1.BÖLÜM

229 17 0
                                        

   Dün gece uyuyamadığım için kendimi çok yorgun hissediyordum. Boynumu esnetip mutfağa geçtim.
"Sinem, kahve ister misin sende?"
"Sen otur abla. Ben yaparım."
"Tatlım ben kendime yapacağım zaten sen istiyor musun istemiyor musun?"
"Olur ablacım içerim."
"Tamam canım." Kahveyi hazırlamaya başlarken kapı çaldı.
"Sinem randevumuz var mıydı?"
"Bu saat için yok abla." Elimdeki işi bırakıp kapıyı açtım. Karşımda uzun boylu, takım elbiseli ve oldukça sabırsız bir o kadar da asabi bir adam vardı.
"Size nasıl yardım edebilirim?"
"Benimle görüşmek isteyen sensin ama beni tanımayanda." Kaşlarımı çattım. Ne diyor bu adam?
"Beni daha ne kadar bekletmeyi düşünüyorsun?" Bu kaba tavırlarına sinirlensem de sakin olmaya çalıştım.
"İçeri girin lütfen." Onu odaya yönlendirip Sinem'e döndüm.
"Bugün günlerden ne?"
"Salı." İçimden bir küfür savurup kendi kendime mırıldandım.
"Tabii ya. Ben nasıl unuttum onu?"
"Bir şey mi dedin abla?" Kafamı hayır anlamında sallayıp onu yönlendirdiğim odaya gittim.
"Bir şey içmek ister misin?"
"Hayır, gerek yok. Benimle ne konuşacaksan konuş işlerim var."
"Sinem sen çıkabilirsin." Sinem kapıyı kapatıp çıktı. Bende karşımdaki asabi adama elimi uzattım.
"Ben Açelya." Yüzüme bakmadan
"Emir." Elimi sıkmayınca avucumu sıkıp indirdim. Masanın arkasına geçip birkaç kağıt ve dosya aldım. Emir'in bacaklarını salladığını fark ettim.
"Çok gerginsin."
"Sevmediğim insanların yanında sıkılıyorum sadece." Kafamı sallayıp onu incelemeye başladım. Yüz mimikleri ve hareketleri buradan gitmek istediğini gösteriyordu. Bana çapkınca bir sırıtıp
"Yakışıklı olduğumu, gözlerini benden alamadığını biliyorum. Ama ne konuşacaksan konuş artık. Boş vaktim yok."
"Tamam o zaman. Hemen başlayalım."
"Emir buraya neden geldiğini anlatır mısın?"
"Babam senin benimle konuşacakların olduğunu söyledi."
"Baban başka bir şey söylemedi mi?"
"Hayır." Kaşlarımı hafifçe çattım.
"Nasıl ya?"
"Benimle konuşmak istediğini söyledi işte. Bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek." Onun bana cevap vermesiyle içimden söyleyeceğim şeyi dışımdan söylediğimi fark ettim. Beni sürekli küçük düşürmeye çalışması sinirlerimi bozuyordu.
"Peki Emir. Sana bazı sorularım var. Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Sıkılmış."
"Genelde ne ile meşgul olursun?"
"İş."
"İş dışında yaptığın şeyler? Mesela kendini kötü hissettiğinde ne yapıyorsun?" Sert bir yüz ifadesiyle bana bakıp ayağa kalktı.
"Yeter bu kadar. Derdin ne söyle?" Bu adamla uğraşmak gerçekten zor.
"Emir sakinleş biraz. Ondan sonra konuşmaya devam edelim."
"Seni bu kadar dinlemem bile hata." Sakince vurgulu bir tonda
"Emir otur lütfen."
"Kızım bak benim canımı sıkma. Yoksa senin için kötü olur." Her erkeğin kadını tehdit etmek için kullandığı bir terim oldu artık. Başka daha yaratıcı bir şey bulsalar iyi olur.
"Ne yaparsın?"
"Ne?"
"Senin için kötü olur dedin ya. Ne yaparsın onu soruyorum."
   Benim sakin konuşmam onu daha da sinirlendirdi. Kapıyı açacağı sırada yardımcıma seslendim.
"Sinem?" Kapıyı açıp kafasını uzattı.
"Efendim hocam?"
"Kapıyı kilitle." İkisi de bana şaşkınca bakıyorlardı.
"Hadi Sinem." Emir odadan çıkmak için yönelince ayağa kalkıp kolunu tuttum. Sinem dışarı çıkıp kapıyı üstümüze kilitledi.
"Bir şey olursa seslenin hocam."
"Tamam Sinem." Kalktığım yere tekrar oturdum. Emir hala olduğu yerde duruyordu.
"Otur."
"Sen bana az önce emir mi verdin?"
"Evet. Ama istersen ayakta da kalabilirsin. Benim için sorun yok." Derin bir nefes aldı. Bu tavrım onu sinirlendiriyordu.
"Emir bak sen benim hastamsın. Seninle düzgünce konuşmak istiyorum."
"Hasta mı?"
"Evet."
"Sen psikolog musun?"
"Sen gelirken tabelayı kontrol etmedin mi?" Onun bana yaptığını ben ona yapıyordum. Amacım onu rahatlatmaktı. Bana güvenmesini sağlamalıydım. Ukalaca bakıp
"Bakmaya gerek duymadım." Altta kalmak istemiyordu. Gülümseyip
"Psikiyatristim." Emir kendi kendine güldü.
"Babam beni hasta ilan etti demek."
"Hayır. Baban sadece senin iyi olmanı istiyor."
"Ama ben istemiyorum."
"Kötü adam rolünü mü oynamak istiyorsun?"
"Hayır."
"O zaman neden böyle bir şey söyledin?" Emir sessiz kalınca
"Bak anlıyorum seni. Ama senin için seans ayarladım. Ayrıca şimdiden on dakika geçti bile. Sadece elli dakika. İstersen hiç konuşmayalım." Oflayıp
"Sadece elli dakika."
"Anlaştık. Seninle sadece iki arkadaş gibi sohbet edeceğiz. O yüzden rahat ol." Söylediğime kafa sallamakla yetindi.
"Baban son bir yıldır çok değiştiğini söylüyor. Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında?" Bir süre sessiz kaldı.
"Evet değiştim. Hayat beni buna zorladı." İlginç cevap.
"Ne oldu peki?"
"Bununla ilgili konuşmak istemiyorum."
"Tamam. Seni şimdilik zorlamayacağım."
"Şimdilik derken?"
"Zamanı geldiğinde yani sen kendin istediğin zaman bana anlatacaksın."
"Bu kadar emin olma. Sana hiçbir şey anlatmayacağım." Göreceğiz Emir Gürbüz.
"Ailenle birlikte mi yaşıyorsun?"
"Hayır bir yıl önce taşındım."
"Boş zamanlarında ne yapıyorsun? Seni rahatlatan şeyler ne?"
"Köpeğimle ilgilenmek."
"İsmi ne?"
"Gece."
"Ne zaman sahiplendin onu?"
"Üç yıldır benimle." Hayvanları seviyor. Onlarla vakit geçirmek hoşuna gidiyor. Güzel.
"Peki başka ne yaparsın?"
"Müzik dinlemek ya da spor salonuna gitmek sanırım."
"Arkadaşlarınla buluşmak iyi gelir mi sana?" Sert bir şekilde
"Hayır" dedi. İşte bu şaşırtıcı. Yakın arkadaşıyla bir şeyler olmuş olmalı. Bunu notlarımın arasına eklemeliyim.
"Kendini yakın hissettiğin biri var mı?"
"Hayır."
"İlla şu an olmak zorunda değil. Eskiden yakın olduğun biri yok mu?"
"Yok."
"Sevgilin var mı?"
"Hayır."
"İnsanlara kolay güvenir misin?"
"Ailemden başka kimseye güvenmem." Güven problemi var. Ben tekrar soru soracakken
"Süre daha dolmadı mı?"
      Saate baktım. On dakikamız daha var. Ama sanırım onu daha fazla sıkmamam lazım. Tabii eğer bir daha gelmesini istiyorsam.
"Bugünlük bu kadar yeter bence. Tekrar randevu almayı unutma."
"Bir daha geleceğimi zannediyorsan yanılıyorsun."
"Geleceksin Emir."
"Kapıyı açtırsan da çıksam mı artık?"
"Sinem?" Ayak seslerinin ardından
"Bir sorun mu var hocam?"
"Kapıyı açabilirsin." Kapının açılma sesini duyduk.
"Tekrar görüşüne kadar kendine iyi bak."
"Kendine iyi bakması gereken sensin. Hastalarını böyle zorlarsan birisi bütün sinirini senden çıkartır. Dikkatli ol bence." Gülümsedim. Sinem'le, Emir'e kapıya kadar eşlik ettik. Kapıdan çıktı. Ukala bir sırıtışla arkasına döndü.
"Benimle görüşmek istediğini biliyorum ama bu son görüşmemiz."

SEANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin