Calista, bizi görünce bana göz kırpıp, "Sonunda gelebildin." dese de sesinde ki sitemi duymamak imkânsızdı.
Marcus'la aynı anda cevap verdik.
Ancak ben, "Biraz dolaşıyordum." derken, Marcus ise sırıtmış ve "Kaybolmuş." demişti...
Ona yandan ters bir bakış atıp, "Dolaşıyordum." diye direttim.
Esasen olan buydu çünkü. Amacım biraz dolaşıp kafamı dağıttıktan sonra Calista'yı bulmaktı. Burada zamanın bu kadar hızlı geçiyor olmasının benimle hiçbir alakası yoktu.
Nihayet Marcus ve diğerleri, ne olduğunu bile unuttuğum bir bahaneyle bizi yalnız bıraktıkları zaman, Calista hızla konuya girmek için biraz bile zaman kaybetmedi.
"O saldırıdan canlı çıkamayacağını en başından beri biliyordun Alex." derken sesi öfke doluydu.
Kafamı hayır der gibi iki yana salladım. "Bilmiyordum Calista."
"Bana doğruyu söylemiyormuşsun gibi geliyor."
"Emin olduğum tek şey, hep beraber kolay av olacak olmamızdı. Tek başıma kimsenin ölmesinden korkmayarak şansımın çok daha yüksek olacağını düşündüm."
"Ama yanıldın. Gördüğün gibi sende ölebiliyorsun."
Bakışlarım biraz ileride antrenman yapan askerlere kayarken, yine derin bir nefes alıp ciğerlerimi Theremore'un o huzur veren havasıyla doldurdum.
Esasen bu büyük bir muammaydı.
Ölebiliyor muydum?
Emin değildim?
Daha hiçbir gücüm yoktu ve sanırım bu da tam olarak bir Ahura olmadığım anlamına geliyordu?
Ölümsüz sayılmaz mıydım yani?
Gerçi bir düzine ok yiyip, ölüme yakın bir deneyim atlatmam galiba hala bir ölümlü olduğum anlamına gelebilirdi.
Yoksa o kadar ok bile bir ölümsüzü durdurmaya kolay kolay yetmezdi.
Siktir!
Bu kötü haberdi.
Kuhn'Tiras'da ki o büyük baskını yediğimizde, kafasına girmiş bir baltayla hala karşına çıkanı ezip geçen Ogreler görmüştüm.
Bu, bence beni hala öldürürdü...
Calista'nın söyledikleri gittikçe can sıkıcı olmaya başlamıştı.
Bir süre sonra, "Artık kafana giremiyorum Alex." derken tek kaşını şüpheyle kaldırmış ve beni de daldığım derin düşüncelerden çıkarırken, tüm dikkatimi kendisine yönlendirmişti.
Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım. "Nasıl?"
"Deniyorum ama olmuyor. Aramızda ki bağlantı hala orada. Seni hissedebiliyorum, ancak aklına giremiyorum."
"Bu da ne demek?"
"Biliyorsam ne olayım." derken bakışları sanki aradığı cevapları orada bulabilirmiş gibi dikkatle gözlerim arasında gidip geliyordu.
Aramızda kısa süreli bir sessizlik oldu. Ben bunun sebebinin kim olduğumu öğrenmemle alakalı olup olamayacağını düşünürken, Calista sıkıntılı bir iç geçirip, "İşte yine olmuyor." diyerek dikkatimi tekrar kendisine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĒVA +18 (Avesta Serisi 3. Kitap FİNAL)
FantasiSöz konusu olan birini kaybetmek gibi ince bir ip olunca her an yıkıma hazır hale gelirdiniz. Kalbinizin bir parçasının daha kopup gittiği bir hiçliğe düşerdiniz ve orada sadece acı olurdu. Bir sevgiyi, bir güveni, düşündükçe sizi mutlu eden hatıral...