30.BÖLÜM

25 4 0
                                    

"Nerede bu kız abi? Kafayı yiyeceğim. Telefonlarımızı açmıyor. İki seçeneğimiz var. Ya beni terk etti ya da başına bir şey geldi."
"Doğru konuş Emir. Canını sıkmayayım." İçeri girdiğimde kimse beni fark etmemişti.
"Hepiniz niye gerginsiniz acaba?" Bunu söylememle herkes bana döndü. Abim Emir'e fırsat vermeden
"Abim neredesin sen? Ne kadar korktuk haberin var mı?"
"Yok. Ama boşuna telaşlanmışsınız. Sadece dışarı çıktım. Neyse ben duşa giriyorum. Ondan sonra çıkarız." Emir sinirle
"Bu kadar rahat mısın gerçekten?"
"Gergin mi olmam lazım? Bir düğün işte. Abartmaya gerek yok." Tam tersini düşünsem de amacım onu kızdırmaktı. Yukarı çıkarken arkamdan Aslı'nın sesini duydum. Merdiveni çıkıp yukarıdan onları dinlemeye başladım.
"Bunların hepsi senin suçun." Abim araya girip
"Neyden bahsediyorsun sen?"
"Aslı yapma." Beste ona engel olmaya çalışıyordu. Ama Aslı onu dinlemedi.
"Yapacağım Beste. Emir'in halası dün Açelya'ya söylememesi gereken şeyler söyledi. Ama Emir Açelya'nın haksız olduğunu düşünüyordu. Onun üzgün olduğunu bile bile ne arkasından geldi ne de onu merak edip aradı. Yaptığın şey doğru mu sence? Şimdi de gelmiş ona kızıyorsun. Onu biraz anlaman lazımdı Emir. Onu bu kadar seviyorsan ne hissettiğini anlamalıydın." Abim sinirle
"Doğru mu bu?" Aslı, Emir'e fırsat vermeden konuştu.
"Maalesef doğru."
"Aslı yeter bu kadar." Ege Aslı'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Aslı ise sakinleşecek gibi değildi.
"Onu hiç tanımıyorsun Emir. Eğer tanısaydın seni terk etmeyeceğini bilirdin. Nereye gittiğini de tahmin etmesi çok zor değildi. Ailesinin mezarına gitti. Onlar yanında olmadığı için kendini eksik hissediyor. Onu en iyi ben anlıyorum. Yaşadığımız şeyler aynı olmasa da ikimizin de düğününde ailemiz yoktu. İçinde geçmeyen bir acı var zaten. Ona rağmen kimseye belli etmemek için uğraşıyor. Kimseye seni kötülemiyor. Seninle kötü olduğunu belli etmiyor. Seninse tek yaptığın onu üzmek. Açelya herkesin hak etmeyeceği bir kadın. Onun çok güzel bir kalbi var. Dünya'yı dolaşsan da onun gibisini bulamazsın. Ama onu kaybetmek üzeresin sadece farkında değilsin." Aslı'nın merdivenlerden çıktığını duyunca odaya geçtim. Aslı yanıma geldiğinde ikimizin de gözleri doluydu. Aslı yanıma gelip bana kocaman sarıldı.
"Aslı ben ailemi istiyorum."
"Biliyorum canım ama onlar senin zaten yanındalar. Seni izliyorlar. Onlar şu an çok mutlu. Kızlarının yuva kurduğunu görüyor. Böyle yaparak onları da üzüyorsun."
"Elimde değil. Abimin düğününde ailem vardı. Ama benimkinde yoklar."
"Böyle yaparak kendini üzüyorsun canım benim. Ağlama artık." Kapı açılınca Aslı'ya daha çok sarıldım. Beni anlayan tek kişi oydu.
"Hadi çıkalım. Sen orada banyo edersin. Hem çok güzel fotoğraflar çekiniriz. Biz senin nedimeleriniz."
"Tamam Beste. Biz geliyoruz." Beste çıktıktan sonra geri çekildim. O da benimle bir ağlamıştı.
"Aslı?"
"Efendim canım?"
"Benim nikah şahidim olur musun?" Bunu söylememe çok sevinmişti.
"Bunu soru olarak kabul etmiyorum." Beni her zamanki gibi güldürmeyi başarmıştı.
"Tamam." Ben elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indik. Herkes aynı şekilde duruyordu.
"Abi?"
"Söyle güzelim."
"Biz senin arabanla gideceğiz. Sen Emir'le gidersin."
"Tamam."
"Anne gel sende bizimle."
"Kızım ben Yeliz teyzenle gideceğim."
"Tamam anne. Selam söyle."
"Söylerim kızım."

