24. Bölüm - Çağrı

2.6K 359 261
                                    

Şarkı önerisi için teşekkür ederim Erti6543 ❤❤❤

Marcus

Yatmak için odama çekileli saatler olmuştu.

Geniş pencerelerden birinin önünde durmuş, bakışlarımı karanlık geceden ayıramıyordum. Ruh halim gibi dipsiz, kör edici siyahlıkta sonsuz bir boşluk.

"Marcus..."

Bir fısıltı gibi duyduğum ismimin yankıları her yerden geliyordu.

Bu yapması çokta zor olmayan eski bir büyüydü. Birisi ağaçları kullanarak bana sesleniyordu. Kadim zamanlarda insanlar bunu bizi çağırmak için kullanırdı.

Bir sorun olduğunda, yardıma ihtiyaçları olduğunda, Ahura'ya ulaşmaları gerektiğinde...

Binlerce yıldır yapıldığı olmamıştı.

"Marcus..."

Gözlerimi kapatıp, eski kadim bir büyü mırıldandım ve beklemeye başladım.

Kuhn'Tiras ve Avalon gözlerimin önündeydi.

Bir yırtıcının toprağı eşelemesi, bir baykuşun avını gözlemesi, ağaçlara yakın bölgelerde ki askerlerin attığı her adım gözlerimin önünde... Her hayvanın ürkek sesi, her askerin aldığı her soluk, her fısıltı kulaklarımdaydı... 

Hafifçe esen rüzgârı yüzümde hissediyor, ormanın, toprağın hatta askerlerin kokusunu bile alabiliyordum.

Sonra karanlıkta duran gölgeleri fark ettim.

Beni çağıran gölgeleri...

Adım bir kez daha seslenilirken, kaşlarım çatarak bunu deneyenlerin birer Kara Samana olmamalarını umut ettim. Çünkü gerçekten kan dökecek havamda değildim.

Ancak tam o anda Alex'in, hemen Calista'nın arkasından yanında diğer arkadaşlarıyla birlikte Avalon'un kapısından çıktığını gördüm.

Alex, ağaçların altında ki gölgelere giderek yaklaşırken birden duraksadı.

Tam o anda karşısında ki üç kişiden biri hafifçe öne çıkmış ve elini pelerininin başlığına götürüp geriye doğru iterek yüzünü göstermişti.

Siktir! Siktir! Siktir!

Bu kadını tanıyordum.

Yıllarca Alex'in yanında gördüğüm kâhindi o...

Saya...

Alex'in bakışlarında ki şaşkınlığı fark ettim önce, sonra gözlerinin hiddetle parladığını ve öfkesini saklama gereği bile görmediğini anladım.

Bir anda eli beline giderken, ben daha gözümü bile kırpamadan hançeri Saya'nın boynuna dayamıştı.

Kadın geriye doğru tökezledi ve sırtı geniş bir ağacın gövdesine dayandı.

Herkes ne yapacağını bilemiyor gibi görünüyordu.

Şaşkınlardı...

Alex ise yüzünü kadınınkine iyice yaklaştırıp nefret dolu gözlerini onunkilere dikti.

O an kaşlarım çatılarak kadının hala ona sevgi ve şefkatle baktığını gördüm... Hatta özlem bile vardı o gözlerde.

Yıllar sonra kızına kavuşmuş bir annenin hasreti vardı sanki yüzünde.

AĒVA +18 (Avesta Serisi 3. Kitap FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin