı yok, benim de yapabileceğim bir şey yok diyordun. Ayrıca siz ilişkiye başladığınızdan beri seans almıyor. Sen onu kendi varlığınla iyileştirdin Açelya. Eğer onun yanında olmasaydın Emir şu anda böyle olmazdı." "Doğru şeyi mi yaptım yani?" "Doğru şeyi yaptın. Bazen sadece kalbinin sesini dinlemek lazım. Bazen de mantığın. Senin için kalbinin sesi önemliydi. Doğru olanı yaptın. Kendini kötü hissetme." "Teşekkür ederim Mete amca." "Teşekkür etme kızım. Bende Melek'te sadece oğlumuzun mutlu olmasını istiyoruz. Ve sen bunu başardın." "Birlikte başardık." Dans müziği bitince masamıza geri döndük. Abim masamıza geldi. "Merhaba." Bana göz kırpıp Mete amcaya döndü. "Nasılsınız?" "İyiyiz Çağın sağ ol. Sen nasılsın? Eşin ve çocuğun nasıl?" "Bir tane daha geliyor Mete Bey. Hayırlısıyla inşallah." "Hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün. Sende kes artık şu resmiyeti. Yakında aile olacağız." "Olur Mete amca nasıl istersen. Melek teyze sen nasılsın?" "İyiyim yavrum. Biz tanıştık mı? Ben seni hatırlamıyorum. Yaşlılık işte." "Yok Melek teyze biz hiç tanışmadık. Emir'den duydum seni." Emir aslında ailesinden bahsetmekten çekiniyordu. Bizim o her söylediğinde üzüleceğimizi düşünüyordu. Onunla bu konuyu konuşup bizim sadece mutlu olacağımızı söyledim. Mutlu aile hikayeleri duymaya ihtiyacım var demiştim hatta. O kadar çok şey duyuyorum ki. Emir'in anlattığı şeyler bana iyi geliyordu. Araya girip "Beste nasıl?" "Gayet iyi abim. İştahının çok açık olması dışında hiçbir sorun yok." "Bunu Beste'ye de söyleme istersen abi. En az bir hafta nazını çekersin." "Söyler miyim hiç? Söylediğim her şeyi yanlış anlıyor zaten." "Bu hamileliği duygusal geçiyor abi. O da farkında ama elinde değil. Üzme onu. Bebek isterken iyiydi. Çek biraz nazını." "Abin benim Açelya. Beste'yi korumayı bırak istersen." "Ben doğrunun yanındayım." "Öyle olsun bakalım. Nedense hep siz haklı çıkıyorsunuz." Emir de abimi onaylayıp "Her zaman bütün kadınlar haklıdır." "Öyle mi Emir?" Abim gülerek Emir'in omzuna dostça vurdu. "Aferin sana. Şimdi toparla bakalım." "Şimdi şöyle biz zaten kavga etmiyoruz. O yüzden de haklı olan taraf diye bir şey olmuyor." "Yani diğer ilişkilerinde öyle oluyordu. Eski sevgililerin çok nazını çektin herhalde." "Sevgilim ben öyle demek istemedim. Yani se-" Emir beni güldüğümü görünce "Kandırdın beni." "Yüzün o kadar tatlıydı ki. Seninle uğraşmayı bu yüzden çok seviyorum." "Aşk olsun yani." Yanağından öpüp "Sende benim böyle şeylere takılmayacağımı bilmiyor musun?" "Bazen ciddiye alıyorum işte." Abime dönüp "Abi Beste'yi biraz daha bekletirsen koltukta yatacaksın bu gece." Abim baş selamı verip Beste'nin yanına gitti. Mete amca "Çağın sizin ilişkinizi biliyor mu?" "Biliyor baba." "İyi bari." Melek teyze "Abinden başka kardeşin var mı Açelya?" "Yok Melek teyze." Melek teyze tekrar soru soracakken gelin ve damat yanımıza geldi.
