Silah Sesi

4.6K 305 71
                                    

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

-Şimdi savcı seni bir süre misafir edeceğiz. İn arabadan!

Elimdeki silahı sıkıca kavrayıp kaldıracakken diğer adamlardan birinin konuşması ile elimde kabak gibi duran silaha da kendime de sövdüm.

-Elindekini bırak savcı.

Elimdeki silahı alıp arabanın kapısını açıp zorla indirmişti şerefsiz.

....



-DOKUNMA!!!

Arkamdan ittirmeye çalışan şerefsize bağırarak ileriye atıldım.

Şerefsizin bir odaya itip kapıyı kapatması ile etrafıma baktım.

Leş gibiydi. Hem koku olarak hem de içerisi çöp doluydu.

Ellerim arkaya doğru bağlı olduğu için yerdeki çöpleri ayaklarımla karıştırıp cam parçası veya kesici bir şey aradım.

Dakikalarca bir şeyler arasam da  bulamamıştım.

Odadaki en temiz köşeye gidip yere oturdum. Bir an önce buradan kurtulmam gerekiyordu.

Şerefsizler araçtan zorla indirirken silahımda dahil olmak üzere yanımdaki herşeyi orada bırakmışlardı.

Yokluğum inşaallah hemen anlaşılırdı. Yoksa buradan kolay kolay çıkamayacaktım.

-Salaksın Ahu salak. Uçak varken niye böyle bir maceraya girdin ki?  Al sana kahvaltı. Al sana hepsini bir arada görüp şok etme.


......


Saatler birbirini kovalıyordu ama ne gelen vardı ne de giden.

Tuhaf olan konu ise burada neden tutulduğumu bilmiyordum.

Şu geçen bir yıllık süreç de o kadar çok kişinin kuyruğuna basmıştık ki bu adamların hangisi olduğunu hatırlamıyordum.

-Kalk lan.

Gelen ses ile kafamı kaldırıp karşımdaki insan görünümündeki yaratığa baktım.

-Ne var?

-Senin dilin çok fazla uzamış savcı. Dikkat et, kesmesinler.

-Ben her zaman böyleydim. Belli ki sizlere kendimi tam gösterememişim.... Kimsiniz? Benden ne istiyorsunuz?

-Ne çabuk unuttun savcı. Hani emniyette üç maymunu oynamıştın.

Upss! Şimdi hatırlamıştım. Zümra davası... Karşımdaki şerefsizin hangisi olduğunu hatırlamasam da Diyarbakır da görev yaptığım süre boyunca sadece Zümra davasında kendimi kaybedip, emniyetteki kameraları kayıt dışı bırakıp polislerin dövmelerine göz yummuştum.

-Ha şu sübyancı... Anlaşılan önceki yaşadıklarından ders almamışsın. Halbuki görev arkadaşlarım sizi tanınmayacak hâle getirmişti. Ben de sandım ki belki kafalarını bir yere çarpıp akıllanmışlardır ama görüyorum ki olmamış. Eh artık bir dahakine diyelim mi?

-Neyine güveniyorsun savcı? O şerefsiz üsteğmene ise, hiç güvenme. O itin kendine hayrı yokken sana hiç hayrı dokunmaz.

-Üsteğmen mi?

-Hani şu deli doktoruna giden eski kocan... Ha unutmadan, senden sonra ona da sıra gelecek. Sizin ve o Zümra ..... yüzünden oğluma aylardır hasretim. Hepiniz sırayla bedelini ödeyeceksiniz.

VİRAHA (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin