Bunu zaten bildiğim için yüzünden büyük bir gülümseme oluştu. Bunu duymak aynı zamanda kalbimi son derece hızlandırmıştı.
"Bunu biliyorum." Dediğimde ikisinin de yüzünde ki afallama gözle görülürdü. Ayağa kalktım. Sandalyede yan yana oturan ikilinin arkasına geçtim.
Ellerimi ikisinin de omzuna doğru bastırdım. "Leyla abla ile iki gündür bunu size itiraf ettirmeye çalışıyorduk." Dediğimde Deniz çocuk gibi kaşlarını çatarak bana doğru kafasını çevirdi.
Bir parmağımı kaşlarının ortasına koydum. "Hey. Çatma kaşlarını." Dediğimde başını eğdi. Onun bu hâline gülmüştüm hafifçe.
"İtiraf etme zamanıysa bende bir şey söyleyeyim mi?" Dediğimde hâlâ Rüzgar'ın omzunda olan bir elimi Rüzgar'ın boğazına doğru sardım.
Onların arasına doğru daha fazla yaklaştım ve fısıldadım. "Sizden etkileniyorum. Ve size karşı hisler besliyorum." Rüzgar'ın elimle sardığında adem elmasının elim altında hareketini hissettim. Deniz direkt yüzünü kaldırmış yine bana bakmıştı.
"Ciddi misin sen?" Dediğinde gülümsedim.
"Hmm. Hmm."
"Sarhoş falan değilsin?" Sesli bir nefes eşliğinde güldüm.
"Değilim." Deniz ayağa kalktığında Rüzgar'ın boynunda ki elimi çekmek durumunda kalmıştım.
Deniz ensemden tutup beni göğsüne doğru yasladı. Saçlarıma sıkı bir öpücük kondurdu. "Siktir! Gece! Siktir yani. Sen bizi mi seviyorsun amına koyayım!" Derken geri çekilip gözlerimin içine bakmıştı.
"Sizi seviyorum." Rüzgar Deniz'im tam yanında durduğunda hâlâ bir tepki vermemişti. Beni tezgaha doğru ittirdi ve tam tezgaha doğru yaslayıp iki elini yanlarında birleştirip beni kendine hapis etti.
"Bazı sevişmeler dudaklarında başlayıp hayallerinde bitmeli." Diye fısıldadı yüzü yüzüme çok yakınken, nefesini nefesimde hissederken. "Gidecek misin, Gece?" Dediğinde kalbimin göğüs kafesime çarpışından çıkan sert seslerin duyulduğunu düşünüyordum.
"Kırmadan, kırmaktan çekinmeden, acıtmadan ama acıtmaktan da korkmadan yaşanmalı bazı şeyler." Dedi bir eli belimi sararlen. "Hadi söyle, Gece. Gidecek misin, bu gece?"
"Gitmeyeceğim." Dedim tek nefeste.
Deniz'in ne ara gittiğini bilmiyordum ama şuan burada değildi. "Bacaklarını belime dola." Belimden beni havalandırdığında bacaklarımı beline doladım.
"Kimseye göstermediğin, açmadığın gibi açılmalı o bacaklar." Diye fısıldadı kulağıma koridarda kucağında ki benimle ilerlerken. "Gece, bu gece bizimle olur musun? Hem ruhunla, hem bedeninle. Bizimle bir olur musun?" Dediğinde onların odasına girmiştik.
Yatağın üzerine yavaş bir şekilde beni bıraktı. Boynuna bir öpücük kondurdu. Tam arkamda Deniz vardı.
"Sizinle olurum. Ruhumla, bedenimle, sizinle olurum. Özgür ilan edilmeli kasıklar..." Diye fısıldadım son cümlemde.
"Siktir Gece! O küçük ağzınla neler söylüyorsun." Diyen Deniz arkamda ki kollarını belime doğru sıkıca dolamış ensemde ki sıcak nefesini bana hissettirerek konuşmuştu.
"O küçük ağzımla başka şeylerde yapabilirim." Diye kafamı eğerek konuştuğumda Deniz ile yüz yüzeydim.
Deniz daha fazla durmadan susadığım dudaklarını benimkilerle buluşturdu. Sanki dudaklarıma muhtaç gibi kana kana öpüyordu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sar-Hoş (BxBxG)
Short StoryHomofobikler girmesin. Bu hikayede onların sonu gelirken, 𝐺𝑒𝑐𝑒'nin zifiri karanlığında 𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧'den esen sert bir 𝑅ü𝑧𝑔𝑎𝑟 sayesinde ben, o sondan yeniden yazılmaya başladım.