Leyla abla iki gündür bizimle kalıyordu. Ondan duyduklarım karşısında ufak çaplı bir kalp krizi yaşamıştım.
Leyla abla bunu bilmediğimi anladığında aynı tepkiyi o da vermişti. Daha sonra kararlaştırdığımız bir şey ile hiç bir şey çaktırmamaya karar vermiştik.
Leyla abla gerçekten çocuk ruhluydu, Deniz ve Rüzgar'ı iki gün içinde bezdirmişti. Onlara üzülsem bile bana bunca zaman hiç bir şey çaktırmadıkları için kendi kendime triplenmiştim.
Leyla ablanın anlattığına göre;
"Anne gerçekten o çok güzel." Diyen Rüzgar'ın neredeyse sesi titremişti. Konserde gördükleri bir kıza bir anda nasıl böyle çarpmıştı kalpleri, Deniz ve Rüzgar'ın.
"Leyla anne, gerçekten o kadar güzel ki. Adı Gece'ymiş ve gece gibi saçları var." Diye heyecanla konuştu Deniz.
Leyla ikisinin de birbirine olan aşkından bir şey eksilmediğini görüyordu, aynı zamanda hislerine his katıldığını da görüyordu.
Bunu yanlış bulmuyordu. Bu his, aşktı.
"Gece öyle güzel güldü ki, bütün geceleri kıskandıracak kadar güzel."
"Gece," diyen sesle odamın kapısına döndü gözlerim. "Geliyorum."
"Gel, Deniz." Dediğimde kapıyı açıp içeriye girmişti.
"Nasılsın, güzellik?" Diye sırıtarak konuşurken yatakta tam yanıma bağdaş kurarak oturmuştu.
"İyiyim, Deniz. Sen?" Dediğimde yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Bende iyiyim." Dediğinde gülmemek engel olamadım.
"Hmm."
"Evet."
"Bir şey mi diyeceksin?" Dediğimde bir süre etrafta gözlerini gezdirdi.
"Sen bugün dışarıya çıkacaksın ya, çıkmasan mı?" Dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken kaşlarımı çattım.
"Niye?"
"Hiç öyle yani." Dediğinde hafifçe güldüm.
Leyla abla ile onları kıskandırma planları kurmuştuk. Sırf kendileri açılsınlar diye, ama onlar asla belli etmiyorlardı.
"Kafa dağıtmak istiyorum biraz." Dediğimde Deniz göz devirdi.
"Bir adamla kafa dağıtmasan olmaz mı?"
"Belki bundan zevk alıyorum, Deniz?" Deyip göz kırptığımda gözlerinde ki hüznü saniyesinde fark etmiştim.
"Gece... Sadece birilerini sevmeyi deneyemez misin?" Kalbim hızla atmaya başlarken yutkundum.
"Belki..."
"Bence denemelisin." Dediğinde gözlerinin tam içine baktım.
"Belki..."
"Sevmelisin, güvenmelisin de." Sesinin titremesine şahit olurken benim de içim titremişti.
"Belki..."
"Gece, ben seni çok seviyorum. Biliyor musun?" Diye çocuk gibi konuştuğunda gülümsedim.
"Biliyorum. Bende seni çok seviyorum. Biliyor musun?"
"Bilmiyorum, Gece. Bilmemi istiyorsan bugün gitme." Derin bir nefes aldım.
"Adamla sözleştik, Deniz." Elini hafifçe yatağa vurdu.
Bu kadar sıkıntı çekeceklerine ikisi de gelip açılsaydı?
"Bayıl birde, Deniz." Dediğimde yataktan kalktım. "Leyla abla içeri de mi?" Kafasını aşağı yukarı salladığında odadan çıktım.
Leyla abla ve Rüzgar'ı konuşurken gördüğümde Leyla ablanın arkasından kollarımı boynuna doladım.
"Günaydın, Leyla ablam." Deyip yanağına sıkı bir öpücük kondurdum.
"Kız ne günaydını? Dünden beri odadan çıkmadın, birde saat kaç olmuş günaydın diyorsun."
"Seni görünce güneşim doğdu da." Dediğimde kahkaha atmıştı. Ona gülerken yanında ki sandalyeye yerleştim.
Kendime bir sigara yaktığımda Deniz de bize katılmış ikimize kahve hazırlamıştı.
"Leyla anne," dedi Deniz benim gözlerimin içine bakarken. "Bugün bir şeyler mi yapsak hep beraber?"
"Gece dışarıya çıkacak oğlum. O kadar hazırladım kızı, boşa mı gitsin." Dediğinde Deniz ve Rüzgar'ın gözleri kısıldı.
"Sende biliyorsun yani?" Dedi Rüzgar.
"Tabii ki bileceğim. Gece benim kızım sonuçta eşekler." Daha sonra ayağa kalktı. "Şoför gelmiştir, kalkayım ben." Dediğinde hüzünle çattım kaşlarımı.
"Gidiyor musun?" Dediğimde hafifçe gülümsedi.
"Gidiyorum ama geleceğim yine. Hem sizde gelirsiniz, kızım." Dediğinde ayağa kalktım ve ona sarıldım. "Bizim oğlanları biraz daha deli edersen açılırlar." Diye fısıldadı kulağıma.
"Umarım." Dediğimde saçlarım arasına sıkı bir öpücük kondurdu.
Kapı çaldığında gelenin yardımcısı olduğunu öğrenmiştik. Leyla abla hepimizle vedalaşıp evden çıktığında içimde bir buruk his belirmişti. Ona gerçekten çok alışmıştım ama yeniden beraber olacağımıza inanıyordum.
Eski yerime yerleşirken kendime bir sigara daha yaktım.
"Bu aralar çok içiyorsun." Diyen Rüzgar ile omuz silktim.
"İstek değ ihtiyaç." Dediğimde göz devirdi.
"Neyin ihtiyacı, Gece? Benim babamı bu zıkkım kara toprağına götürdü." Diyen Rüzgar ile sigarayı tutan parmaklarım titredi.
Leyla abla bu yüzden sanırım iki gündür beni içme diye uyarmıştı ama onu dinlememiştim.
"Gece, gidecek misin?" Diye yeniden konuşan Rüzgar ile göz devirdim.
"Evet."
Herkes bir anda durgunlaşırken sigaramdan gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.
"Sikerim lan!" Diye sesli bir şekilde konuşup masaya vuran Deniz ile gözlerimi açtım. "Seviyoruz kızım seni. Aşığız biz sana amına koyayım."
🕯️
Bu gece bu bölümü paslamak istedim.
Yarın devam ederiz kuzucuklar.Belki hızlı gelişti ama artık gelişmesini istiyorum daha yapacağımız çok şey var ve uzatarak sıkmak istemiyorum sizi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sar-Hoş (BxBxG)
Short StoryHomofobikler girmesin. Bu hikayede onların sonu gelirken, 𝐺𝑒𝑐𝑒'nin zifiri karanlığında 𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧'den esen sert bir 𝑅ü𝑧𝑔𝑎𝑟 sayesinde ben, o sondan yeniden yazılmaya başladım.