Kendimi affettirmem gerektiğini düşündüğüm için arkasından bende yukarı çıktım. Kapıyı açacağım sırada Fulya ağlamaya başladı. Fulya'nın yanına gidip kucağıma aldım.
"Meme." deyip tişörtümü çekiştirdi. Tişörtümü çıkarıp kızımı emzirdim. Tekrar uykuya dalınca onu yatırıp odamıza geçtim. Emir iki kolunu çapraz şekilde yapıp kafasının arkasına koymuş sırt üstü uzanıyordu. Tişörtümü kenara atıp üstümü çıkardım. Emir'in bana bakmamak için büyük çaba gösterdiğini biliyordum. Bende bunu kullanıp üzerime derin dekolteli bir gecelik giydim. Yatağın kenarına oturup elimi göğsüne koydum.
"Konuşabilir miyiz?" Emir derin bir nefes alıp doğruldu. Bana konuşmam için bakınca elini tuttum.
"Özür dilerim. Biliyorum bana kızgınsın ve sonuna kadar da haklısın."
"Kızgın değilim sadece kırgınım. Bana güveninin olmadığının öğrendiğim için üzgünüm."
"Sana güveniyorum Emir. Güvenmesem seninle tekrar evlenmezdim."
"İçinde bir şüphe var Açelya." Yutkunduğumda boğazımdaki düğümü hissettim. Gözlerimden akan birkaç damla yaşla ona baktım.
"Sadece korkuyorum. Yine böyle bir oyunun içine düşmekten, seni kaybetmekten o kadar çok korkuyorum ki. Sanki biri gelip sizi elimden alacakmış gibi hissediyorum." Kollarını açıp
"Gel buraya." Emir kucağına uzanıp başımı boyun girintisine koydum. Onu kokusunu içime çekip aklımda kurduğum senaryoları düşünüp ağlıyordum.
"Bebeğim ağlama. Bak bende kızımızda yanında. Mutlu bir aileyiz. Sorun yok. Hep birlikte olacağız. Söz veriyorum." Emir'e ne kadar sıkı sarılabilirsem o kadar sıkı sarıldım.
"Sana güveniyorum. O an söylediklerimin hiçbiri doğru değildi. Seni defalarca aradım ama telefonun kapalıydı. Senin için korktum. Seni görünce bana haber vermediğin için kızgındım. O yüzden saçma sapan şeyler söyledim. Özür dilerim." Burnum ve ağzım boyun girintisinde olduğu için sesim boğuk çıkmıştı.
"Tamam sevgilim. Sorun yok geçti." Geri çekilip yüzüne baktım.
"Affettin mi beni?" Bir çocuğun masumiyetle sorduğu soru gibiydi. Emir bana endişeli gözlerle baktı.
"Güzelim iyi misin?" Omuz silkip
"Ben böyle biri değilim. Neden ağladığımı bile bilmiyorum." Emir'in bana güzel gözleriyle bakmasıyla gülmeye başladım.
"Bakma bana öyle." Bir yandan gülerken bir yandan da ağıyordum. Bu saçma kriz anım bitince
"Adetim yaklaştı o yüzden böyleyim sanırım. Bugün ayın kaçı?" Tarihi söylemesiyle gülen yüzüm soldu. Aklıma gelen şeyle yutkundum.
"Ne oldu?"
"Benim adetimin çoktan gelmiş olması lazımdı."
"Gecikmiştir sevgilim."
"10 gün gecikti Emir."
"Doktora gidelim mi? Bir şeyin mi var acaba?"
"Ben yani benim bilmiyorum. Olabilir de olmayabilir de." Emir bana anlamayan gözlerle bakıp gülümsedi.
"Güzelim ne olduğunu bana da söylesen."
"Emir biz korunmadık." Emir gözlerini kocaman açıp bir bana bir de karnıma bakmaya başladı.
"Olabilir mi yani?"
"Olabilir. Bir süredir sana söylemesem de üzerimde bir yorgunluk, ağırlık, böyle bir halsizlik var. Ayrıca sabah mide bulantısıyla kalkıyorum. Göğüslerim hassaslaştı. Hamilelik belirtisi olan her şeyi taşıyorum. Ama olmayabilirim de." Derin bir nefes alıp Emir'e baktım.
"Ne yapacağız şimdi?"
"Yarın hastaneye gidip kan testi yaptırıyoruz sevgilim."
"Ondan bahsetmiyorum. Yani ikinci çocuk için hiçbir şey konuşmadık. Ya Fulya onu istemezse. Ya sen onu daha fazla seversen. Ya da ben ayrım yaparsam. Hem Fulya'yı emzirebilecek miyim? Sence kö-" Emir dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı.
"Sorun yok bebeğim. Her şey yolunda. Anlaştık mı?" Dolu gözlerimle kafamı salladım. Emir beni kendine yaklaştırıp önce alnımdan öptü. Sonra tek tek gözlerimi öptü. Yanağımı, burnumu, çenemi en son da dudaklarımı öptü.
"Sen benim kadınımsın. Her anımda yanımda olmasını istediğim, sonsuz güvenebileceğim, yanında her şeyi rahatça yapabileceğim, senin için herkesi karşıma alabileceğim tek kadınsın. Ve öyle de kalacaksın."
"Sen benimsin. İkimiz birbirimize aitiz. Ve bu hiç değişmeyecek." Yanağından öpüp
"Uyusak mı artık?"
"Uyuyalım güzelim." Emir ışıkları kapatmak için yataktan kalktı. Bende yatağın içine girip onu bekledim. O da gelip yanıma yatınca ona sokuldum. Emir elimi karnıma koyup
"Şimdi bizim bir bebeğimiz daha mı olacak?"
"Galiba." Emir benden uzaklaşıp battaniyeyi kaldırdı. Tek kolunun üzerinde yan dönüp üzerimdeki geceliğin bir kısmını sıyırdı. Elini çıplak karnıma yerleştirip
"Bebeğim ben senin babanım. Ba-ba." Kelimeyi heceleyerek söylemesiyle gülmeye başladım. Emir ise beni takmadan devam etti.
"Biz küçük ama mutlu bir aileyiz. Bir tane güzeller güzeli ablan var. O seni her zaman koruyup kollayacak. Zamanı geldiğinde sen de aynısını yapacaksın. Birbirinize destek olacaksınız. İkiniz bazen en yakın arkadaş, bazen abla kardeş, bazen de sırdaş olacaksınız. Ama ne olursa olsun birbirinizin elini hiç bırakmayacaksınız. Ne olursa olsun hep beraber olacaksınız. Yeri gelecek kavga edeceksiniz. En sonunda ise barışıp ayrı kalamayacağınızı, bir bütün olduğunuzu anlayacaksınız. Siz birbirinizin dayanağı olacaksınız. İkiniz de bizim canımızsınız. Bizden birer parçasınız. Ve hiç unutma ki annen ve ben seni çok seveceğiz. Ne olursan ol, ne yaparsan yap yanında olacağız. Hata yaptığında söylemekten korkacağına, gelip bizden yardım isteyeceğin bir anne baba olacağız. Acılarımızı da mutluğumuzu da beraber yaşayacağız. Siz bizim her şeyimizsiniz. Bunu sakın unutma." Karnımı öpüp yanıma yattı. Gözyaşlarım arasında Emir'e sıkıca sarıldım.
"Sen mükemmel bir babasın."
"Hiç kimse mükemmel değildir."
"Hiçbir insan mükemmel değildir evet. Ama bu hayatta mükemmel anne ve baba vardır." Emir saçımdan öpüp beni kendine daha çok çekti.
"Emir?"
"Söyle sevgilim."
"İyi ki babanı dinleyip seansa gelmişsin. Her ne kadar haberin olmasa da bir seans sayesinde seninle tanıştık."
"İyi ki babamı dinlemişim güzelim. İyi ki." O gün dört kişilik bir aile olarak uykuya daldık. Ben, Emir, kızımız ve karnımdaki ufaklığımız. Biz birlikte olmak için çok mücadele verdik. İkimiz de çok acı çektik. Ama sonunda mutluluğu bulduk.
![](https://img.wattpad.com/cover/297459664-288-k491650.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEANS
RomanceKendini karanlığa hapseden bir adam. Hayatını insanlara yardım etmeye adayan bir psikiyatrist. Peki bu adam babasının zoruyla gittiği psikiyatriste aşık olursa ve aşkının karşılıksız olmadığını fark ederse? Kadın adamı hayata döndürse ve aşkları içi...