GİRİŞ

311 17 6
                                    

Geçen bir günün daha ardından kendimi koltuğa attım.

"Hocam?"

"Bana sadece hastaların yanında hocam diyordun." Sinem söylediğime güldü.

"Abla bugün için arkadaşlara söz verdim. Çıksam olur mu?"

"Çıkabilirsin canım. Zaten randevular bitti. Bende birazdan çıkarım."

"Teşekkür ederim abla." Gülümseyip göz kırptım. Sinem hazırlanıp çıktı. Bende odaları topladım. Çıkmak için hazırlanacağım sırada kapı çaldı. Kapı deliğinden kimin geldiğine baktım. Tanımadığım bir adam vardı. Seans için geldiğini düşünüp kapıyı açtım.

"Merhaba. Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Merhaba kızım. Ben Psikiyatrist Açelya Çevik ile görüşmek istiyorum." Elimle içeriyi gösterip kapıdan çekildim.

"Tabi, buyurun." Orta yaşlı adam kapıdan içeri girince kapıyı kapattım. 

"Sol taraftan." Bekleme salonuna girince adama döndüm.

"Bir şey içer misiniz?"

"Hayır kızım. Ben direkt Açelya Hanımla konuşsam olur mu?"

"Olur, tabii ki"

"Kendisi nerede?" Gülümseyerek

"Buradayım." Adam bana şaşkınca bakınca kendimi tanıtmam gerektiğini düşündüm.

"Pardon, size kendimi tanıtmadım. Ben Açelya." Elimi uzattığımda ayağa kalkıp elimi sıktı.

"Mete."

"Tanıştığıma memnun oldum." Elimi çekip karşısına oturdum. O da oturunca

"Sizi buraya getiren sebebi öğrenebilir miyim?"

"Buraya gelme amacım oğlum. İsmi Emir. Kendisi çok güler yüzlü, sıcakkanlı bir insandır. Yani en azından eskiden öyleydi." Derin bir nefes alıp kravatını gevşetti. Ne olduysa babasının bu durumdan çok etkilendiği belli. Bir süre sonra kendini toparlayıp devam etti.

"Oğlumu son bir yıldır tanıyamıyorum. Çok değişti. Sanki Emir gitti yerine başkası geçti. Gülümsemesi yüzünden eksik olmayan Emir bir yıldır hiç gülmedi. Gözlerindeki ışık söndü. Artık onun böyle olmasına dayanamıyorum. Onu da kaybedemem."

"Peki, bir yıl önce travmatik bir olay mı yaşadı?"

"Evet."

"Onun değişmesine bu sebep olmuş olabilir Mete Bey. Psikolojik bir hastalığı olmayabilir. Ama tabi ki onunla konuşmadan net bir şey söyleyemem. Eğer dediğim gibi herhangi bir hastalığı yoksa bir psikoloğa gitmeniz daha doğru olur."

"Defalarca psikoloğa gitti zaten kızım. Ama hiçbiri Emir'e iyi gelmedi. Ayrıca abisinin ölümü onu derinden etkiledi ama başka bir şey daha var oğlumu tanıyorum. Emre öldükten sonra bize daha çok bağlanmasını beklerken o bizden uzaklaştı." Bir an Emir'in yerime kendimi koydum. Abim benim her şeyimdi. Ya onu kaybetseydim? O an yaşadığına içimden binlerce kez şükrettim.

"Başınız sağ olsun."

"Sağ ol kızım." Adamın gözlerindeki hüznü, acıyı gördüm. O gözlerde iki oğlunu kaybetmiş olmanın acısı vardı. Bir oğlunu toprağa gömmüş, diğer oğlu ise yaşayan bir ölü gibiydi.

"Bu olaydan sonra mı değişti?"

"Aslında hayır. Emre öldükten bir süre sonra değişti."

"Bazen insan acısını geç anlar. O an onun öldüğünü bilse de sonradan bir anı, bir eşya ona gerçekleri acı bir şekilde gösterir."

"Emir zaten acısını yaşıyordu." Kafamı sallayıp

"Belki de Emir'le sizin beklentiniz farklıydı. Bu yüzden siz onun değiştiğini kabul etmek istemiyorsunuz."

"Emir, Emre öldüğü ilk zamanlar bize çok destek oldu. Acısı vardı kurtuldu üzülmeyin derdi. Sonra ise tamamen değişti. Bunun beklentimle alakalı olduğunu düşünmüyorum."

"Peki o zaman şöyle yapalım Mete Bey. Ben oğlunuz için randevu yazayım."

"Yalnız Emir çarşamba günü yurtdışına çıkıyor iş için. Yurtdışına çıkmadan randevu verebilir misin kızım?"

"Tabii bir bakayım randevulara. Ona göre ayarlama yaparız." Randevu takvimini bilgisayardan açıp kontrol ettim. Haftaya cumaya kadar doluydum. Ama bir istisna yapıp araya alacağım.

"O zaman salı günü 14.00 için randevu versem olur mu Mete Bey?"

"Olur sorun yok. Ben kartımı vereyim eğer herhangi bir şey olursa beni arayabilirsin."

"Tamam Mete Bey. Benim Emir'in numarasına da ihtiyacım var. Bundan sonra kendisiyle iletişim kurmak istiyorum."

"Tabii ki ben numarayı söyleyeyim." Telefonumu çıkarıp söylediği numarayı yazıp kaydettim.

"Teşekkür ederim kızım. Oğluma iyi geleceğini düşünüyorum. Emir'le yaşıtsınız. Belki sana kendini daha yakın hisseder ve her şeyi anlatır. Bu sefer umarım güzel gider." Hastalarımın yakınlarının bana güvenmesi işimi kolaylaştırıyordu. Hem hastayla hem de hasta yakınlarıyla ilgilenmek zor oluyordu. Gülümseyerek

"Bana güvendiğiniz için teşekkür ederim."

"Ben artık gitsem iyi olur." Ona kapıya kadar eşlik ettim.

"Görüşürüz Mete Bey."

"Görüşürüz kızım."

SEANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin