40.BÖLÜM

29 4 0
                                    

(Açelya'dan)

         Eve vardığımızda Gece koşarak üstüme atladı. Yere eğilip onu sevmeye başladım.
"Güzelim, canım çok özledim seni." Gece her yerimi öperken ben gülüyordum.
"Sende beni çok özledin annem biliyorum. Aşkım, balım, annesinin güzeli. Yerim seni ben." Biraz özlem giderdikten sonra eve girdik. Eve girdiğim an Emir'in kokusu her yerdeydi. Evimiz bıraktığım gibi duruyordu. Burayı görmek anılarımızı hatırlatmıştı. Gözlerim dolduğu an Emir beni görmesin diye koltuğa oturdum. Gece yanıma gelip oturdu. Ben onu severken Emir zaman kaybetmeden dizime yattı. Bir tarafımda Gece, diğer yanımda Emir keşke Fulya'da aramızda olsaydı diye düşündüm. Ben Gece'yi severken Emir uyudu. Onun uykuya daldığından emin olunca yavaşça saçına dokundum. Uyanmasından korksam da elimi saçlarına daldırdım. Saçlarını okşamaya başladım. Evimize baktığımda aklıma gelen anılarla gözyaşlarımı serbest bıraktım. Emir'in sehpada duran telefonun çalmasıyla uzanıp elime aldım. Sesini kıstıktan sonra arayan kişiye baktım. Gördüğüm isimle sinirlendim. Arayan kişi Selin'di. Aklıma gelen şeyle elimdeki telefonu sıktım.

"Aslı?"
"Söyle başımın belası."
"O nasıl? Ne yaptılar? Gelişme var mı?"
"Var."
"Ne oldu?"
"Açelya böyle yaparak sadece kendini üzüyorsun."
"Merak ediyorum Aslı. Söylemeyeceksen söyleme." Hamilelikten dolayı çok hassastım. Ben ağlamaya başlayınca Aslı sakin bir sesle
"Canım benim ben senin iyiliğin için diyorum." Onun görmeyeceğini bilsem de omzumu silktim.
"Emir'in Selin'le evlenmediğini biliyorsun. Bebek için görüşeceklerdi sadece. Sonra Selin hastaneden Emir'i arayıp bebeğini düşürdüğünü söyledi."
"Ciddi misin?"
"Evet. Şans eseri Emir dosyaya bakınca hiçbir şeyi olmadığını görmüş. Araştırınca da Selin'in aslında hamile olmadığını öğrenmiş. Sonuç olarak Emir Selin'i hayatından tamamen çıkardı."
"Anladım. Ama bu yine de Emir'in beni aldattığı gerçeğini değiştirmiyor." Aslı sessiz kalınca aklıma gelen şeyi söyledim.
"Aslı ya bu da bir oyunsa?"
"Bilmiyorum Açelya. Bende aynı şeyi düşündüm. Ama bunu öğrenmemizin hiçbir yolu yok."
"Selin'i konuşmak için zorlasan."
"Emir yeterince zorlamış. Ama söylediği şey mantığıma yattı."
"Neymiş o?"
"Seni tek başıma nasıl soyabilirim demiş."
"Sen bunları nereden öğreniyorsun?"
"Ege'yi tehdit ederek öğreniyorum."
"Teşekkür ederim Aslı. Biz ayrıldığımızdan beri her gün sana onu soruyorum. Bundan sonra bana onunla ilgili bir şey anlatmana gerek yok. Artık kendi önüme bakmam lazım."
"Aynen öyle canım. Ben senin arkandayım."

        Telefon sustuğunda Emir'i dizimden kaldırıp başını yastığa koydum. Yukarı çıkıp kâğıt kalem buldum.. Notu kontrol ettikten sonra telefonun yanına koydum.
"Benim acil çıkmam gerekti. Annemle ilgili bir şey olursa bana haber ver. Açelya." Evden çıktığım gibi kızımın yanına gittim. Umut'la oynadığını görünce rahatladım. Onu kucağıma alıp kokusunu derince içime çektim. Beste bir şey olduğunu anlasa da sesini çıkarmadı. Abim gelmeden önce Fulya'yı da alıp evimize geçtim. Akşam saatlerinde telefonum çaldı. Arayanın Emir olduğunu görünce önce açmak istemedim. Aklıma Melek anne gelince telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Efendim?"
"Açelya annem uyandı."
"Gerçekten mi?"
"Evet."
"Çok sevindim. Durumu nasıl peki? Burak ne dedi?"
"Bir sorun yokmuş. Yarın kontroller yapıldıktan sonra taburcu olabileceğini söyledi."
"Ne kadar sevindiğimi anlatamam. Ben yarın sabah hastaneye gelirim."
"Gerek yok. Büyük ihtimalle taburcu olacak zaten. Eve gelirsin. Hem annem seni gördüğüne çok sevinir."
"Bana eve gittiğiniz zaman haber ver. Ona göre gelirim."
"Tamam. Kendine iyi bak."
"Sende." Telefonu kapattıktan sonra beni izleyen güzel kızıma döndüm.
"Çok kısa zamanda babanla tanışacaksın meleğim."
 
       Öğleye doğru Emir aradığında annemin eve çıktığını öğrendim. Fulya'yı nereye bırakacağımı düşünürken aklıma Eylem geldi. Fulya kendi yaşıtlarını sevmese de kendinden büyük olan çocuklarla iyi anlaşıyordu. Umut ve İrem'i o yüzden çok seviyordu. Sadece onlarla oynarken beni unutuyordu. Bugün hafta sonuna denk geldiği için onu oraya bırakmaya karar verdim. Oraya vardığımda İrem hemen Fulya'yla ilgilenmeye başladı.  O oyuna daldıktan sonra evden çıktım. Anneme çiçek ve en sevdiği tatlıdan alıp yola çıktım. Oraya vardığımda arabadan inip kapıyı çaldım. Emir kapıyı açtığında beni görmesiyle gülümsedi. Gülümseyecekken aklıma Selin'in araması geldi. Emir ters giden bir şeyler olduğunu anlasa da içeri girmem için kapıdan çekildi. Ben içeri girdiğimde annemin sesini duydum.
"Oğlum kim geldi?"
"Anneme senin geldiğini söylemedik sürpriz olacak."
"Bakalım ne tepki verecek?" İçeri girdiğimde annemi koltukta yarı oturur pozisyonda buldum. Beni görünce çok şaşırdı.
"Sen hasta oldun da neden bana söylemiyorsun sultanım. Aşk olsun yani sana." Annemin gözleri dolunca yanına gidip sarıldım. Ayrıldığımızda gözyaşlarını sildim.
"Ağlama üzüyorsun beni." Annem gülerek
"Ne zaman döndün sen?"
"Yeni döndüm sayılır anne."
"Çok iyi yapmışsın. Seni özlemiştim."
"Beni ne kadar özlediysen yataklara düşmüşsün." Annem kahkaha attığında onu böyle gördüğüm için sevindim.
"Sana yatakta yatmak yakışmıyor sultanım. Hep böyle gül sen." Annem beni tekrar kollarının arasına alınca gözümden bir damla yaş aktı.
"Bir daha bizi bırakmayı düşünme."
"Tamam."
"Söz mü?"
"Söz güzel kızım." Annemi yormamak için ondan ayrıldım. Sehpaya bıraktığım çiçek buketini alıp anneme verdim.
"Sana en sevdiğin çiçeği ve tatlıyı aldım."
"Sen olmasan hâlim harap annecim." Ona gülümseyip yanından kalktım. Karşı koltuğa oturduğumda annem beni inceledi.
"Kilo almışsın. Böyle çok daha güzelsin. Sakın verme."
"Koşuşturmaca içinde veriyorum anne. Son bir yıldır yoğun geçiyor günlerim."
"Neler yaptın anlat bakalım?"
"Seanslar falan uğraştım anne. Bildiğin şeyler. Sen neler yaptın asıl?"
"Bıraktığın gibiyim kızım. Bir değişiklik yok."
"Anladım anne." Biz annemle yılların acısını çıkarırken kapı çaldı. Emir'in arkadaşlarının içeri girmesiyle yerimde kıpırdandım. Hepsi beni gördüğüne şaşırmıştı. Ayağa kalkıp anneme döndüm.
"Ben seni yine ziyarete gelirim anne. Kendine dikkat et lütfen."
"Sende kızım." Annemle babama gülümseyip salondan çıktım. Evden ayrılacakken
"Açelya?" Ona döndüğümde bana çok yakındı. Bir adım geri çekilip
"Efendim?"
"Ne değişti?"
"Anlamadım?"
"Dün evimize gittik."
"Eski evimiz." Onu düzeltmem canını sıkmıştı.
"Ben uyurken ne oldu? Bugün suratıma dahi bakmadın."
"Unutmaya çalıştığım bir gerçeği hatırladım sadece." Onu arkamda bırakıp arabama doğru yürüdüm. Arabayı çalıştırdıktan sonra yola çıktım.

    Annemin hastaneden çıkmasının üstünden bir hafta geçmişti. Bugün Fulya'yı onları anlatacağım gündü. Oraya vardığımda çok gergindim. Biraz sohbet ettikten sonra konuyu açmaya karar verdim.
"Benim size bir şey söylemem lazım."
"Söyle kızım."
"Ama Emir'in de burada olması lazım."
"Arayalım bakalım. Neredeymiş bizim oğlan?" Annem Emir'i arayıp hoparlöre aldı.
"Oğlum neredesin?"
"Evdeyim anne."
"Bize gelsene."
"Olur annem."
"Emir beni bekletmenden nefret ediyorum. Hadi." Arkasından gelen sesle oda sessizliğe gömüldü.
"Anne benim bir saatlik işim var. Onu halledip geleyim." Annem sessiz kalınca
"Anne? Sesim geliyor mu?"
"Tamam nasıl istersen." Telefonu kapattığında bana baktı.
"Kızım?"
"Sorun yok anne. Biz boşanalı iki yıl oldu." Her ne kadar üzülsem de belli etmeyecektim. Emir eve geldiğinde beni gördüğüne şaşırdı.
"Sen ne zaman geldin?"
"Oldu biraz."
"Anladım." Emir oturduktan sonra derin bir nefes aldım.
"Benim söylemem gereken bir şey var." Hepsi bana dönünce
"Anne bana çok kızma olur mu?"
"Korkutuyorsun beni."
"Korkacak bir şey değil aslında. Tam tersi sevineceğiniz bir şey." Susup nasıl söyleyeceğimi düşündüm.
"Ben en iyisi direkt söyleyeyim. Benim bir kızım var."

SEANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin