Hasta düşen yazarınızı hiç sormayın zaten😒😔
İyi okumalar...
&&&&
Evde bayram havası esti bir anda. Ömer askere gitmiş hemen ardından da karısının hamile olduğu ortaya çıkmıştı. Meliha bile etrafına gülücük saçıyordu, tabi ki sebebi etrafındaki gülen yüzlerdi. Ömür billah didişeceği yeğeninin doğacağını bilse acaba bu kadar neşeli olur muydu?Mina hanım, Ağavni kendisinde kalsın istiyor ,Mahah kendisinde kalsın istiyordu. Herkes kendisinin daha iyi bakacağını düşünüyordu. Şüphesiz iki aile de iyi bakardı ona. Bir evin biricik kızı diğerinin ise biricik geliniydi. Biricik gelin... ah Mustafa ah ne olurdu sen de burada, dizlerinin dibinde kendi evinde evli barklı otursaydın? Çekilecek çilesi varmış Gül Cemal'in...Ertesi gün hem Ömer'in asker ocağına gidişini hemde Ağavni'nin gebe kalışını haber vermek üzere bir telgraf çekecekti Alamanya'ya.
Mahah uyutmadı kocasını "postane açılmıştır hadi Cemal git çek şu telgrafı artık" dedi durdu.
"Le erebe gitsem ne olacak bu tel mi ki on dakika sonra arayıp konuşalım? Duymadın mı Mahir'i günlerce yol gidiyorlar. Bu telgraf kim bilir ne zorlukla ulaşır."
Yutmadı Mahah! Telgrafın en erken iletişim araçlarından biri olduğunu duymuştu, birebir geçmişten tecrübesi vardı.
"Cemal'im sen beni kandırır mı oldun?""O nasıl söz?"
"Tee yıllar önce seni Suriye'ye mamanın bawonun mezarına götüreceğim dedin götürmedin, şimdi de telgraf için beni kandırmaya çalışıyorsun."
"Tövbe de taçlı turnam ben seni ne zaman kandırdım. Tel örgü çekildi Suriye de gezmek zorlaştı hem bunca sene sonra nerden esti aklına?"
"Onları göremediğim gibi Mustafa'yı da göremeyeceğim."
"Onlar rahmetlik olmuşlardı gitsen de göremezdin eee çok şükür oğlumuz sağ. Ne yapar eder gider görürüz. Hem bu defa gerçek söz seni Alamanya'ya götüreceğim."
Mahah'ın yüzünde utangaç bir gülümseme peyda oldu. Cemal idi bu ne yapar eder götürürdü onu mutlaka. Onu öyle gören kocasının hoşuna gitti anında ayaklandı, üstünü başını değişip yola düştü. Postaneye varana kadar selam vermediği kimse kalmadı. Tanınıyordu şu mahalle de işte. Vardı bir saygınlığı, seviliyordu be! Ee Gül Cemal idi o Gül! Kendi kendine böbürlenirlen Evin civarında gezinen , civarı dediysek iki üç sokak ötede ki Murat'la karşılaşmak istemezdi ama onu da görmüştü. Mecburen selamını aldı. Almasın da mahalleliye dedikodu malzemesi mi olsunlardı yeniden. Daha Ömer'in yediği naneler Mustafa'nın anarşikliği dillerdeydi.
Telgraf çekeceği cümleleri geceden belletmişti aklına. Müjdeleri aralara serpiştirecekti ki oğlu okuyunca aklında iyi haberler kalsın.
" nasılsınız stop. Bizler sıhhat afiyetteyiz stop. Ömer askere gitti stop. Karısı gebe stop. Meliha da iyice büyüdü sana resmini atacağım stop. muavin Murat, bacını bizden istiyor stop. Sence ne yapalım stop."
Cemal mağrur mağrur evine doğru yol alırken telgraf sahibine ulaşmak üzere yola çıkmıştı bile.
Mustafa, tek kişilik küçük odasında kağıda bir şeyler karalayıp durmaya devam ediyordu. İbrahim çoğu zaman odasına girerek yazdıklarını okuyor fikirler vermeye çalışıyordu ama Mustafa'nın kalemi onu başka şeyler yazmaya yönlendiriyordu. İbrahim alınmıyordu bu duruma nasıl bir şeyden geçtiğinin farkındaydı onun. Zaman gerekliydi sadece zaman belki de biraz sabır...
Barika'nın yanına döndüğü zaman arkadaşı ile ilgili endişelerini dile getiriyordu ancak. Bu durum Barika'yı da üzüyordu. Kursta, mahallede gözüne kestirdiği kızları akşam İbrahim'e anlatıyordu. İbrahim onu üzmemek için arkadaşına konuyu açsa da her defasında sonu hüsran oluyordu. Ama içlerinden birine kesinlikle kafayı takmıştı Barika. Kızın da ilgisinin farkındaydı. Öyle olmasa Mustafa Almanca da neden daha iyi olsundu ki onlardan. Sıla hoca adamın gözlerinin içine bakıyordu dersi anlatırken ancak o anlayınca tüm sınıf anlamış gibi devam ediyordu. Ya da onlara öyle geliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Cemal 2
قصص عامةGünler ayların, aylar yılların peşini bırakmadan ardı sıra mevsimleri birbirine bağlamıştı. Yaz geçmiş güz geçmiş köyden kente göç eden Gül Cemal'in ailesi genişlemiş yaş almış mevsim tekrar güze yıl seksenlere dayanmıştı. Biraz sosyolojik biraz eko...