VİRAHA (FİNAL)

Haber

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

-Ahu iyi misin?

-Bilmiyorum Merve. Niye böyle oldum bir an da. Sanki kötü bir şey olacak.

-Ahu...

-Hadi kalkalım, sen işe git. Ben de askeriyeye gideyim. Belki haber vardır.

-Olur.

Merve ile masayı toparlayıp evden çıktık. Durak da vadalaşmıştım. Merve 'nin otobüsü önce gelmişti. Beş dakika sonra bineceğim otobüs gelince binerek askeriyeye en yakın durak da indim.

Askeriyeye yaklaştıkça tuhaf bir şekilde titremem artıyordu.

Görüş açıma giren kapı ile hızlıca hareket ettim. Çantamdan kartımı çıkarıp nöbet kulübesinde bekleyen askere göstererek hemen içeriye girdim.

Etrafda bir koşuşturma hakimdi. Kimseye bir şey sormadan Ebruların odasına gittim.

Ebru yalnızdı.

-Hoşgeldin kuzu. Hayırdır beni mi özledin?

-Hoşbuldum. Neden geldiğimi biliyorsun. Sabah namazından beri içimde bir sıkıntı var. Kötü bir şey olacak gibi.... Görkem' e söylesene komutanlara sorsun bir haber var mı diye?

-Görkem gelsin söylerim.

-Neredeki?

-Hiç öylesine askerlerin yanına gitti. Sizinkiler yok diye burada günleri hiç geçmiyormuş paşamın. Hayır bir değil tam iki tane kuman var. Yetmiyormuş gibi Mehmet de kumam olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Dediği şeye gülümsedim.

-Eee taze babamız ne tepki verdi dün gece?

-Anahtarımla kapıyı açıp içeriye gördüm. Klasik televizyon önünde uyukluyordu. Başta rüya gördüğünü falan sandı garibim... Elindeki kumandayı alıp televizyonu kapattım. Bir şey söylemeden tahlil sonuçlarını eline verdim. Tabi ilk baktığında birkaç dakika mal gibi kaldı.... Sonra yavaş yavaş yazanlar dank edince birden ayaklandı. Kucağına aldığı gibi etrafında döndürdü.... Böyle işte.

-Yaa çok sevinmiş.

Biz sohbet ederken Görkem de gelmişti. Ebru Görkem ile konuşmuş Görkem tekrar çıkmıştı.

EBRU' DAN

Ahu ile Görkem çıktıktan sonra bahçeye çıkmıştık. Ahu etrafına bakarken ileride gördüğüm Görkem 'in yanına adımladım.

-Ne oldu? Var mı bir haber?

-Var.

-Eee ne olmuş?

-Sabaha karşı Ufukların timine pusu kurulmuş.

-NEEE?

-Bağırma.  Bu yüzden buralar böyle hareketiymiş.

-Ya. Yaralı var mı?

-Ufuk...

-NE? Durumu nasıl? İyi değil mi?

-Bilmiyorum.... Helikopter ile Diyarbakır 'a sevk edilmiş.

-Ahu, Ahu' ya nasıl söyleyeceğiz? Kız hissetmiş gibi sabahtan beri huzursuz.

-Yüzbaşı, iki saat sonra buraya sevk edileceğini söyledi. Durumu nasıl bilmiyorum ama sen bir şekilde askeri hastaneye götür.

-Ne diyeceğim? Askeriye hastaneye gitsek anlar.