Evden çıkıp arabaya bindik. Otele vardığımızda Sinem bizi odada bekliyordu. Odaya girince ben banyoya girdim. Önce bornozla dışarı çıktım. Fotoğrafçı gelmişti. Bol bol fotoğraf çekindikten sonra saçlarım yapılmaya başlandı. Kızların saçlarını yapması için bir kuaför daha çağırmıştım. Onlar sırayla saçlarını yaptırırken benim saçım ve makyajım bitmişti. Kızlarla fotoğraf çekinmek için aldığımız sabahlığı giydim. Onların saçları yapılırken fotoğrafçı beni çekiyordu. Onların da işleri bitince fotoğraf çekimlerini tamamladık. Acıkınca yiyecek bir şeyler istedim. Kızlarla oturup yemek yedik. Kahvelerimizi içerken Beste'ye dönüp
"Beste sen iyisin değil mi? Hamile halinle çok yoruyorsun kendini."
"Biz gayet iyiyiz halası merak etme."
"Ağrın olursa söyle."
"Tamam canım." Sinem Beste'nin karnına bakıp
"Kaç haftalık oldu abla?"
"Beşinci ayımızı bitirdik."
"Cinsiyeti belli oldu mu?"
"Erkek."
"Sağlıkla kucağınıza alın inşallah."
"İnşallah canım." Sinem bana dönüp
"Abla sana bir şey soracağım."
"Sor güzellik."
"Boynundaki kolyeyi neden hiç çıkarmıyorsun?" Elim kolyeme gitti. Ucunda kar tanesi olan bir kolyeydi. Avcumun içine alıp
"Annem bu kolyeyi boynundan çıkarmazdı. Şimdi de ben çıkarmıyorum." Aslı telefonuna bakıp ayağa kalkması bir oldu.
"Hemen hazırlanmamız lazım. Çok oyalandık." Onların makyajları tek tek yapılırken ben onların yanından ayrıldım. Emirler de bizim gibi bir odadaydılar. Onların olduğu odayı bulup kapıyı çaldım.
"Gel." Kapıyı açınca herkes bana baktı.
"Emir iki dakika gelir misin?" Emir yanıma gelince beraber dışarı çıktık.
"Seninle konuşmam gereken bir şey var."
"Biliyorum ama önce beni dinle Açelya. Seninle konuşmak için defalarca yanına gelmek istedim ama kızlar seninle sonra konuşmamı söyledi. Odaya defalarca geldim ama hepsinde beni kovdular."
"Biliyorum. Kızlarla güzel vakit geçirdiğimiz için gelmeni istemedim. Ama söyleyeceğim şey bu değil."
"Ne peki?"
"Halan gelebilir." Emir bunu söylememe şaşırmıştı.
"Buna mecbur değilsin Açelya."
"Evet mecbur değilim. Ama ailem böyle yapmamı isterdi. Yani senin için değil ailem için yapıyorum."
"Beni çok kızgınsın."
"Evet."
"Açelya ben özür dilerim."
"Sana kızgın olmamın sebebibilmiyorsun."
"Halamın gelmesini istemem."
"Hayır. Eğer benim yanımda olup güzelce beni ikna etseydin zaten konuyu uzatmazdım. Bana destek olup bunu söyleseydin sana asla kızmazdım."
"Beni uzun süre affetmeyeceksin."
"Kendini düğüne kadar affettir Emir. Bu şekilde evlenmek istemiyorum. Bugün bizim günümüz ve mahvolmasın. İleride bugün için hatırladığım tek şey sadece mutlu olmamız olsun." Emir ellerimi tuttu.
"Hata yaptığımın farkındayım. Babamı üzgün görünce kendime engel olamadım. Ailem benim için yeterince üzüldü. Ve ben o zamandan sonra kendime bir söz verdim. Ailemi kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim dedim. Babamı üzgün görünce senin arkandan gelmedim."
"Ve aramadın."
"Evet. Sabah da seni göremeyince söylediklerim yüzünden gittin zannettim. Çok korktum. Seni kaybetmekten deli gibi korktum. Seni kaybedersem ne yaparım düşüncesi beni bitirdi. Ailem de çok üzüldü. Senin ise rahat davranman beni üzdü. Benim tanıdığım Açelya bu değil dedim. Korktum. Vazgeçmenden, davranışından, mutsuzluğundan korktum."
"Sana olan kırgınlığım geçmedi ama bugünlük bu konuyu kapatıyorum."
"Tamam." Ben odaya geçecekken kolumu tuttu.
"Sana bir hediyem var."
"Neymiş o?"
"Oda boş mu?"
"Evet."
"Gel hadi." Elimi tutup beni odaya soktu. Ben koltuğa oturup bacak bacağa attım. Yaptığım hareket olduğu yerde kalmasını sağladı. Gözlerini benden zar zor çekip yanıma oturdu. Cebinden bir kutu çıkardı.
"Bu ne?"
"Ben her şeyimle seninim Açelya. Sensiz nefes alamam, sensiz bir ömür yaşayamam. Sen hayatıma girdikten sonra senden öncesinin benim için önemsiz olduğunu fark ettim. Benim için senden öncesi ve senden sonrası var. Öncesi renksiz, yarım bir hayatken; şimdi hayatım rengine kavuştu, kalbim tamamlandı. Ben seninle nefes aldığımı hissettim. Yemek yemek bile seninle daha keyifli oldu. Seninle sohbet etmek, film izlemek, kitap okumak, seninle yaptığım her şey daha anlamlı benim için." Kutuyu açtığında nişan yüzüklerini gördüm.
"Evliliğimizi simgeleyen bu yüzükleri takmak istiyorum." Kutudan onun için olan yüzüğü çıkarıp parmağına taktım. Emir de yüzüğü çıkarıp parmağıma taktı. Elimi öptükten sonra kutuyu masaya bıraktı. Yanıma iyice yanaşıp bana sarıldı. Onun sarışına aynı şekilde karşılık verdim. Emir'in kokusunu içime çekip sadece mutlu olmam gerektiğini söyledim kendime. Ayrıldığımızda Emir saçımı kulağımın arkasına attı. Elini yanağıma götürüp okşadı. Dudağıma tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Bana bakınca gülümsedim. Bu sefer beni kendine çekip öpmeye başladı. Emir'in bir eli bacağımda dolaşıyordu. Yukarı çıkmaya başlayınca onu durdurdum.
"Az kaldı sabret." Boynumu koklayarak öptükten sonra benden ayrıldı. Elimi ensesine götürüp saçlarını okşadım. Ben ona yaklaşırken kapı açıldı.

SEANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin