12

37.8K 762 162
                                    

Anladım.

Tam anlamıyla o an anladım Görkem'i sevdiğimi.

Dudaklarım aralandı, gözlerimi yumdum ve açtım manzara aynıydı.

Bizim ilişkimiz bilinmese de Anıl ve Görkem biliniyordu. Ama burada bulunanlara bunu söyleme gereğinde bile bulunmamışlardı ki, şuan burada bulunan kimse onların ilişkisini de bilmiyordu.

Gözlerim Anıl'a degdiğinde elinde ki birayı sıkıca kavramış kesik, derin nefesler aldığını gördüm.

"Eylül... Senin burada ne işin var?" Diye Görkem'e baktım. Anıl Eylül ve diğerlerini çok önceden beri tanısa daa Görkem için durum aynı değildi.

"Gece ile arkadaşız biz. Geldiğimde onların yanına uğrayayım demiştim." Görkem zoraki gülümsedi ve onu kendine çekip sarıldı.

Yaşadığım afallama üzerimden kalkmazken ikisi beraber masaya yerleşti.

"Bize bahsettiğin, Görkem miydi?" Dedi Emir çatık kaşlarıyla.

"Evet." Dedi Eylül gülümseyerek. "Sizde tanışıyorsunuz demek ki, daha iyi oldu böyle." Dedi neşeli sesiyle.

Görkem yerinde gergin bir şekilde oturuyordu. Gözleri hiç bu tarafa dönmemişti.

"Bu gece biz görüşecektik, sen birde buraya gelmişsin. Olmadı böyle." Diyen Görkem ile yutkundum.

"Bu gece bizim arkadaşlar çağırdı. Onlarla takılacaktır bir kaç saat." Diyen Görkem'e dikiz aynasından göz kırpıp öpücük attım.

"Geç kalma ama özleriz." Diyen Anıl ile dilimi çıkarım.

"Yok be. Ne özleyeceğiz bu öküzü." Dediğimde arabayı kahkahalarımız doldurmuştu.

"Ya bende uzun zamandır yokum. Onları çok özledim, bir geleyim dedim. Buradan çıkıp direkt yanına gelecektim." Diyen Eylül ile gözlerimi sıkıca yumdum.

Ona kızmıyordum. O da neyin ne olduğunu bilmiyordu, sorun Görkem'di.

"Ne zamandır berabersiniz? Yani uzun zamandır gibi duruyor, hiç yabancılık çekmiyorsunuz?" Dedi Anıl konuşarak.

"Neden yabancılık çekelim ki? Zaten hep görüntülü falan konuşuyorduk yani, uzun süre oldu."

"Annemler görüntülü arıyor, onlarla konuşup geliyorum."

Güldüm sinirle. Gözlerimi yumup biramdan büyük bir yudum aldım.

"Siz nereden tanışıyorsunuz?" Dedi Eylül neşesini kaybetmeyen sesiyle.

"Anıl ile ikisi arkadaştı." Dedim baskın sesimle. "Daha sonra benimle tanıştırdı Anıl. O şekil." Dediğimde Görkem'in gözleri bana değdi.

"Çok güzel oldu böyle ya. Çok sevindim." Diyen Eylül ile Görkem ona büyük bir gülümseme sundu.

"Biz dışarıya mı çıksak?" Diyen Görkem ile ellerimi titreyen dizlerime koydum.

"Olur, çıkalım." Diyen Eylül ile Görkem direkt ayaklandı.

Eylül yanağıma sulu öpücükler kondurup çekildi. "Yarın seninle özel görüşelim. Konuşmamız gereken çok şey var." Dediğinde kalbimin titremesini boşverip ona gülümsedim.
Görkem bize bir kere bile bakmadan evden ayrıldı.

Emir ve Tuna biralara iyice yöneldiği de kafaları iyice gitmişti, o ikisini salona götürüp mutfağa geri döndük.

Anıl ve bende sessizdik. Bir sigara çıkardım. Kafamı duvara yaslarken sigarayı ateşe verdim.

Sigaradan derin nefesler aldım, gözlerim kapalıydı.

"Anıl, ne düşünüyorsun?" Dedim gözlerimi hâlâ açmazken.

"Bilmiyorum... Kafamda binlerce ses var sanki. İnanamıyorum." Derin, sesli bir nefes aldı. "Pişman mısın?" Dediğinde kaşlarım çatıldı, gözlerimi açtım.

"Neyden?"

"Bizle olmaktan. Onunla olmaktan." Yutkundum. Sigaramdan derin bir nefes aldım.

"Pişmanlık değil. Ama keşke, keşke olmasaydık." Anıl'ın dudakları titredi.
"Anıl, seni sevdim. Hep sevdim. Ama, Görkem benim için yeniydi." Kafamı iki yana sallayarak hafifçe güldüm.

"Senden gelen acıya alışkınım. Ama o yeni, onun acısının tadı yeni. Ben buna alışık değilim. Keşke buna önceden dur diyebilseydim." Dediğimde kafasını aşağı yukarı salladı.

"Haklısın." Bir sigara yaktı kendine. "Aslında... Onunla konuşmayı beklerdim." Dedi gözlerini yanan sigaraya dikerken. "Yani, derdim ki; bir açıklaması vardır. Ama, bakmadı. Gözlerime bakmadı, Gece kızım. Neden bakmadı?"

"Bakamamıştır belki."

"Öyle bir şey yok..." Dediğinde sigarasının cızırtı sesi kulaklarımı yaktı. "Biz onla iki kişi değildik ki, biz onun bir bütündük. Gözlerini benimle buluşturmalıydı, gözlerini kaçırdı ve bizi parçaladı." Sustum. Sustu.

İçeriden gelen bağırtı sesleriyle sigaramı söndürüp hızla ayağa kalktım.

"Sen beni nasıl öpersin lan?!" Diye bağırdı Tuna Emir'e doğru.

"Seviyorum. Öperim." Dedi emir mayhoş sesiyle.

Tuna Emir'in yakasını tuttu. "Sevemezsin! Öpemezsin! Anlıyor musun lan?! Top muyum ben orospu çocuğu?!" Diye bağırdığında sinirle onlara doğru yürüyordum ki, Anıl kolumdan yakaladı.

"Dur." Diye fısıldadı sadece.

"Ama çok güzelsin." Dedi Emir çocuk gibi. "Neden sevemem ki seni? Sen güzelsin." Tuna ona bir yumruk indirdiğinde gözlerim kocaman açıldı.

"Nerem güzel? Dış görünüşüme mi aldanıyorsun? İçim peki? Güzel mi sence?" Diye sessiz bir sesle konuştuktan sonra Emir'i yere itti.

Anıl'ın kolundan ayrılıp onlara adımlarım. Tuna'yı göğsünden ittiğimde sarsak adımlarla koltuğa geri geri adımladı ve kendini bıraktı.

Emir yerde çocuk gibi oturmuş, başını dizlerine gömmüştü. Onun yanına çöktüğümde saçlarını okşadım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Diye bağıran Anıl'ı duydum ama sesi uzaktan gelmişti. Sanırım Tuna'yı alıp çıkmıştı salondan.

"Emir, iyi misin kuzum?" Dedim naif bir sesle.

"Senin gibiyim." Dediğinde yutkunarak kaşlarımı çattım. Gözlerini bana dikti.

"Biliyorum sizi, ilişkinizi." Derin bir nefes aldı. "Bak sende kötüsün, bende senin aynınım." Emir'in yanına oturup onunla aynı pozisyonu aldım.

"Nasıl bir kötülük?" Dedim gözlerimi yumup omzuna yaslanırken.

"Kötü olan kötülük değil. Yani, aslında kötü olan kötülük." Cümleyi kuramamasına ikimizde hafifçe güldük.

"Neden böyle oldu?" Dedim merak eder bir tonda.

"Bazen her şey tepetaklak olur." Dedi omuz silkerek. Kafamı aşağı yukarı salladım.

"O zaman bu şekilde yaşamayı öğrenmeliyiz." Dediğimde beni onaylar tonda mırıldandı.

"Gel, sana yatak ayarlayayım." Dediğimde ikimizde ayaklandık. Küçük misafir odasını ona ayarladım.

Salona geçtiğimde sadece Anıl'ı gördüm. "Tuna'yı gönderdim." Dediğinde kafamı sallayarak ona ilerledim.

O koltukta otururken bacağına kafamı koyup uzandım.

Elleri yavaş yavaş saçlarımı okşamaya başladığında gözlerimi yumdum.

"Sarhoş musun?" Dediğinde yamuk bir şekilde gülümsedim.

"Hmm... Hmm... Sarhoş'um."

Sar-Hoş (BxBxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin