"Merhabalar."
"Hayırlı olsun Uğur. Umarım mutlu olursunuz." Evlendiği kız onun yerine konuşup teşekkür etti.
"Teşekkür ederiz Mete amca." Evlenen o değilmiş gibi mutsuzdu. Kızın onu sevdiği çok belliyken Uğur resmen kızdan uzak durmak için uğraşıyordu. Uğur'un gözleri beni bulunca önce baştan aşağı süzdü.
"Açelya?" Daha önce tanışmadığım adamın ismimi bilmesi tuhafıma gitmişti.
"Efendim?"
"Beni hatırlamıyor musun?"
"Hayır."
"Abinin seni tanıttığı davette tanışmıştık. O zaman da şimdi olduğun kadar güzeldin." Söylediğinden rahatsız olup
"Karın benden çok daha güzel emin ol Uğur."
"Seni gördüğüm günü çok net hatırlıyorum." Emir sinirlenip beni kendine çekti.
"O gözlerini sevgilimin üzerinden çek." Uğur onu umursamayıp bana bakmaya devam etti.
"O gün üzerinde siyah ve ip askılı bir elbise vardı. Derin bir v yakası ve sırtı çapraz ipten oluşuyordu. Bacağında ise yırtmacı vardı." O gün giydiğim şeyi en ince detayına kadar hatırlamasına sinirlenmiştim. Emir Uğur'un yakasına yapışınca Mete amca onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Etraftaki birçok göz bize dönmüştü. Emir'in kolunu tutup
"Sakinleş Emir. Saçma sapan konuşuyor işte. Asıl önemli olan benim düşündüğüm değil mi?"
"Açelya adam o gün giydiğin her şeyi söyledi. Seni o kadar iyi incelemiş ki. Şimdi bana sakin ol mu diyorsun."
"Bana bağırma Emir. Bu durum beni de rahatsız etti. Hem de karısının önünde böyle konuştu. Ama şu an onun düğünündeyiz. Lütfen olay çıkarma." Yanımıza Tarık amca gelmişti.
"Ne oluyor burada?" Emir sertçe yakasını bırakıp bir yumruk attı.
"Oğlun terbiye nedir bilmiyor Tarık amca. Kendisinin evli olduğunu ve Açelya'nın benim sevgilim olduğunu hatırlat. O bana ait." Tarık amca onu alıp gittikten sonra Melek teyzenin yanına geçtim. Emir'e kızmıştım. Abim yanımıza gelip
"Hayırdır? Ne oluyor burada."
"Yok bir şey abi." Abim sesimin sert çıkmasından bir şeyler olduğunu anlamıştı. Emir sinirle
"Bir şey yok mu gerçekten? Emin misin?" Ona sertçe dönüp
"Sinirlerini kontrol etmeyi öğren Emir." Kendime ailesinin burada olduğunu hatırlatıp sakinleşmeye çalıştım. Derin bir nefes alıp abime döndüm.
"Ben Beste'nin yanına gidiyorum abi." Beste'nin yanına gittiğimde bir şeyler olduğunu anlamıştı.
"İyi misin?" Ağlayarak başımı sağa sola salladım.
"Gel hadi tuvalete gidelim." Tuvalete geldiğimizde Beste peçete alıp yanaklarımı kuruladı.
"Sakinleş lütfen."
"Sakinim zaten." deyip daha çok ağlamaya başladım. Beste yüzüme hüzün dolu gözlerle baktı.
"Ailenin ölüm yıl dönümü bugün." Kafamı salladım.
"Emir biliyor mu?"
"Hayır."
"Ona söyleseydin keşke. Acını paylaşmak iyi gelirdi belki."
"Belki de." Biraz sakinleştikten sonra konuşmaya başladım.
"Ailesi çok iyi insanlar. Melek teyzeyi anneme benzetiyorum. Eğer yaşasaydı çok iyi anlaşırlardı. Mete amca da çok tatlı bir insan. Babamla benzemiyorlar ama onu da Melek teyzeyi de annem ve babam gibi görüyorum."
"Ona bunu söylesene. Ona anlatmak sana anne sıcaklığını verir belki. Sen burada bekle. Ben Melek teyzeyi buraya çağırayım."
"Gerek yok Beste. Bu hamile halinle benim için uğraşma."
"Kızım zaten masaya gideceğim. Melek teyzeyi sana yönlendireceğim sadece."
"Tamam o zaman. Bende seninle girişe kadar geleyim. Onunla burada konuşamam zaten."
"Daha sakin bir yer bul."
"Tamam canım." Beste gittikten sonra bir oda buldum. Tekrar girişe gidip Melike teyzeyi karşıladım. Bulduğum odaya girip oturduk. Melek teyzenin elini tutup
"Özür dilerim. İlk tanışmamızın böyle olmasını istemezdim."
"Kızım önemli değil. Sen bir şey yapmadın ki?" Ona gülümseyip
"Melek teyze biliyor musun? Sen anneme çok benziyorsun."
"Ne güzel. Annenle iyi anlaşırız işte." Gözümden birkaç damla yaş aktı.
"Onunla tanışamayacaksınız. Ailem öldü. Bugün tam yedi sene oldu. Her acıya zamanla alışırsın diyorlar. Ama ben hiçbir zaman alışamadım." Melek teyze beni dizine yatırdı.
"Sen benim kızımsın artık. Ailenin yerini tutamasak da biz senin ailen oluruz. O acının geçmesinin en büyük sebebi bir ailenin olmaması. Yani eğer kendine bir aile kursaydın bu acıyı bu kadar hissetmezdin. Yine canın yanacak ama acısı katlanılabilir gelecek."
"Söz mü?"
"Söz güzel kızım."
"Sana anne diyebilir miyim?"
"Hep bir kızımın olmasını istemiştim. Karşıma sen çıktın."
"Anne seni çok seviyorum. Sende beni bırakma olur mu?"
"Bırakmam annem."
"Bir süre böyle kalabilir miyiz anne? Sıkılır mısın?"
"Sıkılmam bebeğim." Ben annemin dizinde yatarken o saçlarımı okşuyordu. Bende ailemle olan anılarımı hatırlayıp ağlıyordum. Tam o sırada kapı açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEANS
Любовные романыKendini karanlığa hapseden bir adam. Hayatını insanlara yardım etmeye adayan bir psikiyatrist. Peki bu adam babasının zoruyla gittiği psikiyatriste aşık olursa ve aşkının karşılıksız olmadığını fark ederse? Kadın adamı hayata döndürse ve aşkları içi...